iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 -Hitit Dini

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haydarı kerrar
Administrator

Administrator
haydarı kerrar


Mesaj Sayısı : 2630
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : ANKARA

-Hitit Dini Empty
MesajKonu: -Hitit Dini   -Hitit Dini Icon_minitimeÇarş. Ara. 02, 2009 6:16 pm

- Hitit Dini

Literatür:
1- Firuzan Kınal, Eski Anadolu Tarihi, Ankara 1962, s.204-226.
2- Eduart Meyer, Geschichte des Altertums, c.1-2. Stuttgart 1954, s.713-719.
3- F.Heiler, Die Religionen der Menschheit, s.193-197.
Anadolu'da ilk defa yazıyı kullanan, inanç ve ibadetleriyle ilgili en eski yazılı belgeler bırakanlar Hititlerdir. Kendilerine “Nesili”, dillerine de “Nesice” diyorlardı. Hitit kelimesi ise, Tevrata dayalı, Avrupa Gülerinden alınmadır. Çorum Boğazköy'de ortaya çıkarılan Hitit devlet arşivi vesikalarının, dörtte üçü dinsel metinlerdir. Bunlar, mabet talimatnameleri, bazı hastalıklara karşı büyülü sözler ve işlenen günahlara kefaret için sunulan kurban yöntemlerinden bahseden yazılardır. Bir de tanrıları tasvir eden metinler vardır ki, bilhassa tanrı heykel ve kabartmaların inin tanınmasında en büyük rolü oynarlar. Mezopotamya politeizminin Batı'ya taşınmasında köprü rolü oynamışlardır.
Hatuşas (Boğazköy) arşivinin verdiği bu dinsel belgelerin dışındaki arkeolojik malzemeler, dinsel metinlerin verdiği bilgileri tastık etmekte veya tamamlamaktadır. Bunların başında, yazılı kaya açık hava mabedi duvarlarındaki tanrı tasvirleri gelir. Burada, hemen her tanrı kendi sembolüyle gösterilmiş ve elleri üzerine Hitit hiyeroglifi ile adları yazılmıştır. Ancak Hitit hiyeroglifi tamamen okunamadığından, bazı noktalar henüz meçhul kalmaktadır.

2. 1- Tanrıları

Bugüne kadar yapılan araştırmalardan anlaşıldığına göre, Anadolu'nun ilk tarihî milleti olan Hititlerin (yaklaşık m.ö. 1850-700) dini çok tanrılı bir dindir. Esasen bir metinde “Binlerce tanrıdan” söz edilir. Bunun sebebi, Hititlerin kendi tanrılarının dışında bir zamanlar Anadolu'da yaşamış diğer kavimlerin tanrılarına da tapmış olmalarıdır. Bu sebeple Hitit tanrılar meclisinde Hani, Luvi, Hurri, Mitanni tanrıları yanında, Sümer, Akad, Asur tanrıları gibi komşu ülkelerin tanrıları da yer almış ve Hitit panteonu kozmopolit bir karaktere bürünmüştür.
Mezopotamya tanrılarından gök, yer ve okyanus tanrılarını temsil eden Anu, Enlil ve Ea üçlüsü Hititlerde de saygı görmüştür. Yine ay, güneş, yıldız tanrıları Sin, Şamaş, ve İştar üçlüsü de Hitit panteonunda yer almıştır. Bunlardan başka, tanrı Asur'a ve Mezopotamya'daki Kiş şehrinin baş ilahı Zababa'ya, daha Proto-Hatti'ler zamanından beri tapınılmış idi.
Kültepe devrinde Anadolu'nun yerli kavimlerinden olan Hattilerin tanrılarına da tapıldığı, Hattice dualardan ve tanrı isimlerinin anılmasından anlaşılmaktadır. Bunlardan en önemlisi, “Arinna şehrinin Güneş Tanrıçası” unvanıyla anılan Vuruşemu ile oğlu Telipinu, kızı Mezullaş ve torunu Zintuhu uluhiyetleridir.
Luvi tanrılarına gelince, bazıları hâlâ tartışma konusudur. Hititlerin tazim ettikleri en önemli Luvi tanrısı, fırtınanın hakimi sayılan Dattaş'tır.
Mitanni asıllı tanrılara, daha çok “Yeni Devlet” vesikalarında rastlanır. Bilhassa, Hurri-Mitanni kültürünün tesirinde kalan Kuzey Suriye bölgesine Hititler hakim olduktan sonra, bu yeni cereyanın tesirine kapılmışlardır. Hİnd-Avrupa asıllı Mitanni tanrılarının İndra, Mitra, Varuna gibi Hint asıllı tanrılar olduğu görülür.
Hititler özellikle Hurri kavminin dinine büyük ilgi göstermişlerdir.
Nitekim, Hitit metinlerinde yüzlerce Hurri tanrısının ismi zikredilmektedir. Hatta, Hurrilerin baş ilahı Teşup ile zevcesi Hepat da Hitit tanrılar meclisinin baş ilahları olmuşlarıdır.
Hitit milli tanrılarına gelince, en önemlisi fırtına tanrısı Teşup, zevcesi baş tanrıça Hepat, deniz tanrısı Aruna, ocak tanrısı Haşşaş, güneş tanrısı Utu, ateş tanrısı Pahhur, pınar tanrısı Şuppihılia, aşk ve harp tanrıçası Lelvani, atalar tanrısı Şuinaş'tır.
Bu tanrılardan, Hititlerin de, Romalılar gibi ocak ve atalar kültüne, Babilliler gibi ateş ve güneş kültüne sahip olduklarını anlıyoruz. Bir metinde, “Yerin ve göğün kralı, yukarı ve aşağının hakimi, hüküm veren, kahraman kral Şamaş” denilmektedir ki, bu Hititler arasında Mezopotamya'dan gelen güneş kültünün de çok büyük rol oynadığını göstermektedir.
Gerek yazılı metinler, gerek kabartmalar, Hititlerin tanrılarını insan şeklinde tasavvur ettiklerine şüphe bırakmamaktadır. Tanrı efendi, insan köle rolündedir. Nasıl ki, köle efendisine yalvarır, bir isteğini rica yoluyla dile getirirse, insan da, tanrısına dileklerini aynı şekilde yalvararak dile getirir, efendi de ona ihsan ve lütufta bulunur. Diğer taraftan, Hititlerin ölen krallarına “Tanrı oldu” demeleri, krallarının da kutsallığına inandıklarını gösterir. Yİne tanrılarını insanlar gibi tasavvur ederek, onların da maddi, manevi ihtiyaçlara sahip olduklarına, evleri, aşkları ve intikamları, çocukları olduğuna inanırlar.

2. 2- İbâdetleri

Eldeki kaynaklar, Hititlerin toplu ibadetlerini göstermiyor. Fakat, kral ve kraliçenin çeşitli bayram ve kurban merasimleri esnasında yaptıkları ibadetlere büyük yer vermektedir. İbadetlerin ilk şartı temizlikti. Tanrıların evine, yanı mabede girebilmek, dua edebilmek, kurban sunabilmek için evvela temiz olmak lâzımdı. Tanrılarla insanların ruhu ayrı olmadığı için, onlar da insanlar gibi her gün yemeğe, içmeğe muhtaçtılar. Tanrıların yiyecek ve içeceklerine domuz ve köpek gibi murdar hayvanların yaklaşması, dinen haram sayılırdı. Temizliğe riayet edilmediği için, eski krallardan Hantili, tanrılar tarafından krallıktan azledilmişti. Mezopotamya kavimler indeki zanlı kimselerin suçlu olup olmadığını suya atmak suretiyle tespit usulü Hititlerce dinsel anlamda kullanılıyordu. Yani, bir kimsenin günahkâr olup olmadığını anlamak için suya atılır, batarsa suçlu ve günahkâr, batmazsa günahsız ve temiz sayılırdı.
Tanrılara muhtaç oldukları yiyecek ve içecek sunulduktan sonra, hizmet karşılığı olarak uzun ömür, sağlık ve refah, savaşta zafer vs. gibi insanî dileklerde bulunulurdu. Mesela bir kraliçeye rüyasında görünen tanrı “Kalbinde yaşattığın kocana bir asırlık ömür veriyorum”, diye müjde vermiş ve kraliçe de ona “Eğer kocam yaşarsa sana yağ, bal ve meyve vereceğim”, diye vaatte bulunmuştu. Hititler adak kurbanlarından başka, günahlarının affı için kefaret kurbanları da sunarlardı. Kurban, her türlü gıda maddesinden olabilirdi. Kanlı kurbanların ise sığır, keçi ve koyundan olduğunu yazılı metinlerden ve kabartmalardan anlıyoruz. Suriye'de yaygın olarak gördüğümüz insan kurbanı âdeti, Hititler arasında da vardı. Ancak, komşularında olduğu kadar yaygın değildi.

2. 3- Kehanet Ve Büyücülük

Hititler, tanrıların iradelerini öğrenmek için çeşitli usullere baş vururlardı. Şimşek çakması, yıldırım çarpması, kuşların uçması gibi tabii hadiseler tanrı iradesinin tezahürü sayılırdı. Falda kullanılan deyimlerin Akadca oluşundan, falcılığın Anadolu'ya Babil'den geldiği anlaşılmaktadır. Kahinler kuş falına bakarak kuşun uçuş istikametine veya diğer hareketlerine göre yorumda bulunurlardı. Bazen rahip, mabette istihareye yatmak suretiyle rüyalarını krala tefsir ederdi.
Hititler kötü ruhların ve perilerin varlığına inanırlar, şerlerinden korkarlardı. Büyü yapmak ise, yasaktı ve cezası ölümdü. Ancak, büyünün karşısında karşıt büyü yaparak, eski büyüyü çözmeye izin verilirdi.

2. 4- Ölülerle İlgili Adetleri

Hititler öncesi devirlerde üç türlü ölü gömme tarzı vardı. Eski Hitit devleti zamanında ölülerin yakılmadan gömüldükleri, Alişar ve Boğazköy buluntuları ile anlaşılmıştır. Bu arada ölülerini küp mezarlara veya taş sandık mezarlara gömme adetlerine de rastlanmıştır. Yeni Hitit devleti zamanında ise, aynı şekilde küp mezarlara veya taş sandık mezarlara ölü gömme adetleri vardı. Ancak cesetler yakıldıktan sonra küplere veya taş sandıklara konurdu. Kazılarda bulunan bu mezarların hediye bakımından fakir oluşlarından, halka ait mezarlar olduğu anlaşılmaktadır. Şimdiye kadar Yeni Devlet zamanından kalma kral mezarlarına rastlanmamış olması, Hitit krallarının cesetlerinin de yakılmış olabileceği kanaatini kuvvetlendirmektedir.
Yazıhkaya civarındaki Bağlarbaşı ve Mankayası mevkiindeki kayalıklarda yapılan araştırmalar, hem iskeletli mezarların bulunduğunu hem de bir ölü yakma detini gösteren küp mezarlarının varlığını ortaya koymuştur. Arkeolojik deliller Eski Hitit devleti zamanında ise, ölenlerin gömüldüğünü, Yeni Hitit devleti zamanında ise, kral ailesinin ve Hitit büyüklerinin yakılmakla beraber, halka ait ölülerin gömüldüğünü göstermektedir. Ölüleri yakma âdetleri ve mezarların hediye bakımından fakirliği, bu milletin ölümden sonrası bir hayata, kendilerine has bir şekilde inandıkları kanaatini kuvvetlendirmektedir. Mezopotamya dinlerinde olduğu gibi zayıf bir öte dünya inancı olabileceği gibi, Hinduizme benzer özel bir ruh ve tenasüh inancı da olabilir.

2. 5- Mabetleri

Hitit mimarisini en güzel bir şekilde aksettiren binalar, Boğazköy'de ortaya çıkarılan mabetlerdir. Bunlardan başka, Yazıhkaya açık hava mabedinde ve Alacahöyük'te yapılan kazılardan anlaşıldığına göre, mabetler, belirli bir yöne ve belirli bir şekle göre inşa edilmemiştir. Genellikle arazinin durumu ve ihtiyaca göre bir plan tatbik edilmiştir. Hitit mabetlerinin hususiyeti, orta yerde müstakil bir şekilde uzun bir salonun etrafında küçük bir oda vardır ki, burası en kutsal bir yer sayılırdı. Mabetlerin pencereleri derin şekilde açılır ve damlan düz olurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
-Hitit Dini
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dini Avatarlar
» dini konu
» Dini imzalar..
» GELENEKSEL TÜRK DİNİ
» Cin Dini ( Gizli Bilgiler )

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Reddiye Kitabı Ve İslama Davet ( Nasıl Müslüman Olurum )

 :: diğer din ve inanışlar ve Reddiyeleri :: Ve Diğerleri Ve Reddiyeleri
-
Buraya geçin: