iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 müslümanlara atılan iftiralar

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

müslümanlara atılan iftiralar Empty
MesajKonu: müslümanlara atılan iftiralar   müslümanlara atılan iftiralar Icon_minitimeCuma Kas. 12, 2010 5:58 pm

İNKARCILARIN MÜMİNLERE OLAN DÜŞMANLIKLARI

Tarih boyunca Allah'ın gönderdiği elçiler, diğer insanlara hak dini tebliğ etme, iyiliği emredip kötülüklerden men etme görevini üstlenmişlerdir. Peygamberlerin olmadığı dönemlerde ise samimi, dürüst ve güçlü bir imana sahip olan Müslümanlar, Allah'ın insanlar için seçip beğendiği din ahlakını anlatma görevini üstlenmişlerdir. Ancak, Allah'a iman eden ve insanları da Allah'ın hoşnutluğunu, rahmetini ve cennetini kazanmaya davet eden bu insanlar, tarihin her döneminde bazı çevrelerin sözlü ve fiili saldırılarına maruz kalmışlar; hatta kimi zaman ölüm tehdidi altında yaşamlarını sürdürmüşlerdir.


Allah'a gönülden bağlı ve üstün bir ahlaka sahip olan müminlere düşmanlık duyanlar kuşkusuz büyük bir gaflet içindedirler. Çünkü müminler Allah'tan korkup sakınan, tüm insanlara daima dostane bir hoşgörüyle yaklaşan, çevrelerine hep huzur, neşe ve güvenlik veren, daima adaleti gözeten, her türlü haram fiilden kaçınan insanlardır. Dünyevi hırsları olmadığı için, kimseyle çıkar hesabı içinde olmazlar. Aksine fedakar, alçakgönüllü ve kanaatkardırlar. Ancak bu seçkin özelliklerine rağmen bazı kimselerin şiddetli düşmanlıkları ve saldırıları ile karşı karşıya kalırlar. Allah bu kimselerin kimler olduğunu ve müminlere karşı düşmanlıklarının nedenini Kuran'da geçmişten örnekler vererek bize bildirmektedir.

Kuran ayetlerinde bize bildirilen, söz konusu bu kişilerin müminlere duydukları düşmanlığın altında yatan asıl nedenin, Allah'a ve dine düşmanlıkları olduğudur. Onlar, büyüklenme arzularından dolayı, kendilerini yaratan, bir hiçken kendilerine can veren ve sayısız nimetle rızıklandıran, sonsuz güç sahibi bir Yaratıcının varlığını kabul etmek istemezler. Hayata hırsla bağlanmış olmaları ve dünyayı ahirete tercih etmiş olmaları nedeniyle, Allah'ın dinine uymanın kendilerine getireceği sorumluluktan kaçmak için inkarı seçerler. Kendilerini hiç kimseye karşı sorumlu hissetmek istemez; yaptıkları kötülüklerin, ahlaksızlıkların, çirkinliklerin hesabını verecekleri bir günün geleceğini düşünmezler. Bu nedenle, kendilerine Allah'ı ve dini, hesap gününü hatırlatan insanlar olduğunda, onları kendileri için bir düşman olarak görürler.

Bu düşmanlıklarının sonucu olarak, ya iman edenleri engellemeye ya da kendi dinlerine geri çevirmeye çalışırlar. Kuran'da bildirildiğine göre din ahlakından uzak insanlar bu amaçlarını gerçekleştirmek için çeşitli yöntemler kullanırlar; müminlere pusu kurar, tuzaklar ve komplolar hazırlar, işkence ile canlarını yakar, alaycı sözler söylerek onlara zulmetmeye çalışırlar. İşte "iftira atma" da, inkarcıların iman edenlere karşı kullandıkları bu yöntemlerden biridir. İftira atarak, iman edenleri kendi akıllarınca yıldırmaya, doğru bildikleri yoldan vazgeçirmeye çalışırlar. İnkarcıların, tarih boyunca bir kez bile sonuç vermemiş olan bu düşmanlıklarını Allah bir ayetinde şöyle bildirir:

[size=9]"Eğer sizi ele geçirecek olurlarsa size düşman kesilirler, ellerini ve dillerini kötülükle size uzatırlar. Onlar sizin inkar etmenizi içten arzu etmişlerdir." (Mümtehine Suresi, 2)


Burada üzerinde duracağımız iftiraların kaynağı, ayette de bildirildiği gibi, iman edenlere düşmanlıkla "ellerini ve dillerini uzatanlar"dır. İftira, binlerce yıldır dine düşman olan, yeryüzünde ahlaksızlığı ve bozgunculuğu yaygınlaştırmak isteyen insanların dindar, samimi, güzel ahlaklı insanlara karşı kullandıkları ve birbirlerine miras gibi aktardıkları bir yöntemdir. Bu yöntem Hz. Nuh'tan, Hz. Süleyman'a, Hz. Musa'dan Hz. Muhammed'e, Allah'ın tüm elçilerine ve onların yanlarındaki salih kişilere karşı kullanılmıştır. Yakın tarihimizde de Bediüzzaman Said Nursi gibi değerli bir İslam büyüğü de dine düşmanlık besleyenlerin bu yıldırma yöntemiyle karşılaşmıştır.


Ancak, şu çok önemli ve kesin bir gerçektir ki: Geçmişte hiçbir iftiracı amacına ulaşamamıştır. Ne Firavun, ne Nemrut, ne de Peygamberimiz (sav)'in yakınlarına iftira atanlar, iftiraları ile bu kıymetli insanlara bir zarar vermişlerdir. Allah daima salih kullarını inkarcıların attıkları iftiralardan temize çıkarmıştır. Allah Kuran'da bu konuyla ilgili Hz. Musa'yı örnek vermektedir:

Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti. Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. (Ahzab Suresi, 69-70)


Bu insanların hırslı karakterlerine rağmen Allah'ın elçileri kendilerine ve diğer insanlara dünya hayatının geçici ve aldatıcı bir yer olduğunu, asıl olanın ölümden sonraki ahiret hayatı olduğunu, ahirette kazananlardan olmak için önemli olanın para, mal, mülk gibi dünyevi kıstaslar değil insanın ahlakı ve takvası olduğunu söylemekten vazgeçmemişlerdir. İşte bu gerçeğin dile getirilmesi, söz konusu insanları hırslandırır ve müminlere düşmanlık beslemelerine neden olur. Çünkü Müslümanlar yaptıkları tebliğ ile, onlara hırsla bağlı oldukları herşeyin değersiz olduğunu gösterirler. Allah bir ayetinde bu zihniyetteki insanların dünyaya olan bağlılıklarını şöyle açıklamaktadır:

Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay)ı seviyorlar. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakıyorlar. (İnsan Suresi, 27)


İnkar edenlerin sahip oldukları batıl düşünce sisteminin ve yeryüzünde yaygınlaştırdıkları ahlaksızlığın yanlış olduğunu kendilerine anlatanlara karşı duydukları büyük öfke Kuran'da şöyle tarif edilmektedir:

Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz. Sizler, işte böylesiniz; onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler. Siz Kitabın tümüne inanırsınız, onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler, kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Kin ve öfkenizle ölün." Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Al-i İmran Suresi, 118-119)

Yukarıdaki ayetlerde de bildirildiği gibi, inkar edenler müminlere zarar vermek, onları yok etmek veya etkisiz hale getirmek için her yolu denerler. İftira atmak ve bunun için müminlerin aleyhinde hileli düzenler kurmak ise daha önce de belirttiğimiz gibi inkarcıların en sık başvurdukları yöntemlerden biridir.

İnkar edenler, kendileri gibi diğer insanların da Allah'ın yolundan sapmalarını isterler. Bu nedenle, halkın Müslümanlardan etkilenmelerini ve onların sözlerine uymalarını engellemek için, müminleri insanların gözünde küçük düşürmeye çalışırlar. Müminlerin ise, Allah'ın dinine sımsıkı bağlı oldukları için, kendilerini küçük düşürecek hiçbir tavırları, alışkanlıkları veya inançları yoktur. Harama girmez, Allah'ın helal sınırları içinde yaşarlar, daima her yerde güzel ahlak gösterirler, tertemiz bir yaşantıları vardır. Bunu bilen inkarcılar, sadece iftira atarak, yalan söyleyerek, olmayanı var göstererek amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Biraraya gelerek müminlerin aleyhinde düzenler kurar, müminlere ne iftira atacaklarını kararlaştırırlar. İftirayı halk arasında yaygınlaştıracak kişilere kadar aralarında iş bölümü yaparlar. İftiraları ile kendilerince müminleri karalayacaklarını ve insanların gözünde değersizleştireceklerini zannederler. Oysa, asla başarıya ulaşamazlar. Allah bir ayetinde bu insanların müminlere karşı kurdukları düzenlerden ve bunların akıbetinden şöyle bahseder:

Böylece Biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli- düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkarları kıldık. Oysa onlar, hileli-düzeni ancak kendilerine kurarlar da bunun şuuruna varmazlar. (En'am Suresi, 123)

Allah Kuran'da, geçmiş dönemlerde birçok peygambere ve Müslümana atılan iftiralardan örnekler vermiştir. Bu örnekleri okuyan Müslüman, kendi yaşadığı dönemde de, dinden uzak insanların Müslümanlara iftira atacağını bilir. Kendisine veya başka bir Müslümana iftira atıldığında şaşırmaz veya Müslüman kardeşine şüphe ile bakmaz, gelişen olayları, inkarcıların sözlü ve fiili saldırılarını hep Kuran'da bildirilen bakış açısına göre değerlendirir. Geçmişte Allah'ın elçileri maruz kaldıkları iftiralara nasıl güzel bir sabır ve itidalli bir tutumla karşılık verdilerse, kendisinin de aynı hoşgörülü ve tevekküllü tavrı göstermesi gerektiğini anlar.

Ayrıca, her dönemde dinden uzak insanların Müslümanlara aynı mantıklarla, hatta aynı kelimelerle iftirada bulunduklarını görmek, Müslüman için şevk ve heyecan kaynağıdır. Çünkü Allah bir ayetinde "� Allah'ın kanununda kesin olarak bir değişiklik bulamazsın." (Ahzab Suresi, 62) diye vaat etmiştir. Geçmişteki olayların insanın yaşadığı dönemde de gerçekleşiyor olması, Allah'ın bu ayetinin bir tecellisidir. Ve bu olaylarla muhatap olan Müslümanın samimiyetinin göstergelerinden biridir. Ancak burada en önemli nokta kuşkusuz, iftiraya uğrayan kişinin mutlaka geçmişte Allah'ın elçilerinin ve salih müminlerin gösterdiği üstün ahlakı göstermesidir.


Geçmişte Müslümanlara atılan iftiralar nasıl sonuçsuz kaldıysa, günümüzde de aynı şekilde sonuçsuz kalacaktır ve bundan böyle de hiçbir sonuç vermeyecektir.
[/size]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
müslümanlara atılan iftiralar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ATILAN İFTİRALARA CEVAP.
» yunanlılar müslümanlara cami işkencesı cektıryor
» Ehl-i Kitabın Müslümanlara Karşı Davranış ve Tavırları
» (Resulullah´in sav. Hayati 48. Sayfa) MÜSLÜMANLARA KARŞI BOYKOT
» Haftanın Konusu/Müslümanım Diyenlerin müslümanlara düşmanlıkları..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslamiyet ( Her Müslüman 'a Lazım Din 'i Bilgiler )

 :: İslamiyet Genel
-
Buraya geçin: