iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Empty
MesajKonu: İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...   İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Icon_minitimeÇarş. Ağus. 25, 2010 3:25 pm

Insanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...







Bir şey yapmalı! Welat Azadi

Herhade ölmüş olmalıyız, sustuğumuza göre... Çünkü, ölüler, zalime ve zülüme karşı, susar... Bizler karnımız tok, rahat evimizde, sıcak yatağımız da yatarken, her gece yarım milyarı aşkın insan aç ve binlercesi sokakta yatıyor. Ve onlar bizim kardeşimiz. Dini, Dili Irkı, Rengi ne olursa olsun. Yarım milyarı aşkın insan açlıkla çırpınırken gelişen ve gelişmiş ülkelerde çöplere dökülen yemek ve atılan ekmeklerle o, yarım milyar insan rahatlıkla doyar."Dünya ne kadar da zalim ve adaletsiz" diyebilirsiniz. Ama, zalim ve adaletsiz olan dünya değil, biz insanlarız. Kapitalizmin,"Dünya kaynakları sınırlı, insan ihtiyaçları sınırsız" yalanı, öyle bireylere çeverdiki bizi, dünya kaynaklarını bilinçsizce tüketen robotlara döndük..."Ne yapabiliriz ki?" diyebilirsiniz. Çok kolay. Önce kafamızdaki soruyu değiştirerek başlayabiliriz,"Ne yapmalıyız!"...Ben ne söylesem boş. O insanların acılarını ve çaresizliğini anlatamam ki.(Zaten bir maile de sığmaz.) Bırakalım onlar kendilerini anlatsın. Çünkü, kendini en iyi anltacak olan, yine insanın kendisidir...moğollar'ın çok sevdiğim bir şarkısı vardı,"Bir şey yapmalı!"...evet.Bir şey yapmalı! KIYAMET OLMASA DA BİR ŞEY KOPMALI... Bir yazarın çok sevdiğim bir sözüyle mailimi sonlandırıyor ve sözü Fotoğraflara bırakıyorum. Fotoğraflarda konuşur çünkü. Ve fotoğraflar her dili bilir. İNSANLARI ANLAMANIN EN İYİ YOLU KENDİMİZİ ONLARIN TERİNE KOYMAKTIR...KENDİNİZİ ONLARIN YERİNE KOYUN..!
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Resim Otomatik olarak küçültülmüştür,Orjinal Boyutunda Görüntülemek için Tıklayınız.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Resim Otomatik olarak küçültülmüştür,Orjinal Boyutunda Görüntülemek için Tıklayınız.


30.11.2008 / Gomanweb
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Empty
MesajKonu: Geri: İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...   İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Icon_minitimeÇarş. Ağus. 25, 2010 3:28 pm

Açlık!

Açlıkla İmtihan…

ÂYET
“Birde ALLAH, bir şehri örnek verdi ki, halkı güvenlik ve asayiş içindeydi, rızıkları her yerden bol bol geliyordu. Ne varki, onlar ALLAH’ın nimetlerine nankörlük ettiler. ALLAH da onlara o yaptıkları sanatla açlık ve korku elbisesini tatdırdı.”






(Nahl Suresi 112.Âyet)
HADİS-İ ŞERİF






Ebu`d-Derda radıyALLAHu anh şöyle dedi:
Râsulullah (S.A.V.) buyurdular ki: “Cehennem ehline açlık musallat edilir. Bu, içinde bulundukları azaba eşit dereceye ulaşır. Açlığa karşı yardım talep ederler. Onlara besleyici olmayan ve açlığı gidermeyen dari` (denen dikenli bir ot) verilir. Tekrar yiyecek isterler, bu sefer de boğazda tıkanıp kalan bir yiyecekle imdat edilir. (Bu da boğazlarında takılır kalır, ne ileri geçer, en de geri gelir). Derken dünyada iken, bu durumda, bir içecekle takılan lokmaları kaydırdıklarını hatırlarlar ve bir içecek talep ederler. Kendilerine demir kancalar bulunan kaplarda kaynar sular verilir. Bu kaplar, yüzlerine yaklaştırılınca, yüzlerini dağlayıp atar. Su karınlarına girince içlerini param parça eder. Bu sefer de: “Cehennemin bekçilerini çağırın, ola ki azabımızı biraz hafifletir!” derler. Onları çağırırlar. Onlar gelince: “Size peygamberleriniz bu halleri açıklayan haberleri getirmemiş miydi?” derler. Onlar: “Evet getirmişti (ama dinlemedik)” derler. Bunun üzerine, bekçiler: “Siz isteyin durun! Kafirlerin istekleri (burada) boşadır!” derler” (Gafir 50). Cehennemlikler bekçilerden ümidi kesince: “(Cehenneme müvekkel melek) Malik`i çağırın!” derler. (Malik gelince): “Ey Malik (söyle de) Rabbin bizim hakkımızda ölüme hükmetsin!” derler. Malik de onlara: “Hayır! (Siz burada canlı olarak ebedi) kalıcılarsınız!” diye cevap verecek” (Zuhruf 77). (Hadisin ravilerinden) A`meş rahimehullah der ki: “Bana bildirildi ki, cehennemliklerin Malik`e yalvarmaları ile Malik`in onlara verdiği cevap arasında bin yıllık zaman geçecektir. Cehennemlikler, bu sefer aralarında: “Rabbinize dua edin sizin için O`ndan daha hayırlı kimse yok!” diyecekler ve elbirlik şöyle yakaracaklar: “Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe çalmıştı, biz gerçekten sapıtmış kimselerdik. Ey Rabbimiz bizi bundan çıkar. Eğer (yine) küfre dönersek artık hiç şüphesiz ki zalimlerden oluruz” (Mü`minun 106-107). Rab Teala, onlara: “Cehennemin içine yıkılıp gidin! Bana bir şey söylemeyin!” diyecek” (Mü`minun 108). Râsulullah devamla dedi ki: “Bu cevap üzerine, cehennem ehli her çeşit hayırdan ümidlerini keserler; hıçkırmaya, nedamet etmeye, dövünüp yırtınmaya başlarlar.”


(Kütübü Sitte-Hadis No: 5145) Selamunaleyküm…
Bu
CUMA SOHBETİ bambaşka olacak. Gerçekten bu Âyet, Hadis ve resimleri okuyup görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kıyamet gününde, hesap gününden önce bu konu ile nefsimizle hesaba çekilmeliyiz.
Eğer merhametten yoksun değilsek, kalbimizde ALLAH korkusu olan bizler; ne kadar acınacak halde olduğumuzu gözlerimizle, okuduklarımızla, yüreğimizde yanan kor ateşle anlayacak, ağlayacak, ağlayacağız…
Bayatladı diye ekmeği atana, tabağında yemek artığı bırakana, İki gün üst üste aynı yemeği yedim diye eşine bağıran erkeğe, annesinin hazırladığı kahvaltılığı beğenmeyip çöpe atıp okul kantinine dadanan öğrenciye, evine çalışıp getirdiği erzağa bakıp burun kıvıran ev hanımına, önüne getirilen yemeği bağıra çağıra zorla yiyen evlada, lüks lokantalarda tabağındaki 150 gr. ete dünyanın parasını ödeyenlere, şu anki haline şükretmeyip isyan edenlere, her zaman daha fazlasını isteyenlere, insan olmayı unutan fertlere bir ders, bir nasihat, bir ibret olsun konumuz…
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Bir adam Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`a gelerek: “Ben açlıktan bitkinim!” dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanımlarından birine (adam) gönderip yiyecek istedi. Ama kadın: “Seni hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun yanımızda sudan başka bir şey yok” diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun üzerine diğer bir kadına gönderdi. O da aynı şeyi söyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda: “Bu (bitkin) açı kim misafir edip (doyurursa) ALLAH ona rahmet edecektir!” buyurdu. Ensardan Ebu Talha (ra) denen birisi kalkıp: “Ey ALLAH`n Râsulü! Ben misafir edeceğim!” buyurdu ve onu evine götürdü. Evde hanımına: Yanında yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Hanım: “Hayır, sadece çocukların yiyeceği var!” dedi. Bunun üzerine hanımına: “Sen onları bir şeylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormuşuz gibi görünelim. Yemek için elini tabağa uzatınca lambayı düzeltmek üzere kalk ve onu söndur!” diye tenbihatta bulundu. Kadın söylenenleri yaptı. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Karı-koca geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam`a geldiler. Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.], Ebu Talha`ya: “Dün gece misafirinize olan davranışınız sebebiyle ALLAH Teala Hazretleri taaccüp etti (ve güldü)!” buyurdu ve şu ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): “…Ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, onları kendi nefîslerine tercih ederler” (Haşr 9). (Kütübü
)
Nu’man İbnu Beşir (r.a.)’den rivayetle; Hz. Ömer (ra) insanların nail oldukları dünyalıktan söz etti ve dedi ki: “Gerçekten ben Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`ın bütün gün açlıktan kıvrandığı halde, karnını doyurmaya adi hurma bile bulamadığını gördüm.” (Kütübü Sitte-2085)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir gün (veya gece mutad olmayan bir saatte) mescide geldi. Orada Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra)`e rastladı. Onlara (bu saatte) niye geldiklerini sordu. “Bizi evden çıkaran açlıktır!” dediler. Râsulullah da: “Beni de evde çıkaran açlıktan başka bir şey değil!” buyurdu. Hep beraber Ebü`l`Heysem İbnu`l Teyyihan`a, gittiler. O, bunlar için arpadan ekmek yapılmasını emretti. Ekmek yapıldı. Sonra kalkıp bir koyun kesti. Yanlarında bir hurma ağacında asılı olan tatlı suyu indirdi. Derken yemek geldi, yediler ve o sudan içtiler. Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]: “Şu günün nimetinden (Kıyamet günü) hesap sorulacak! (Açlık sizi evinizden çıkardı. Bu nimetlere nail olduktan sonra dönüyorsunuz!” buyurdu. (Kütübü Sitte-2089)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Resim Otomatik olarak küçültülmüştür,Orjinal Boyutunda Görüntülemek için Tıklayınız.

Ebu Talha (r.a.)’den rivayetle; Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`a açlıktan şikayet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkeste bir taş vardı. Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] da karnını açtı, O`nda iki taş vardı. (Kütübü Sitte-2091)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Enes (r.a.)’den rivayetle; Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hendek`e gitti. Gördü ki Muhacir ve Ensar soğuk bir sabah vakti hendek kazıyorlar. Onların, bu işi kendilerine bedel yapacak köleleri yok. Onları vuran yorgunluk ve açlıklarını görünce (şiirimsi bir ifade) terennüm ettiler: “Ey ALLAH`ım! Gerçek hayat ahiret hayatıdır. Ensar ve muhaciri mağfiret buyur!” Çalışanlar da O`na şöyle mukabele ettiler: “Biz Muhammed`e bey`at edenleriz. Hayatta kaldıkça cihad gayemiz.” (Kütübü Sitte-4259)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Resim Otomatik olarak küçültülmüştür,Orjinal Boyutunda Görüntülemek için Tıklayınız.
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Açlıktan karnımı yere yapıştırdığım, yönlerini dönüp de halimi onlarla da yiyecek ikram ederler umuduyla bildiğim ayetleri bana okumalarını taleb ettiğim zamanlar olurdu. Faklriere en çok hayrı dokunan kimse Ca`fer İbnu Ebi Talib idi. Gerçekten (söylediğim durumlarda) o bizimle ilgilenir, evinde ne varsa ondan bize ikram ederdi. Öyle ki, bazan içi tamamen boşalmış olan yağ kilesini bize çıkarıp açıverir, biz de onun içinde kalanı yalanırdık. (Kütübü Sitte-4423)
Daha söyleyecek, haykıracak, bağıracak, ağlayacak çok şey var içimde. Yutkunuyorum. İnsanın boğazının düğüm düğüm olması bu işte… Gözlerimdeki yaşları tutamıyorum. Dayanamıyorum artık. Benim kardeşlerim ölürken, öldürülürken, açlık, sefalet çekerken, zulüm altında inlerken, işkence çekerken, imtihanlara düçar olurken bizler hangi oyun ve oynaştayız acaba…

Yoksa ne için dünyaya geldiğimizi mi unuttuk . . . ?


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sahra
Seçkin Üye
Seçkin Üye
sahra


Mesaj Sayısı : 903
Kayıt tarihi : 26/05/10
Yaş : 45
Nerden : KAYSERİ

İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Empty
MesajKonu: Geri: İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...   İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Icon_minitimeÇarş. Ağus. 25, 2010 5:11 pm

Mümine Sultan demiş ki:
Açlık!

Açlıkla İmtihan…

ÂYET
“Birde ALLAH, bir şehri örnek verdi ki, halkı güvenlik ve asayiş içindeydi, rızıkları her yerden bol bol geliyordu. Ne varki, onlar ALLAH’ın nimetlerine nankörlük ettiler. ALLAH da onlara o yaptıkları sanatla açlık ve korku elbisesini tatdırdı.”






(Nahl Suresi 112.Âyet)
HADİS-İ ŞERİF






Ebu`d-Derda radıyALLAHu anh şöyle dedi:
Râsulullah (S.A.V.) buyurdular ki: “Cehennem ehline açlık musallat edilir. Bu, içinde bulundukları azaba eşit dereceye ulaşır. Açlığa karşı yardım talep ederler. Onlara besleyici olmayan ve açlığı gidermeyen dari` (denen dikenli bir ot) verilir. Tekrar yiyecek isterler, bu sefer de boğazda tıkanıp kalan bir yiyecekle imdat edilir. (Bu da boğazlarında takılır kalır, ne ileri geçer, en de geri gelir). Derken dünyada iken, bu durumda, bir içecekle takılan lokmaları kaydırdıklarını hatırlarlar ve bir içecek talep ederler. Kendilerine demir kancalar bulunan kaplarda kaynar sular verilir. Bu kaplar, yüzlerine yaklaştırılınca, yüzlerini dağlayıp atar. Su karınlarına girince içlerini param parça eder. Bu sefer de: “Cehennemin bekçilerini çağırın, ola ki azabımızı biraz hafifletir!” derler. Onları çağırırlar. Onlar gelince: “Size peygamberleriniz bu halleri açıklayan haberleri getirmemiş miydi?” derler. Onlar: “Evet getirmişti (ama dinlemedik)” derler. Bunun üzerine, bekçiler: “Siz isteyin durun! Kafirlerin istekleri (burada) boşadır!” derler” (Gafir 50). Cehennemlikler bekçilerden ümidi kesince: “(Cehenneme müvekkel melek) Malik`i çağırın!” derler. (Malik gelince): “Ey Malik (söyle de) Rabbin bizim hakkımızda ölüme hükmetsin!” derler. Malik de onlara: “Hayır! (Siz burada canlı olarak ebedi) kalıcılarsınız!” diye cevap verecek” (Zuhruf 77). (Hadisin ravilerinden) A`meş rahimehullah der ki: “Bana bildirildi ki, cehennemliklerin Malik`e yalvarmaları ile Malik`in onlara verdiği cevap arasında bin yıllık zaman geçecektir. Cehennemlikler, bu sefer aralarında: “Rabbinize dua edin sizin için O`ndan daha hayırlı kimse yok!” diyecekler ve elbirlik şöyle yakaracaklar: “Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe çalmıştı, biz gerçekten sapıtmış kimselerdik. Ey Rabbimiz bizi bundan çıkar. Eğer (yine) küfre dönersek artık hiç şüphesiz ki zalimlerden oluruz” (Mü`minun 106-107). Rab Teala, onlara: “Cehennemin içine yıkılıp gidin! Bana bir şey söylemeyin!” diyecek” (Mü`minun 108). Râsulullah devamla dedi ki: “Bu cevap üzerine, cehennem ehli her çeşit hayırdan ümidlerini keserler; hıçkırmaya, nedamet etmeye, dövünüp yırtınmaya başlarlar.”


(Kütübü Sitte-Hadis No: 5145) Selamunaleyküm…
Bu
CUMA SOHBETİ bambaşka olacak. Gerçekten bu Âyet, Hadis ve resimleri okuyup görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız. Kıyamet gününde, hesap gününden önce bu konu ile nefsimizle hesaba çekilmeliyiz.
Eğer merhametten yoksun değilsek, kalbimizde ALLAH korkusu olan bizler; ne kadar acınacak halde olduğumuzu gözlerimizle, okuduklarımızla, yüreğimizde yanan kor ateşle anlayacak, ağlayacak, ağlayacağız…
Bayatladı diye ekmeği atana, tabağında yemek artığı bırakana, İki gün üst üste aynı yemeği yedim diye eşine bağıran erkeğe, annesinin hazırladığı kahvaltılığı beğenmeyip çöpe atıp okul kantinine dadanan öğrenciye, evine çalışıp getirdiği erzağa bakıp burun kıvıran ev hanımına, önüne getirilen yemeği bağıra çağıra zorla yiyen evlada, lüks lokantalarda tabağındaki 150 gr. ete dünyanın parasını ödeyenlere, şu anki haline şükretmeyip isyan edenlere, her zaman daha fazlasını isteyenlere, insan olmayı unutan fertlere bir ders, bir nasihat, bir ibret olsun konumuz…
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Bir adam Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`a gelerek: “Ben açlıktan bitkinim!” dedi. Aleyhissalatu vesselam derhal hanımlarından birine (adam) gönderip yiyecek istedi. Ama kadın: “Seni hak ile gönderen Zat-ı Zülcelal`e yemin olsun yanımızda sudan başka bir şey yok” diye cevap verdi. Aleyhissalatu vesselam bunun üzerine diğer bir kadına gönderdi. O da aynı şeyi söyledi. Aleyhissalatu vesselam sonunda: “Bu (bitkin) açı kim misafir edip (doyurursa) ALLAH ona rahmet edecektir!” buyurdu. Ensardan Ebu Talha (ra) denen birisi kalkıp: “Ey ALLAH`n Râsulü! Ben misafir edeceğim!” buyurdu ve onu evine götürdü. Evde hanımına: Yanında yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Hanım: “Hayır, sadece çocukların yiyeceği var!” dedi. Bunun üzerine hanımına: “Sen onları bir şeylerle avut, sonra da uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormuşuz gibi görünelim. Yemek için elini tabağa uzatınca lambayı düzeltmek üzere kalk ve onu söndur!” diye tenbihatta bulundu. Kadın söylenenleri yaptı. Beraberce oturdular. Misafir yedi. Karı-koca geceyi aç geçirdiler. Sabah olunca Aleyhissalatu vesselam`a geldiler. Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.], Ebu Talha`ya: “Dün gece misafirinize olan davranışınız sebebiyle ALLAH Teala Hazretleri taaccüp etti (ve güldü)!” buyurdu ve şu ayet-i kerime nazil oldu. (Mealen): “…Ve kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, onları kendi nefîslerine tercih ederler” (Haşr 9). (Kütübü
)
Nu’man İbnu Beşir (r.a.)’den rivayetle; Hz. Ömer (ra) insanların nail oldukları dünyalıktan söz etti ve dedi ki: “Gerçekten ben Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`ın bütün gün açlıktan kıvrandığı halde, karnını doyurmaya adi hurma bile bulamadığını gördüm.” (Kütübü Sitte-2085)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir gün (veya gece mutad olmayan bir saatte) mescide geldi. Orada Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer (ra)`e rastladı. Onlara (bu saatte) niye geldiklerini sordu. “Bizi evden çıkaran açlıktır!” dediler. Râsulullah da: “Beni de evde çıkaran açlıktan başka bir şey değil!” buyurdu. Hep beraber Ebü`l`Heysem İbnu`l Teyyihan`a, gittiler. O, bunlar için arpadan ekmek yapılmasını emretti. Ekmek yapıldı. Sonra kalkıp bir koyun kesti. Yanlarında bir hurma ağacında asılı olan tatlı suyu indirdi. Derken yemek geldi, yediler ve o sudan içtiler. Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]: “Şu günün nimetinden (Kıyamet günü) hesap sorulacak! (Açlık sizi evinizden çıkardı. Bu nimetlere nail olduktan sonra dönüyorsunuz!” buyurdu. (Kütübü Sitte-2089)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Resim Otomatik olarak küçültülmüştür,Orjinal Boyutunda Görüntülemek için Tıklayınız.

Ebu Talha (r.a.)’den rivayetle; Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`a açlıktan şikayet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkeste bir taş vardı. Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] da karnını açtı, O`nda iki taş vardı. (Kütübü Sitte-2091)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Enes (r.a.)’den rivayetle; Râsulullah [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hendek`e gitti. Gördü ki Muhacir ve Ensar soğuk bir sabah vakti hendek kazıyorlar. Onların, bu işi kendilerine bedel yapacak köleleri yok. Onları vuran yorgunluk ve açlıklarını görünce (şiirimsi bir ifade) terennüm ettiler: “Ey ALLAH`ım! Gerçek hayat ahiret hayatıdır. Ensar ve muhaciri mağfiret buyur!” Çalışanlar da O`na şöyle mukabele ettiler: “Biz Muhammed`e bey`at edenleriz. Hayatta kaldıkça cihad gayemiz.” (Kütübü Sitte-4259)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Resim Otomatik olarak küçültülmüştür,Orjinal Boyutunda Görüntülemek için Tıklayınız.
Ebu Hüreyre (r.a.)’den rivayetle; Açlıktan karnımı yere yapıştırdığım, yönlerini dönüp de halimi onlarla da yiyecek ikram ederler umuduyla bildiğim ayetleri bana okumalarını taleb ettiğim zamanlar olurdu. Faklriere en çok hayrı dokunan kimse Ca`fer İbnu Ebi Talib idi. Gerçekten (söylediğim durumlarda) o bizimle ilgilenir, evinde ne varsa ondan bize ikram ederdi. Öyle ki, bazan içi tamamen boşalmış olan yağ kilesini bize çıkarıp açıverir, biz de onun içinde kalanı yalanırdık. (Kütübü Sitte-4423)
Daha söyleyecek, haykıracak, bağıracak, ağlayacak çok şey var içimde. Yutkunuyorum. İnsanın boğazının düğüm düğüm olması bu işte… Gözlerimdeki yaşları tutamıyorum. Dayanamıyorum artık. Benim kardeşlerim ölürken, öldürülürken, açlık, sefalet çekerken, zulüm altında inlerken, işkence çekerken, imtihanlara düçar olurken bizler hangi oyun ve oynaştayız acaba…

Yoksa ne için dünyaya geldiğimizi mi unuttuk . . . ?


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ykmz
Medaratör

Medaratör
ykmz


Mesaj Sayısı : 820
Kayıt tarihi : 12/04/10

İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Empty
MesajKonu: Geri: İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...   İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Icon_minitimePerş. Ağus. 26, 2010 1:29 am

Sad Sad Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Empty
MesajKonu: Geri: İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...   İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?... Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 8:08 pm

HALINIZE HERKES SÜKRETSIN
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İnsanlık ölüyor...duyabiliyor musun?...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Diğer Sitelerden Gelip Hayvanlık Yapanlara İnsanlık Öğretilir 1. Ders Mücadele Nasıl Yapılır
» ELİF ŞAFAK'IN AŞK'I SİNEMA FİLMİ OLUYOR
» AMERIKA ICERDEN MÜSLÜMAN OLUYOR
» Bu Adam Kadının Neyi oluyor
» YETİM OSMANI'NIN ŞEHİT OLUYOR ANA

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Türkiye - Dünya Gündemi -Yaşam - Kültür - Sanat - Spor - Gezi

 :: Dünya ve Türkiye Gündemi ve Güncel Haberler
-
Buraya geçin: