iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Kur'anı anlamak için meal okumak

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

Kur'anı anlamak için meal okumak Empty
MesajKonu: Kur'anı anlamak için meal okumak   Kur'anı anlamak için meal okumak Icon_minitimeÇarş. Tem. 14, 2010 10:22 pm

Kur'anı Anlamak İçin Meâl Okumak Hiç şüphe yok ki, İslam'ın ana kaynağı
vahiydir.
Ama bunun anlaşılmasına, açıklanmasına ihtiyaç var.

Vahyin anlaşılması için, bunu açıklayan ve hayata geçiren sünnete,
bundan başka akla, kıyas ve tecrübelerden elde edilen (içtihat, veri,
bilgi, örf gibi) unsurlara da müracaat gereği vardır. Ancak bu taktirde
İslam'ı, toplum hayatınına tümüyle yansıyacak bir şekilde anlamış ve
anlatmış oluruz.

Bilindiği gibi vahiy dediğimiz Allah'ın ayetlerini en iyi açıklayan yine
bizzat Kur'an'ın kendisidir. Bu açıklayıcı Kur'an ayetlerinden başka
Kur'an'ı en iyi açıklayan ikinci kaynak, Kur'an'ı pratik hayata taşıyan
ve yaşanılan bir şekilde hayata geçiren Rasûlüllah aleyhisselamın
sünnetidir. Sünnetsiz bir İslam anlaşılamaz, yaşanamaz.

Akıl ise, islam'ı anlamanın ve yaşamanın olmazsa olmaz şartıdır. Zira
akıl, mükellef olmanın bir gereğidir, akıldan yoksun bir insanın dini
de, İslam'ı da yoktur.

Bilgiye gelince, İslam dininin kıyamete kadar tüm çağlarda yaşanabilmesi
için, kıyas ve tecrübelerle elde edilen bilgileri, verileri ve
içtihatları dikkate almak gerekir. Hatta bu bilgilerden istifade
edilerek İslâm âlimlerince pek çok hükümler bina edilmiştir,
edilecektir. Basit bir örnek verecek olursak, uzman bir hekimin tıp
ilmiyle elde ettiği verilere (laboratuvar bilgilerine) dayanarak bir
Müslüman, farz olan orucu tutup tutmamayacağı sonucuna ulaşır. Yani
fetvaya esas olan, bu tecrübî bilgidir.

Netice olarak İslam bir sistemler bütünüdür. Ana kaynak olan vahyin
kılavuzluğunda pek çok faktör, dünyada bireylerin ve toplumların hayat
sürmesine müsait bir İslam sistemini oluştururlar.

Sadece Kur'an metnini okuyarak İslam anlaşılabilir mi?
Kur'an-ı Kerim'i sadece Meâli'nden okumak ve anlamak konusunda bugün
ifrat ve tefrite kaçıldığını düşünüyorum.

Bir kesim, sünneti, icma ve kıyası (örfü, aklı, tecrübî bilgileri) hiç
dikkate almadan sadece Meâl okumanın yeterli olduğunu savunurken, diğer
kesim biz cahiliz, anlayamayız, hata ederiz teziyle Kur'an'ın terceme,
meâl ve tefsirlerini ısrarla okumaktan kaçınmakta, tâli dînî kaynakları
yeterli görmektedir.

Her iki anlayış da isabetli değildir. Sadece Meâl okumak, Kur'an'ı
anlamaya yeterli olmaz. Meâl'le beraber mutlaka Kur'an tefsirlerini de
okumak gereklidir. Kur'an'ı iyi anlamak için Hz.Peygamber'in sünnetine
şiddetle ihtiyacımız var. Hadis alanında elimizde senetleri sağlam sahih
bir sünnet ve fıkıh alanında da çok zengin bir kültür mirasımız mevcut.
Bunlar bize, Kur'an'ı daha iyi anlamamıza yardımcı olan bilgilerdir.
Bunları yok saymak, İslam tarihini, kültür ve medeniyetini inkar etmek
demek olur.

Ancak, sahih hadislerin dışında Kur'an ayetleriyle çelişen çok sayıda
zayıf ve uydurma hadis metinlerinin, asırlarca müslümanların hayatına
yön verdiği de bilinen bir gerçektir. Bu konuda yazılmış (uydurma
hadisleri listeleyen) mevzuât kitaplarının varlığı erbabınca malumdur.
Sünnet diye bildiğimiz ve sevap umuduyla işlediğimiz pek çok şeyin
aslında bid'at olduğu gerçeği hep göz ardı edilmiştir. Bunları her
Müslümanın öğrenip hayatından ayıklaması gerekir. Bunu yapmak için de
kişinin elbette Kur'an ayetlerini öğrenmesi, anlaması ve kavraması
gerekir.

Fıkhî (içtihadî) kaynaklar ve hükümlere gelince, İslam dünyası
yüzyıllarca bunlardan istifade etmiş, hatta bunların üzerine yeni bir
şeyler koyma ihtiyacı da duymamıştır. Ancak, geçen bunca zaman içinde,
bu eski içtihad ve fıkhî hükümlerin önemli bir kısmı güncelliğini
kaybetmiştir. Yeni yeni gelişmeler, dünden farklı sosyal olaylar,
örfîleşen iktisadî faaliyetler, teknolojik imkânlar, bilimsel buluşlar
vs. insanların günlük hayatını doğrudan etkilemekte, böylece ortaya
çıkan yeni meseleler, helal-haram noktasında tereddütler doğurmaktadır.
İşte Müslüman, yaşadığı bu şüpheli hayatın içinde, İslam'a (Kur'an ve
Sünnet'e) uygun bir yaşantı sürdürebilmesi için yeni yeni içtihatlara
(fetvalara) ihtiyaç duymaktadır. Dün olmayan, yaşanmayan, düşünülmeyen
pek çok mesele, bugün vardır.

Zaten, eski dediğimiz elimizdeki içtihat ve fetvaların hemen hemen hepsi
Rasûlüllah (sav) döneminden (en az bir asır) sonra gelen müçtehit
imamlarca ve sadece o dönemlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere
verilmiştir. Allah onların hepsinden razı olsun. İslâm dünyası, bin
küsûr yıl bu mirası kullandı. Ama hayat durmuyor. Bugün de, yeni
içtihatlara, yeni fetvalara ihtiyaç var, çünkü dünya artık eski dünya
değil!.

Yapılacak şey, Nass'a (Kur'an ve Sünnet'e) aykırı olmamak kaydıyla
Müslümanları günaha girmekten uzaklaştıracak ve hayatı kolaylaştıracak
içtihadi hükümler ortaya çıkarmaktır. Bu yapılıyor mu derseniz,
istenilen seviyede ve verimde yapılamadığı içindir ki, zaten İslam
dünyası şu anda tıkanmış ve çaresizlik içinde bocalamaktadır.

Tüm dünya Müslümanlarına düşen görev, eskiden olduğu gibi çağımızda da,
Kur'an ve Sünnet'ten hüküm çıkarabilecek ve İslam'ı asrın idrakine
sunabilecek müçtehit imamları ve din âlimlerini yetiştirmek olmalıdır.

Eski âlimler görevlerini fazlasıyla yaptılar, kendi asırlarını
aydınlattılar. Hatta ileri görüşleriyle verdikleri bazı fetvalar ve bir
kısım içtihatlarla bugün bile bizim yolumuzu aydınlatmaya devam
ediyorlar.

Şimdi iş, bu asrın âlimlerindedir. Tıkanan meselelerin önünü açmak ve
Müslümanları rahatlatmak görevleridir.
Eğer bu tür âlimler yoksa, vebâl hepimizindir.
Emin PARLAKTÜRK

alintidir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

Kur'anı anlamak için meal okumak Empty
MesajKonu: Geri: Kur'anı anlamak için meal okumak   Kur'anı anlamak için meal okumak Icon_minitimePerş. Tem. 15, 2010 10:48 pm

güncel
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kur'anı anlamak için meal okumak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Meal okumak yanlışlığa sebep olur
» Bebeğin kulağına ezan okumak
» Kişinin Beyin Kanamasını Geçirip Geçirmediğini Anlamak İçin Basit Yollar
» Meal Müslümanlığı
» Sure Meal Hatim Kampanyamız Başlamıştır

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslamiyet ( Her Müslüman 'a Lazım Din 'i Bilgiler )

 :: İslamiyet Genel
-
Buraya geçin: