iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız Empty
MesajKonu: Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız   Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız Icon_minitimePerş. Mart 11, 2010 6:03 pm

Mümin olmanın özelliklerinden ilki, Allah'a ve Rasûl'üne birlikte îman etmektir. Bununla beraber, Allah-ü Azîmü'ş-Şân Hazretleri, gerçek müminlerin özelliklerini Kur'ân-ı Mecîd'inde sayarken, "Onların yanında Allah'ın adı anılınca kalpleri titrer."(1) buyurmaktadır. Hemen ardından da, kalbin titremesinin tezahürleri olan; "âyetlerin okunmasıyla îmanların kuvvet bulması, dâima Allah'a tevekkül içerisinde olma, namazı ikame etme, zekatı verme ve Allah için bol bol infakta bulunma" gibi dinin bazı özelliklerini zikretmektedir. Başka âyetlerde de yer yer muttakilerin diğer bazı güzel özellikleri de vurgulanmaktadır.

Sayılan bu sıfatlar, Allah'ın ismi anılınca, kalbi, O'nun sevgi ve haşyetinden çarpanların özellikleridir. Allah'a îman edenlerin vasıfları yukarıda sayılanlar olduğu gibi, Rasûlullah'a îman edenin vasıfları da şunlardır:

- Allah'a itaat ettiği gibi Rasûlullah'a da itaat eder: "Kim Rasûl'e itaat ederse hakikatte Allah'a itaat etmiş olur."(2)

- Rasûlullah'ı kendi canından daha çok sever: Zira Efendimiz (s.a.v.), bu hususu Hz. Ömer (r.a.)'in şahsında bizlere şöyle ifade ediyor: "Yâ Ömer! Beni kendi nefsinden de daha çok sevmedikçe gerçekten mümin olmuş sayılmazsın."(3)

- İsmi anıldığı zaman ona salât-ü selam getirir: Efendimiz'e salât-ü selam okumak Rabbimizin emri olmakla beraber (4), Efendimiz (a.s.) da bu hususta şöyle buyurmuştur: "En cimriniz, adım anılınca bana salât-ü selam okumayanınızdır."(5)

- Tembellik göstermeden sünnetlerine tabi olur: Efendimiz (s.a.v.) bir defasında şöyle buyurdu: "Allah'ın rahmeti halifelerimin üzerine olsun!" Senin halifelerin kimlerdir denildi. Bunun üzerine: "Benim sünnetimi yaşayanlar ve onu Allah'ın kullarına öğretenlerdir." buyurdu.(6)

- Yaşantısını mutlak rehberi olan Rasûlullah'a tabi kılar.(7)

- Hayatın her bir safhasında onun ahlâkını örnek alır(Cool: Mesela; camide, namazın bazı sünnetlerinde Rasûlullah'a tabi olmakla iktifa etmez, bilakis gücü yettiği nispetle ibadetlerin bütün sünnetlerini tatbik edip, ictimaî hayatında da sünnetlere aynı güzellikle tabi olur. Sünnetleri bir bütün olarak görür ve onların bir kısmını yaşayıp diğer bir kısmını da terk ederek onlar arasında bir ayırım yapmaz.

Îman, Allah'a ve Rasûl'üne beraberce îman etmekle teşekkül ettiğine göre, yukarıda zikrettiğimiz âyet-i kerîmede gerçek müminlerin Rablerine karşı taşıdıkları haşyet (9) ve itaat vasıfları, Rasûlullah Efendimize karşı da var olması lazımdır.

Yani, madem ki îmanın kemal bulması için Rasûlullah Efendimiz'e sevgi ve îman şarttır, şu halde nasıl ki Allah'a kul olmada üstte sayılanlar evvelemirde şartsa, Rasûlullah'a ümmet olmada da, onun adı anıldığı zaman kalpler titremeli, gönüller Allah ve Rasûl'ünün sevgisiyle dolmalı ve bunun tezahürü olarak da sünnetlere ve tüm ahlâk-ı Rasûl'e ittiba oluşmalıdır.

İnsanlar Hazreti Allah'a olan îman derecelerine göre isimlendirilirler. Hazreti Allah'ı bir olarak tasdik edenler mümin, O'nun vahdaniyetini kabul etmeyenler ise kafir olanlardır. Bir de, insanlar arasındayken îman ettiklerini söyledikleri halde hakikatte îman etmeyen münafıklar vardır. Kafirler ve münafıklar Allah'ın birliğini kabul etmedikleri için ebedî azapta kalacaklardır. Cenâb-ı Hakk, onları elim bir azabın beklediğini haber vermektedir.(10)

Müminler ise, içlerinden kimisi dünya hayatında gayet güzel, masivadan uzak bir hayat yaşadıkları için; kimisi de, günahlarına Rasûlullah Efendimizin şefaati yetişeceği için azapsız cennete girecek; geriye kalanlar da sevaplarını taşan günahları kadar ceza çektikten sonra îmanları sebebi ile cennet ile mükafatlandırılacaklardır.

Müminler, ebedî saadet içinde Cemâlullah'ı müşahede ile en büyük ihsana kavuşacaklardır; fakat dünya hayatında da müminleri büyük imtihanlar beklemektedir. Cenâb-ı Hakk müminleri ebedi saadeti kazanacak vasıflarla tezyin etmiş ve onlara hayırları toplayacak kabiliyet ihsan etmiştir.

Bu saadet dolu insanlara örnek olabilecek ilk kimseler elbette, yukarıda Allah'a ve Rasûl'üne nasıl îman ve itaat ettikleri işaret edilen Sahâbe-i Güzîn Efendilerimizdir.

"Semi'nâ ve eta'nâ/işittik ve itaat ettik."(11) İşte küfrün bataklığından îmanın aydınlığına kavuşan, îmanı ve itaati kuvvetli olan sahâbe-i kirâmın yüksek ahlâkı. Onlar öyle kimselerdir ki, sahip oldukları bu yüksek derece sebebiyle tüm insanlığa, gökteki yıldızlar gibi daima ışık saçan bir nur olmuşlardır.

Efendimiz (s.a.v.) onları; "Benim ümmetimin en hayırlıları bana en yakın olanlardır."(12) diyerek tavsif etmiştir. Onlar gözlerinin gördüklerine nispetle kavuştukları bu derece sebebiyle ümmetin en hayırlılarıdır.

Rasûlullah'ı hayatta gözleriyle görüp îman etmiş ve îmanları üzere de son nefeslerini teslim etmişlerdir. Bu sebeple Rasûlullah Efendimizi gözleriyle görme nimetine erişemeyen hiçbir mümin sahâbe-i kirâmın derecesine ulaşamaz.

Onlar, Rasûlullah Efendimizi koruma ve itaat etme hususunda canlarını ortaya koymuşlar ve bu ahitlerini yerine getirmede hiçbir tereddüde mahal vermemişlerdir. Îmanın halavetini kemâl manada yaşamış, sonraki nesillere de Allah'a ve Rasûl'üne itaatte en güzel örnekliği sergilemişlerdir.

Rasûlullah Efendimizle aynı zamanı ve aynı mekanı paylaşmışlar ve vahyin en yakın şahitleri olmuşlardır. Efendimiz onların arasında iken Hz. Allah vahiy nâzil buyurarak Habîb'iyle konuştu. İşte böylece vahiyle beraber gelen Rahmanî havayı teneffüs etmişlerdir.

Hakkımızda ilâhi bir ikaz inecek endişesiyle yaptıkları her hareketi kontrol ederek adım atmışlardır. Çünkü onlar biliyorlardı ki Rasûlullah Efendimiz aralarında yaşıyordu. Onlar bunu hiç unutmadılar. Evden çıkarken geride bıraktıkları ailelerine: "Ben bu günümü Rasûlullah Efendimize ayırdım." diyorlardı.

Allah'ın Peygamberini (sevgisini ve yoluna ittibanın hazzını) ruhunda yaşayan bir toplumun yaşadığı hayat elbette başkalarına benzemez. Onlar Peygamber Efendimizi seviyorlardı. "Beni kendi canınızdan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmazsınız" hadîs-i şerîfine ittibalarını, Allah'ın Nebî'sinin ayaklarının altına canlarını sererek ispat ediyorlardı. Rasûlullah Efendimizden aldıkları güzel ahlâkla asr-ı saâdeti yaşıyorlardı. Öyle ki onların bu ahlâkları, meleklerin dillerinde gıptayla terennüm ediliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız Empty
MesajKonu: Geri: Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız   Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız Icon_minitimeC.tesi Ara. 04, 2010 11:31 pm

Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Rasulullah''ı Kaybeden Değil Ona Kavuşan Toplum Olmalıyız
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Temiz Toplum Özlemi
» Temiz Toplum Özlemi
» Şeytanın Amacı: Dejenere Toplum
» Allahın rahmetine kavuşan bir yakınım için 70 000 kelime tevhid okuyalım kardeşlerim ne dersiniz?
» Ben Rasulullahı seviyorum diyorsun nasıl? Seviyorum demekle sevmek oluyor mu?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ( SAV) Hakkında Herşey

 :: Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV)
-
Buraya geçin: