iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
ŞaHa Meftun
Yeni Üye

Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 16/01/10

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 9:18 am

Allah c.c. kuran ı kerim de öyle buyuruyor: ( İNNALLAHE YUHİBBUTTEVVABİNE VE YUHİBBUL MUTATAHHİRİN) . Muhakkak ki Allah c.c tövbe edenleri sever ve temizlenenleri sever.(Bakara,22)Allah c.c. tövbe edenleri ve kendisini necasetten temizleyeni de ,her ikisini de seviyor..Tabi tövbe muhakkak ki insan ile Allah ile arasındadır. İnsan tövbe yaptığı zaman muhakkak ki kendini , ahlakını, hareketlerini, konuşmalarını, yemesini, içmesini değiştirir, en küçük bir haslet insandan kaybolsa , alametidir ki o tövbe i nasuh yapmıştır. Tövbe i Nasuh yaptığı zaman, Allah c.c. bütün günahları affediyor.Onun için Allah c.c. tövbe edenleri sever..Yalnız dille tövbe, tövbe olmaz.Kalben de insanın tövbe etmesi lazım. İnsan tövbe ettiği zaman nasıl ki bir film şeridi gibi , küçük yaştan ta ki tövbe zamanına kadar yaptığı bütün günahları bir film şeridi halinde gözünün önüne getirmesi lazım. Onun hakkını Allah’tan talep etmesi lazım. Bir daha yapmamak kaydıyla Allah’a söz vermesi lazım.Allah’a söz verip bir daha yapmadığı zaman Allah c.c. yanında en güzel insandır,en çok sevilen insandır. İnsan o sevgiye, o değere nail olmak için tövbeden sonra bir daha eski yaptığı şeylere muhakkak ki bir daha geri dönmemesi lazım. Rasulullah s.a.v öyle buyuruyor.Kim ki hakiki tövbe ederse,Allah’a dönerse, Allah c.c. bütün günahlarını affeder sanki hiç günah işlememiş gibidir. Onun için insan tövbe ettiği zaman halis bir niyetle gerçek bir niyetle , insan Allah’ a söz verdiği zaman, bir daha dönmemek kaydıyla, gerçek manasıyla yerine getirdiği zaman, Allah c.c bütün günahlarını affeder,sanki yeniden anasından doğmuş, dünyaya gelmiş gibidir. Amma velakin insan tövbeyi dille yaptığı zaman ,insanın ahlakı değişmediği zaman, hareketleri değişmediği zaman, yaptığı ibadetleri değişmediği zaman, hatalara devam ettiği zaman, insan kendini kandırıyor, kendi kendini kandırmış oluyor. Haşa Allah c.c. kandırılmaz, mümkün değildir. İnsan kendini aldatmış olur. Onun için insan bilmelidir ki haşa Allah c.c. kandırılmaz.Ancak insan yaptığını kendine yapıyor, kimseye yapmıyor. Onun için insan muhakkak farkına varmalıdır ki yaptığı hataları bırakmadığı zaman,aynen devam ettiği zaman kendini aldatmış olur. Zannetmesin ki insanoğlu ben tövbe ettim haşa Allah’ı kandırdım, bu iş böyle gidecek.Öyle gitmesi mümkün değildir. Eğer kendini kandırmışsa eğer inanıyorsa Allah’ı da kandıracağına , o zaman o hatalara devam ettiği zaman, bir yandan tövbe yapıyor bir yandan da o hatalara devam ediyor. Kendi kendini Allah’ın azabına müstahak etmiş oluyor, Allah’ın gadabına kendini müstahak etmiş oluyor. İnsana yazıktır,günahtır. İnsanoğlu perişandır. Allah’ın azabına kendini müstahak etmesin, yazıktır. Onun için tövbe yaptığımız zaman, Allah’a söz verdiğimiz zaman bir daha o hatalara dönmemek lazım. Hiç olmazsa insan Allah’ın dostu olmuş olur, Allah’ın sevgilisi olmuş olur. Ondan daha güzel bir şey mi var acaba ? Mümkün değildir. Onun için insanın bir an önce hatalardan dönmesi lazım. İnsanın ömrü kısadır. Bir misal var :sayılı günler çabuk geçer. Onun için günlerimiz sayılıdır, zamanımız kısıtlıdır, vakit kaybetmemek lazım.Vaktimizi değerlendirmemiz lazım. Onun için bir an önce insanın hatalardan dönmesi lazım. Nasıl ki Allah c.c. buyuruyor :”Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.” işte insan gerçek tövbe yaptığı zaman Allah’ın sevgilisi olmuş olur,Allah’ın mahbubu olmuş olur. Temiz olan kişileri de Allah sever. Temizlik iki çeşittir.Biri zahiri olan temizliktir.İnsan zahiri olan bütün kirlilikten pislikten kendini muhafaza ediyor,namaz anında, ibadet için ,Allahın huzuruna çıktığı zaman temiz oluyor. Bu zahiri temizliktir. İkincisi de batinidir.O da Allah’a şirk koşmamak lazım. Kalbi de pislikten temizlemek lazım, günahlardan kalbi arındırmak lazım. Kalbini zikirle beslemesi lazım, kalbin içindeki fitneyi fesadı atmak lazım. Kalbin içindeki hasaratları düşünceleri atmak lazım, islama uygun olmayanları (o da bir necasettir, pisliktir onu da) temizlemek lazım. İçindeki duyguları Allah yoluna olmadığı zaman, şeytanın yolunda olan duyguları da atmak lazım.Hasettir, kindir, gıybettir, nefrettir bunlar batıni olan pisliklerdir,hastalıklardır. Nasıl ki zahiri temizliğe dikkat ediyorsa batıni olan pisliklerden de kendini temizlemesi lazım. O zaman insan Allah’ın kelamına tam manasıyla uymuş olur. O zaman Allah gerçek tövbe edenleri kendini temiz tutanları sevmiş olacak. Tabi bu batıni hastalıkları kimse görmüyor. İnsan zahiri pisliklerden kendini temizliyor, insanların arasında leke gözükmesin, düzgün gözüksün,milletin içine pislikle çıktığı zaman herkes hor bakacak, kötü görecek,herkes onu pasaklı görecek. Onun için akılsız bile olsa, deli bile olsa insanların arasına girmek için elinden geleni yapıyor ,temizliğine dikkat ediyor.Ama insan batıni olan temizliğini unutuyor. Yarın gerçekten insanın utanacağı , başının eğik olacağı yer Allah’ın huzurudur. İnsan onu unutuyor, onu düşünmüyor. O batıni pisliklerle kirlerle insan yarın nasıl çıkacak Allah’ın huzuruna ? İnsan hiç onu düşünmüyor, hep zahiri olanla uğraşıyor. Halbuki gerçek utanılacak olan yer Allah katında, Rasulullah s.a.v katında, Allah dostlarının huzurunda. Onun için insanın kendini muhakkak ki o batıni olan pisliklerden de muhafaza etmesi lazım. İnsan nasıl ki insan içine çıkacak diye, rezil olmasın diye temizliğine özen gösteriyorsa, batıni olan temizliğine muhakkak ki çok daha hassas, çok daha büyük bir titizlikle üzerine gitmesi lazımdır. Yoksa hakikaten insan perişan olacak,insan utanacak,başı eğik olacak. Ama insan temiz olduğu zaman, güzel olduğu zaman, sağına da bakar soluna da bakar ilerisine de bakar hatta acaba benden daha güzel temiz olan insan daha var mı diye ona bakar. Kendinden emin olduğu için daha temiz var mı diye bakar. Allah katında başı eğik olmasın diye , Rasulullah s.a.v in huzurunda başı eğik olmasını istemiyorsa,Allah dostlarının huzurunda başı eğik olmasını istemiyorsa ,nasıl ki zahiri olan temizliğe riayet ediyorsa batıni olan temizliğe de muhakkak ki özen göstermesi lazım.Kendine çeki düzen vermesi lazım, yoksa insanoğluna yazık olur. Riayet etmek lazım her ikisine de.Zahiri olan pislikler nedir ? necasettir,abdestsizliktir, cenabettir.Onun için zayi olan pisliklerdir,müminler çok dikkat etmesi lazım. Onun için bu batıni pislikleri temizlemek için de , sadatı kiram üzerinde çok durmuşlardır çoğu evradlarla, çoğu Allahın dostlarının sohbetiyle, gerçek mürşidi kamilin huzurundaki nazarlarıyla ,o hastalıklardan kurtulmuş insanlardır..Onun için bu asırda baktığımız zaman hakikaten insanın her tarafı lekelerle dolu, bariz olan hastalıklarla dolu, necasetle dolu. Bir an önce insan gerçek mürşidi kamillere gidip,gerçek Allahın dostlarının huzuruna gidip ,bir an önce o pislikleri ,o lekeleri temizlemesi lazım. Levra Allahın dostlarına hakikaten Allah onlara öyle bir güç vermiş ki artık kalbin gerçek profesörleri olmuşlardır. Nasıl ki zahiri kalp doktorları var ,profesörleri var;batınında aynen öyle doktarları olan Allah dostları var, gerçek kalplerin ustalarıdır, tamircisidir, canlandırıcısıdır. Onun için insan muhakkak ki bir an önce onların yanına gitmelidir,tedavileri uygulamalıdır ki hiç olmazsa o necasetten o lekelerden kurtulsun diye. İnsan görüyordu ki gavsa gelen insanlar, sultan hz ne gelen ne necasetler, ne pislikler o kadar güzel oluyorlardı ki, bir tevbeyle, bir nazarla Allahın dostları oluyorlardı. Allah’ın mahbubları oluyorlardı.İnsan onlara baktığında sanki hayatlarında hiç günah işlememiş gibi,doğduğu günden beri hiç günah işlememiş kamil bir insan olarak görüyorlardı. Allah c c onlara büyük bir kuvvet vermişti, büyük bir lütuf vermişti, büyük bir ihsan vermişti ki bir nazarla onları o hale getiriyorlardı. Daha elleri gavs hz nin sultan hz nin elindeyken o şimal gidiyor başka bir şimal geliyordu, daha eli kopmadan ,önünden ayrılmadan. İnsan bundan daha büyük bir lütuf tasavvur edebilir mi ? Elbette değildir.Onun için insanın bir an önce onlara gidip o büyük himmete nail olmaları lazım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gespenst
Administrator

Administrator
gespenst


Mesaj Sayısı : 1393
Kayıt tarihi : 23/07/09
Yaş : 44
Nerden : ANKARA

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: Geri: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 9:34 am

Muhakkak ki Allah c.c tövbe edenleri sever ve temizlenenleri sever.(Bakara,22)Allah c.c. tövbe edenleri ve kendisini necasetten temizleyeni de ,her ikisini de seviyor..Tabi tövbe muhakkak ki insan ile Allah ile arasındadır. İnsan tövbe yaptığı zaman muhakkak ki kendini , ahlakını, hareketlerini, konuşmalarını, yemesini, içmesini değiştirir, en küçük bir haslet insandan kaybolsa , alametidir ki o tövbe i nasuh yapmıştır. Tövbe i Nasuh yaptığı zaman, Allah c.c. bütün günahları affediyor.Onun için Allah c.c. tövbe edenleri sever..Yalnız dille tövbe, tövbe olmaz.Kalben de insanın tövbe etmesi lazım. İnsan tövbe ettiği zaman nasıl ki bir film şeridi gibi , küçük yaştan ta ki tövbe zamanına kadar yaptığı bütün günahları bir film şeridi halinde gözünün önüne getirmesi lazım. Onun hakkını Allah’tan talep etmesi lazım. Bir daha yapmamak kaydıyla Allah’a söz vermesi lazım.Allah’a söz verip bir daha yapmadığı zaman Allah c.c. yanında en güzel insandır,en çok sevilen insandır. İnsan o sevgiye, o değere nail olmak için tövbeden sonra bir daha eski yaptığı şeylere muhakkak ki bir daha geri dönmemesi lazım. Rasulullah s.a.v öyle buyuruyor.Kim ki hakiki tövbe ederse,Allah’a dönerse, Allah c.c. bütün günahlarını affeder sanki hiç günah işlememiş gibidir. Onun için insan tövbe ettiği zaman halis bir niyetle gerçek bir niyetle , insan Allah’ a söz verdiği zaman, bir daha dönmemek kaydıyla, gerçek manasıyla yerine getirdiği zaman, Allah c.c bütün günahlarını affeder,sanki yeniden anasından doğmuş, dünyaya gelmiş gibidir.


Allah razı olsun kardeşim ne kadar faydalı bir sohbet hemde erbabından maşallah ,Allah bizleri dostlarından ve Evladı Resül olanlardan ayırmasın ,emeğine sağlık kardeşim senide daima şaha meftun eylesin ,selamla
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ŞaHa Meftun
Yeni Üye

Yeni Üye



Mesaj Sayısı : 27
Kayıt tarihi : 16/01/10

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: Geri: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 10:40 am

Allah bizleri dostlarından ve Evladı Resül olanlardan ayırmasın ,emeğine sağlık kardeşim senide daima şaha meftun eylesin [/quote]"
amin.. allah razı olsun bu güzel dua için
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
garibullah
Yeni Üye

Yeni Üye
garibullah


Mesaj Sayısı : 79
Kayıt tarihi : 05/06/10
Nerden : istanbul

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: Geri: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimeSalı Haz. 08, 2010 10:49 am

ALLAH hepsinden razı olsun amiiin...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Emir Sultan
Medaratör

Medaratör
Emir Sultan


Mesaj Sayısı : 1130
Kayıt tarihi : 16/01/10
Nerden : Lefkoşa/k.k.t.c.

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET    ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 7:17 pm

Konu: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Perş. Haz. 24, 2010 11:27 am

--------------------------------------------------------------------------------

Allah c.c. kuran ı kerim de öyle buyuruyor: ( İNNALLAHE YUHİBBUTTEVVABİNE VE YUHİBBUL MUTATAHHİRİN) . Muhakkak ki Allah c.c tövbe edenleri sever ve temizlenenleri sever.(Bakara,22)Allah c.c. tövbe edenleri ve kendisini necasetten temizleyeni de ,her ikisini de seviyor..Tabi tövbe muhakkak ki insan ile Allah ile arasındadır. İnsan tövbe yaptığı zaman muhakkak ki kendini , ahlakını, hareketlerini, konuşmalarını, yemesini, içmesini değiştirir, en küçük bir haslet insandan kaybolsa , alametidir ki o tövbe i nasuh yapmıştır. Tövbe i Nasuh yaptığı zaman, Allah c.c. bütün günahları affediyor.Onun için Allah c.c. tövbe edenleri sever..Yalnız dille tövbe, tövbe olmaz.Kalben de insanın tövbe etmesi lazım. İnsan tövbe ettiği zaman nasıl ki bir film şeridi gibi , küçük yaştan ta ki tövbe zamanına kadar yaptığı bütün günahları bir film şeridi halinde gözünün önüne getirmesi lazım. Onun hakkını Allah’tan talep etmesi lazım. Bir daha yapmamak kaydıyla Allah’a söz vermesi lazım.Allah’a söz verip bir daha yapmadığı zaman Allah c.c. yanında en güzel insandır,en çok sevilen insandır. İnsan o sevgiye, o değere nail olmak için tövbeden sonra bir daha eski yaptığı şeylere muhakkak ki bir daha geri dönmemesi lazım. Rasulullah s.a.v öyle buyuruyor.Kim ki hakiki tövbe ederse,Allah’a dönerse, Allah c.c. bütün günahlarını affeder sanki hiç günah işlememiş gibidir. Onun için insan tövbe ettiği zaman halis bir niyetle gerçek bir niyetle , insan Allah’ a söz verdiği zaman, bir daha dönmemek kaydıyla, gerçek manasıyla yerine getirdiği zaman, Allah c.c bütün günahlarını affeder,sanki yeniden anasından doğmuş, dünyaya gelmiş gibidir. Amma velakin insan tövbeyi dille yaptığı zaman ,insanın ahlakı değişmediği zaman, hareketleri değişmediği zaman, yaptığı ibadetleri değişmediği zaman, hatalara devam ettiği zaman, insan kendini kandırıyor, kendi kendini kandırmış oluyor. Haşa Allah c.c. kandırılmaz, mümkün değildir. İnsan kendini aldatmış olur. Onun için insan bilmelidir ki haşa Allah c.c. kandırılmaz.Ancak insan yaptığını kendine yapıyor, kimseye yapmıyor. Onun için insan muhakkak farkına varmalıdır ki yaptığı hataları bırakmadığı zaman,aynen devam ettiği zaman kendini aldatmış olur. Zannetmesin ki insanoğlu ben tövbe ettim haşa Allah’ı kandırdım, bu iş böyle gidecek.Öyle gitmesi mümkün değildir. Eğer kendini kandırmışsa eğer inanıyorsa Allah’ı da kandıracağına , o zaman o hatalara devam ettiği zaman, bir yandan tövbe yapıyor bir yandan da o hatalara devam ediyor. Kendi kendini Allah’ın azabına müstahak etmiş oluyor, Allah’ın gadabına kendini müstahak etmiş oluyor. İnsana yazıktır,günahtır. İnsanoğlu perişandır. Allah’ın azabına kendini müstahak etmesin, yazıktır. Onun için tövbe yaptığımız zaman, Allah’a söz verdiğimiz zaman bir daha o hatalara dönmemek lazım. Hiç olmazsa insan Allah’ın dostu olmuş olur, Allah’ın sevgilisi olmuş olur. Ondan daha güzel bir şey mi var acaba ? Mümkün değildir. Onun için insanın bir an önce hatalardan dönmesi lazım. İnsanın ömrü kısadır. Bir misal var :sayılı günler çabuk geçer. Onun için günlerimiz sayılıdır, zamanımız kısıtlıdır, vakit kaybetmemek lazım.Vaktimizi değerlendirmemiz lazım. Onun için bir an önce insanın hatalardan dönmesi lazım. Nasıl ki Allah c.c. buyuruyor :”Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.” işte insan gerçek tövbe yaptığı zaman Allah’ın sevgilisi olmuş olur,Allah’ın mahbubu olmuş olur. Temiz olan kişileri de Allah sever. Temizlik iki çeşittir.Biri zahiri olan temizliktir.İnsan zahiri olan bütün kirlilikten pislikten kendini muhafaza ediyor,namaz anında, ibadet için ,Allahın huzuruna çıktığı zaman temiz oluyor. Bu zahiri temizliktir. İkincisi de batinidir.O da Allah’a şirk koşmamak lazım. Kalbi de pislikten temizlemek lazım, günahlardan kalbi arındırmak lazım. Kalbini zikirle beslemesi lazım, kalbin içindeki fitneyi fesadı atmak lazım. Kalbin içindeki hasaratları düşünceleri atmak lazım, islama uygun olmayanları (o da bir necasettir, pisliktir onu da) temizlemek lazım. İçindeki duyguları Allah yoluna olmadığı zaman, şeytanın yolunda olan duyguları da atmak lazım.Hasettir, kindir, gıybettir, nefrettir bunlar batıni olan pisliklerdir,hastalıklardır. Nasıl ki zahiri temizliğe dikkat ediyorsa batıni olan pisliklerden de kendini temizlemesi lazım. O zaman insan Allah’ın kelamına tam manasıyla uymuş olur. O zaman Allah gerçek tövbe edenleri kendini temiz tutanları sevmiş olacak. Tabi bu batıni hastalıkları kimse görmüyor. İnsan zahiri pisliklerden kendini temizliyor, insanların arasında leke gözükmesin, düzgün gözüksün,milletin içine pislikle çıktığı zaman herkes hor bakacak, kötü görecek,herkes onu pasaklı görecek. Onun için akılsız bile olsa, deli bile olsa insanların arasına girmek için elinden geleni yapıyor ,temizliğine dikkat ediyor.Ama insan batıni olan temizliğini unutuyor. Yarın gerçekten insanın utanacağı , başının eğik olacağı yer Allah’ın huzurudur. İnsan onu unutuyor, onu düşünmüyor. O batıni pisliklerle kirlerle insan yarın nasıl çıkacak Allah’ın huzuruna ? İnsan hiç onu düşünmüyor, hep zahiri olanla uğraşıyor. Halbuki gerçek utanılacak olan yer Allah katında, Rasulullah s.a.v katında, Allah dostlarının huzurunda. Onun için insanın kendini muhakkak ki o batıni olan pisliklerden de muhafaza etmesi lazım. İnsan nasıl ki insan içine çıkacak diye, rezil olmasın diye temizliğine özen gösteriyorsa, batıni olan temizliğine muhakkak ki çok daha hassas, çok daha büyük bir titizlikle üzerine gitmesi lazımdır. Yoksa hakikaten insan perişan olacak,insan utanacak,başı eğik olacak. Ama insan temiz olduğu zaman, güzel olduğu zaman, sağına da bakar soluna da bakar ilerisine de bakar hatta acaba benden daha güzel temiz olan insan daha var mı diye ona bakar. Kendinden emin olduğu için daha temiz var mı diye bakar. Allah katında başı eğik olmasın diye , Rasulullah s.a.v in huzurunda başı eğik olmasını istemiyorsa,Allah dostlarının huzurunda başı eğik olmasını istemiyorsa ,nasıl ki zahiri olan temizliğe riayet ediyorsa batıni olan temizliğe de muhakkak ki özen göstermesi lazım.Kendine çeki düzen vermesi lazım, yoksa insanoğluna yazık olur. Riayet etmek lazım her ikisine de.Zahiri olan pislikler nedir ? necasettir,abdestsizliktir, cenabettir.Onun için zayi olan pisliklerdir,müminler çok dikkat etmesi lazım. Onun için bu batıni pislikleri temizlemek için de , sadatı kiram üzerinde çok durmuşlardır çoğu evradlarla, çoğu Allahın dostlarının sohbetiyle, gerçek mürşidi kamilin huzurundaki nazarlarıyla ,o hastalıklardan kurtulmuş insanlardır..Onun için bu asırda baktığımız zaman hakikaten insanın her tarafı lekelerle dolu, bariz olan hastalıklarla dolu, necasetle dolu. Bir an önce insan gerçek mürşidi kamillere gidip,gerçek Allahın dostlarının huzuruna gidip ,bir an önce o pislikleri ,o lekeleri temizlemesi lazım. Levra Allahın dostlarına hakikaten Allah onlara öyle bir güç vermiş ki artık kalbin gerçek profesörleri olmuşlardır. Nasıl ki zahiri kalp doktorları var ,profesörleri var;batınında aynen öyle doktarları olan Allah dostları var, gerçek kalplerin ustalarıdır, tamircisidir, canlandırıcısıdır. Onun için insan muhakkak ki bir an önce onların yanına gitmelidir,tedavileri uygulamalıdır ki hiç olmazsa o necasetten o lekelerden kurtulsun diye. İnsan görüyordu ki gavsa gelen insanlar, sultan hz ne gelen ne necasetler, ne pislikler o kadar güzel oluyorlardı ki, bir tevbeyle, bir nazarla Allahın dostları oluyorlardı. Allah’ın mahbubları oluyorlardı.İnsan onlara baktığında sanki hayatlarında hiç günah işlememiş gibi,doğduğu günden beri hiç günah işlememiş kamil bir insan olarak görüyorlardı. Allah c c onlara büyük bir kuvvet vermişti, büyük bir lütuf vermişti, büyük bir ihsan vermişti ki bir nazarla onları o hale getiriyorlardı. Daha elleri gavs hz nin sultan hz nin elindeyken o şimal gidiyor başka bir şimal geliyordu, daha eli kopmadan ,önünden ayrılmadan. İnsan bundan daha büyük bir lütuf tasavvur edebilir mi ? Elbette değildir.Onun için insanın bir an önce onlara gidip o büyük himmete nail olmaları lazım.

Şaha Meftun kardeşimden
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gespenst
Administrator

Administrator
gespenst


Mesaj Sayısı : 1393
Kayıt tarihi : 23/07/09
Yaş : 44
Nerden : ANKARA

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: Geri: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 7:26 pm

Konu forumda vardı birdaha olması forumu kısıtladığından tarafımdan birleştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sahra
Seçkin Üye
Seçkin Üye
sahra


Mesaj Sayısı : 903
Kayıt tarihi : 26/05/10
Yaş : 45
Nerden : KAYSERİ

ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Empty
MesajKonu: Geri: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET   ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 10:36 pm

Emir Sultan demiş ki:
Konu: ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET Perş. Haz. 24, 2010 11:27 am

--------------------------------------------------------------------------------

Allah c.c. kuran ı kerim de öyle buyuruyor: ( İNNALLAHE YUHİBBUTTEVVABİNE VE YUHİBBUL MUTATAHHİRİN) . Muhakkak ki Allah c.c tövbe edenleri sever ve temizlenenleri sever.(Bakara,22)Allah c.c. tövbe edenleri ve kendisini necasetten temizleyeni de ,her ikisini de seviyor..Tabi tövbe muhakkak ki insan ile Allah ile arasındadır. İnsan tövbe yaptığı zaman muhakkak ki kendini , ahlakını, hareketlerini, konuşmalarını, yemesini, içmesini değiştirir, en küçük bir haslet insandan kaybolsa , alametidir ki o tövbe i nasuh yapmıştır. Tövbe i Nasuh yaptığı zaman, Allah c.c. bütün günahları affediyor.Onun için Allah c.c. tövbe edenleri sever..Yalnız dille tövbe, tövbe olmaz.Kalben de insanın tövbe etmesi lazım. İnsan tövbe ettiği zaman nasıl ki bir film şeridi gibi , küçük yaştan ta ki tövbe zamanına kadar yaptığı bütün günahları bir film şeridi halinde gözünün önüne getirmesi lazım. Onun hakkını Allah’tan talep etmesi lazım. Bir daha yapmamak kaydıyla Allah’a söz vermesi lazım.Allah’a söz verip bir daha yapmadığı zaman Allah c.c. yanında en güzel insandır,en çok sevilen insandır. İnsan o sevgiye, o değere nail olmak için tövbeden sonra bir daha eski yaptığı şeylere muhakkak ki bir daha geri dönmemesi lazım. Rasulullah s.a.v öyle buyuruyor.Kim ki hakiki tövbe ederse,Allah’a dönerse, Allah c.c. bütün günahlarını affeder sanki hiç günah işlememiş gibidir. Onun için insan tövbe ettiği zaman halis bir niyetle gerçek bir niyetle , insan Allah’ a söz verdiği zaman, bir daha dönmemek kaydıyla, gerçek manasıyla yerine getirdiği zaman, Allah c.c bütün günahlarını affeder,sanki yeniden anasından doğmuş, dünyaya gelmiş gibidir. Amma velakin insan tövbeyi dille yaptığı zaman ,insanın ahlakı değişmediği zaman, hareketleri değişmediği zaman, yaptığı ibadetleri değişmediği zaman, hatalara devam ettiği zaman, insan kendini kandırıyor, kendi kendini kandırmış oluyor. Haşa Allah c.c. kandırılmaz, mümkün değildir. İnsan kendini aldatmış olur. Onun için insan bilmelidir ki haşa Allah c.c. kandırılmaz.Ancak insan yaptığını kendine yapıyor, kimseye yapmıyor. Onun için insan muhakkak farkına varmalıdır ki yaptığı hataları bırakmadığı zaman,aynen devam ettiği zaman kendini aldatmış olur. Zannetmesin ki insanoğlu ben tövbe ettim haşa Allah’ı kandırdım, bu iş böyle gidecek.Öyle gitmesi mümkün değildir. Eğer kendini kandırmışsa eğer inanıyorsa Allah’ı da kandıracağına , o zaman o hatalara devam ettiği zaman, bir yandan tövbe yapıyor bir yandan da o hatalara devam ediyor. Kendi kendini Allah’ın azabına müstahak etmiş oluyor, Allah’ın gadabına kendini müstahak etmiş oluyor. İnsana yazıktır,günahtır. İnsanoğlu perişandır. Allah’ın azabına kendini müstahak etmesin, yazıktır. Onun için tövbe yaptığımız zaman, Allah’a söz verdiğimiz zaman bir daha o hatalara dönmemek lazım. Hiç olmazsa insan Allah’ın dostu olmuş olur, Allah’ın sevgilisi olmuş olur. Ondan daha güzel bir şey mi var acaba ? Mümkün değildir. Onun için insanın bir an önce hatalardan dönmesi lazım. İnsanın ömrü kısadır. Bir misal var :sayılı günler çabuk geçer. Onun için günlerimiz sayılıdır, zamanımız kısıtlıdır, vakit kaybetmemek lazım.Vaktimizi değerlendirmemiz lazım. Onun için bir an önce insanın hatalardan dönmesi lazım. Nasıl ki Allah c.c. buyuruyor :”Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.” işte insan gerçek tövbe yaptığı zaman Allah’ın sevgilisi olmuş olur,Allah’ın mahbubu olmuş olur. Temiz olan kişileri de Allah sever. Temizlik iki çeşittir.Biri zahiri olan temizliktir.İnsan zahiri olan bütün kirlilikten pislikten kendini muhafaza ediyor,namaz anında, ibadet için ,Allahın huzuruna çıktığı zaman temiz oluyor. Bu zahiri temizliktir. İkincisi de batinidir.O da Allah’a şirk koşmamak lazım. Kalbi de pislikten temizlemek lazım, günahlardan kalbi arındırmak lazım. Kalbini zikirle beslemesi lazım, kalbin içindeki fitneyi fesadı atmak lazım. Kalbin içindeki hasaratları düşünceleri atmak lazım, islama uygun olmayanları (o da bir necasettir, pisliktir onu da) temizlemek lazım. İçindeki duyguları Allah yoluna olmadığı zaman, şeytanın yolunda olan duyguları da atmak lazım.Hasettir, kindir, gıybettir, nefrettir bunlar batıni olan pisliklerdir,hastalıklardır. Nasıl ki zahiri temizliğe dikkat ediyorsa batıni olan pisliklerden de kendini temizlemesi lazım. O zaman insan Allah’ın kelamına tam manasıyla uymuş olur. O zaman Allah gerçek tövbe edenleri kendini temiz tutanları sevmiş olacak. Tabi bu batıni hastalıkları kimse görmüyor. İnsan zahiri pisliklerden kendini temizliyor, insanların arasında leke gözükmesin, düzgün gözüksün,milletin içine pislikle çıktığı zaman herkes hor bakacak, kötü görecek,herkes onu pasaklı görecek. Onun için akılsız bile olsa, deli bile olsa insanların arasına girmek için elinden geleni yapıyor ,temizliğine dikkat ediyor.Ama insan batıni olan temizliğini unutuyor. Yarın gerçekten insanın utanacağı , başının eğik olacağı yer Allah’ın huzurudur. İnsan onu unutuyor, onu düşünmüyor. O batıni pisliklerle kirlerle insan yarın nasıl çıkacak Allah’ın huzuruna ? İnsan hiç onu düşünmüyor, hep zahiri olanla uğraşıyor. Halbuki gerçek utanılacak olan yer Allah katında, Rasulullah s.a.v katında, Allah dostlarının huzurunda. Onun için insanın kendini muhakkak ki o batıni olan pisliklerden de muhafaza etmesi lazım. İnsan nasıl ki insan içine çıkacak diye, rezil olmasın diye temizliğine özen gösteriyorsa, batıni olan temizliğine muhakkak ki çok daha hassas, çok daha büyük bir titizlikle üzerine gitmesi lazımdır. Yoksa hakikaten insan perişan olacak,insan utanacak,başı eğik olacak. Ama insan temiz olduğu zaman, güzel olduğu zaman, sağına da bakar soluna da bakar ilerisine de bakar hatta acaba benden daha güzel temiz olan insan daha var mı diye ona bakar. Kendinden emin olduğu için daha temiz var mı diye bakar. Allah katında başı eğik olmasın diye , Rasulullah s.a.v in huzurunda başı eğik olmasını istemiyorsa,Allah dostlarının huzurunda başı eğik olmasını istemiyorsa ,nasıl ki zahiri olan temizliğe riayet ediyorsa batıni olan temizliğe de muhakkak ki özen göstermesi lazım.Kendine çeki düzen vermesi lazım, yoksa insanoğluna yazık olur. Riayet etmek lazım her ikisine de.Zahiri olan pislikler nedir ? necasettir,abdestsizliktir, cenabettir.Onun için zayi olan pisliklerdir,müminler çok dikkat etmesi lazım. Onun için bu batıni pislikleri temizlemek için de , sadatı kiram üzerinde çok durmuşlardır çoğu evradlarla, çoğu Allahın dostlarının sohbetiyle, gerçek mürşidi kamilin huzurundaki nazarlarıyla ,o hastalıklardan kurtulmuş insanlardır..Onun için bu asırda baktığımız zaman hakikaten insanın her tarafı lekelerle dolu, bariz olan hastalıklarla dolu, necasetle dolu. Bir an önce insan gerçek mürşidi kamillere gidip,gerçek Allahın dostlarının huzuruna gidip ,bir an önce o pislikleri ,o lekeleri temizlemesi lazım. Levra Allahın dostlarına hakikaten Allah onlara öyle bir güç vermiş ki artık kalbin gerçek profesörleri olmuşlardır. Nasıl ki zahiri kalp doktorları var ,profesörleri var;batınında aynen öyle doktarları olan Allah dostları var, gerçek kalplerin ustalarıdır, tamircisidir, canlandırıcısıdır. Onun için insan muhakkak ki bir an önce onların yanına gitmelidir,tedavileri uygulamalıdır ki hiç olmazsa o necasetten o lekelerden kurtulsun diye. İnsan görüyordu ki gavsa gelen insanlar, sultan hz ne gelen ne necasetler, ne pislikler o kadar güzel oluyorlardı ki, bir tevbeyle, bir nazarla Allahın dostları oluyorlardı. Allah’ın mahbubları oluyorlardı.İnsan onlara baktığında sanki hayatlarında hiç günah işlememiş gibi,doğduğu günden beri hiç günah işlememiş kamil bir insan olarak görüyorlardı. Allah c c onlara büyük bir kuvvet vermişti, büyük bir lütuf vermişti, büyük bir ihsan vermişti ki bir nazarla onları o hale getiriyorlardı. Daha elleri gavs hz nin sultan hz nin elindeyken o şimal gidiyor başka bir şimal geliyordu, daha eli kopmadan ,önünden ayrılmadan. İnsan bundan daha büyük bir lütuf tasavvur edebilir mi ? Elbette değildir.Onun için insanın bir an önce onlara gidip o büyük himmete nail olmaları lazım.

Şaha Meftun kardeşimden .............ALLAH RAZI OLSUN ABİM.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ.DEN (K.S.A) TEVBE HAKKINDA SOHBET
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ŞaHı Bilvanis Şeyh Seyyid Fevzeddin Hz.'den tevbe ve insanlığın boşlukta olmasıyla ilgili sohbet
» ŞAHI BİLVANİS ŞEYH SEYYİD FEVZEDDİN HZ'NDEN NEFİS HAKKINDA SOHBET
» Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler
» Şahı Bilvanis Seyyid Fevzeddin hz.' sohbet(tarikat - şeriat)
» Şahı Bilvanis Seyyid Fevzeddin Hz.nden sohbetin gerekliliğ üzerine sohbet

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslamiyet ( Her Müslüman 'a Lazım Din 'i Bilgiler )

 :: Tasavvuf
-
Buraya geçin: