iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR ) |
| | Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler | |
|
+2haydarı kerrar ŞaHa Meftun 6 posters | Yazar | Mesaj |
---|
ŞaHa Meftun Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 27 Kayıt tarihi : 16/01/10
| Konu: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Perş. Mart 04, 2010 9:11 pm | |
| Muhammed Raşid Erol k.s sohbetlerinde tevbe üzerinde sık sık durmuş, günahtan sakınmayı telkin etmiş, günahın en önemli sebeplerden biri olarak da kibiri göstermiştir. Bu konuda söylediklerinden bazıları şöyledir: Ey cemaat! Bakınız, İslamda tevbe vardır. Kul, veli de olsa kusursuz olmaz. Yalnız, tevbe, kalben olmalıdır. Bir kimse halis bir şekilde tevbe etse, Cenab-ı Hak, o kimsenin geçmiş günahlarını siler. Tevbe, halis olduğu zaman, insan, istikametini düzeltir, yönünü Allaha çevirir, hali güzelleşir, yeni bir hayat yaşamaya başlar, bu yeni hayatını Allah rızası istikametinde devam ettirir ise, bu hal, kulun tevbesinin kabulüne işarettir. Ey cemaat! Siz küçük günahları hafife almayın. Çünkü küçük günahlar, büyük günahlara sebep olmaktadır. Sakın kibir üzre olmayın! Cenab-ı Hak, secde etmesini ve bu suretle Hz. Ademin üstünlüğünü kabul etmesini emrettiği halde, şeytan kibrinden dolayı secde etmedi. Malumunuzdur ki, şeytan ibadet ve itaat ehli olmasına rağmen, itirazı neticesinde ilahi huzurdan kovuldu. Her türlü günah, nefisten ve kibirden çıkar. İnsan, ne zaman fakrını ve acizliğini idrak ederse, o zaman nefsin kibir ve azameti kalmaz. İşte o durumda kişi, kamil bir mümin sıfatıyla hayatını devam ettirir. Mürşidler, kuvvetli imanlarından ve İlahi tasarruflarından dolayı talebelerinin kalblerini dünya sevgisi ve malayani (boş) şeylerden temizleyip Allaha bağlarlar. Bu da tevbe-i nasuh (kesin tevbe)ile meydana gelir. Tevbe-i nasuh, insanın sıfatını değiştirir. Sıfatın değişmesi demek, haram fiilleri, çirkin sıfatları terk ederek, İslamın meşru dairesine girmek, yani sırat-ı müstakim üzere yaşamaktır. Muhammed Raşid Erol k.s tevbe etmenin insanı değiştirdiğini, Allaha yakınlaştırdığını söylerken, ölümü düşünmeyi teşvik etmiş ve şöyle belirtmiştir: İnsana en çok fayda veren şey, ölüm rabıtasıdır; yani ölümü ve sonrasını düşünmektir. Ölüm rabıtası, tul-i emeli (geleceğe dair uzun emelleri) yıkar, ihlas ve yakını doğurur. Muhammed Raşid Erol, k.s Müslümanların işlerinin yalnızca İslam ahlakını anlatmak olduğunu bir konuşmalarında şöyle belirtmiştir: Biz siyaset yapmayız. Biz hiç kimseye, şu partiye oy verin, bu partiye verme veya verin demeyiz. Biz Allah yolunda hizmet ediyoruz. Bizim işimiz insanlara İslamı ve insanlığı anlatmaktır. Gelen insanlar arasında her partiden insanlar var. Bizim işimiz o değil, o siyasetçilerin işi. Ayrıca ilim öğrenmeye çok büyük önem vermiştir. Bir konuşmasında öğrencilerini ilim öğrenmeye şöyle teşvik etmiştir: "Ey Allahın kulları; Bir talebe yetiştirmek, bin kişiyi sofi yapmaktan efdaldir. Hele o talebe vârisül-enbiya (enbiya varisi)olursa! Siz dininizi beldenizde bulunan en büyük, en muttaki alimlerden öğreniniz. Herkesden fetva sormayın. Çünkü memlekette fetva verecek kimse çok azdır. İlimle meşgul olan kimse, dünyada en güzel iş ile meşgul oluyor. İlim olmadığı zaman cehalet olur. Cahilin abidi de, sofisi de hüsrandadır. Osmanlıya bakınız: Ne idi ne oldu? edep ve nûrû sunmaya devam etmektedir"..... Allah (c.c.) bizi onların yolundan ayırmasın inş... | |
| | | haydarı kerrar Administrator
Mesaj Sayısı : 2630 Kayıt tarihi : 24/05/09 Nerden : ANKARA
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Cuma Mart 05, 2010 1:22 am | |
| Ey cemaat! Siz küçük günahları hafife almayın. Çünkü küçük günahlar, büyük günahlara sebep olmaktadır. Sakın kibir üzre olmayın! Cenab-ı Hak, secde etmesini ve bu suretle Hz. Ademin üstünlüğünü kabul etmesini emrettiği halde, şeytan kibrinden dolayı secde etmedi. Malumunuzdur ki, şeytan ibadet ve itaat ehli olmasına rağmen, itirazı neticesinde ilahi huzurdan kovuldu. Her türlü günah, nefisten ve kibirden çıkar. İnsan, ne zaman fakrını ve acizliğini idrak ederse, o zaman nefsin kibir ve azameti kalmaz. İşte o durumda kişi, kamil bir mümin sıfatıyla hayatını devam ettirir.
Allah c.c onlardan azameti kadar razı ve hoşnut olsun beni onun muhabbetinden bir an geri bırakmasın dünyada nasip ettiği gibi ahirettede beraberliği daimi olarak ihsan etsin.
Allah c.c senden razı olsun kardeşim yanan yüreğime su gibi geldi bu sohbet.vesselam | |
| | | gespenst Administrator
Mesaj Sayısı : 1393 Kayıt tarihi : 23/07/09 Yaş : 44 Nerden : ANKARA
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Cuma Haz. 18, 2010 3:40 pm | |
| Ey cemaat! Siz küçük günahları hafife almayın. Çünkü küçük günahlar, büyük günahlara sebep olmaktadır. Sakın kibir üzre olmayın! Cenab-ı Hak, secde etmesini ve bu suretle Hz. Ademin üstünlüğünü kabul etmesini emrettiği halde, şeytan kibrinden dolayı secde etmedi. Malumunuzdur ki, şeytan ibadet ve itaat ehli olmasına rağmen, itirazı neticesinde ilahi huzurdan kovuldu. Her türlü günah, nefisten ve kibirden çıkar. İnsan, ne zaman fakrını ve acizliğini idrak ederse, o zaman nefsin kibir ve azameti kalmaz. İşte o durumda kişi, kamil bir mümin sıfatıyla hayatını devam ettirir. Allah razı olsun kardeşim | |
| | | sahra Seçkin Üye
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 26/05/10 Yaş : 45 Nerden : KAYSERİ
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Cuma Haz. 18, 2010 5:41 pm | |
| - ŞaHa Meftun demiş ki:
- Muhammed Raşid Erol k.s sohbetlerinde tevbe üzerinde sık sık durmuş, günahtan sakınmayı telkin etmiş, günahın en önemli sebeplerden biri olarak da kibiri göstermiştir. Bu konuda söylediklerinden bazıları şöyledir:
Ey cemaat! Bakınız, İslamda tevbe vardır. Kul, veli de olsa kusursuz olmaz. Yalnız, tevbe, kalben olmalıdır. Bir kimse halis bir şekilde tevbe etse, Cenab-ı Hak, o kimsenin geçmiş günahlarını siler. Tevbe, halis olduğu zaman, insan, istikametini düzeltir, yönünü Allaha çevirir, hali güzelleşir, yeni bir hayat yaşamaya başlar, bu yeni hayatını Allah rızası istikametinde devam ettirir ise, bu hal, kulun tevbesinin kabulüne işarettir. Ey cemaat! Siz küçük günahları hafife almayın. Çünkü küçük günahlar, büyük günahlara sebep olmaktadır. Sakın kibir üzre olmayın! Cenab-ı Hak, secde etmesini ve bu suretle Hz. Ademin üstünlüğünü kabul etmesini emrettiği halde, şeytan kibrinden dolayı secde etmedi. Malumunuzdur ki, şeytan ibadet ve itaat ehli olmasına rağmen, itirazı neticesinde ilahi huzurdan kovuldu. Her türlü günah, nefisten ve kibirden çıkar. İnsan, ne zaman fakrını ve acizliğini idrak ederse, o zaman nefsin kibir ve azameti kalmaz. İşte o durumda kişi, kamil bir mümin sıfatıyla hayatını devam ettirir. Mürşidler, kuvvetli imanlarından ve İlahi tasarruflarından dolayı talebelerinin kalblerini dünya sevgisi ve malayani (boş) şeylerden temizleyip Allaha bağlarlar. Bu da tevbe-i nasuh (kesin tevbe)ile meydana gelir. Tevbe-i nasuh, insanın sıfatını değiştirir. Sıfatın değişmesi demek, haram fiilleri, çirkin sıfatları terk ederek, İslamın meşru dairesine girmek, yani sırat-ı müstakim üzere yaşamaktır. Muhammed Raşid Erol k.s tevbe etmenin insanı değiştirdiğini, Allaha yakınlaştırdığını söylerken, ölümü düşünmeyi teşvik etmiş ve şöyle belirtmiştir: İnsana en çok fayda veren şey, ölüm rabıtasıdır; yani ölümü ve sonrasını düşünmektir. Ölüm rabıtası, tul-i emeli (geleceğe dair uzun emelleri) yıkar, ihlas ve yakını doğurur. Muhammed Raşid Erol, k.s Müslümanların işlerinin yalnızca İslam ahlakını anlatmak olduğunu bir konuşmalarında şöyle belirtmiştir: Biz siyaset yapmayız. Biz hiç kimseye, şu partiye oy verin, bu partiye verme veya verin demeyiz. Biz Allah yolunda hizmet ediyoruz. Bizim işimiz insanlara İslamı ve insanlığı anlatmaktır. Gelen insanlar arasında her partiden insanlar var. Bizim işimiz o değil, o siyasetçilerin işi. Ayrıca ilim öğrenmeye çok büyük önem vermiştir. Bir konuşmasında öğrencilerini ilim öğrenmeye şöyle teşvik etmiştir: "Ey Allahın kulları; Bir talebe yetiştirmek, bin kişiyi sofi yapmaktan efdaldir. Hele o talebe vârisül-enbiya (enbiya varisi)olursa! Siz dininizi beldenizde bulunan en büyük, en muttaki alimlerden öğreniniz. Herkesden fetva sormayın. Çünkü memlekette fetva verecek kimse çok azdır. İlimle meşgul olan kimse, dünyada en güzel iş ile meşgul oluyor. İlim olmadığı zaman cehalet olur. Cahilin abidi de, sofisi de hüsrandadır. Osmanlıya bakınız: Ne idi ne oldu? edep ve nûrû sunmaya devam etmektedir"..... Allah (c.c.) bizi onların yolundan ayırmasın inş... ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM...AMİN.AMİN.AMİN. | |
| | | ŞaHa Meftun Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 27 Kayıt tarihi : 16/01/10
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Cuma Haz. 18, 2010 5:44 pm | |
| Allah c c sizlerden de razı olsun inşallah nasihatleri gözetenlerden oluruz ... | |
| | | sahra Seçkin Üye
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 26/05/10 Yaş : 45 Nerden : KAYSERİ
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Cuma Haz. 18, 2010 5:49 pm | |
| - ŞaHa Meftun demiş ki:
- Allah c c sizlerden de razı olsun
inşallah nasihatleri gözetenlerden oluruz ... Amin kardeşim.Sevdiklerimizle ilgili yazılar görünce çok seviniyorum.devamıda olur inşallah kardeşim.ALLAH RAZI OLSUN GÜZEL KARDEŞİM. | |
| | | ykmz Medaratör
Mesaj Sayısı : 820 Kayıt tarihi : 12/04/10
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Cuma Haz. 18, 2010 10:39 pm | |
| Allah razı olsun kardeşim.. | |
| | | Emir Sultan Medaratör
Mesaj Sayısı : 1130 Kayıt tarihi : 16/01/10 Nerden : Lefkoşa/k.k.t.c.
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler C.tesi Haz. 19, 2010 10:06 am | |
| - ŞaHa Meftun demiş ki:
- Muhammed Raşid Erol k.s sohbetlerinde tevbe üzerinde sık sık durmuş, günahtan sakınmayı telkin etmiş, günahın en önemli sebeplerden biri olarak da kibiri göstermiştir. Bu konuda söylediklerinden bazıları şöyledir:
Ey cemaat! Bakınız, İslamda tevbe vardır. Kul, veli de olsa kusursuz olmaz. Yalnız, tevbe, kalben olmalıdır. Bir kimse halis bir şekilde tevbe etse, Cenab-ı Hak, o kimsenin geçmiş günahlarını siler. Tevbe, halis olduğu zaman, insan, istikametini düzeltir, yönünü Allaha çevirir, hali güzelleşir, yeni bir hayat yaşamaya başlar, bu yeni hayatını Allah rızası istikametinde devam ettirir ise, bu hal, kulun tevbesinin kabulüne işarettir. Ey cemaat! Siz küçük günahları hafife almayın. Çünkü küçük günahlar, büyük günahlara sebep olmaktadır. Sakın kibir üzre olmayın! Cenab-ı Hak, secde etmesini ve bu suretle Hz. Ademin üstünlüğünü kabul etmesini emrettiği halde, şeytan kibrinden dolayı secde etmedi. Malumunuzdur ki, şeytan ibadet ve itaat ehli olmasına rağmen, itirazı neticesinde ilahi huzurdan kovuldu. Her türlü günah, nefisten ve kibirden çıkar. İnsan, ne zaman fakrını ve acizliğini idrak ederse, o zaman nefsin kibir ve azameti kalmaz. İşte o durumda kişi, kamil bir mümin sıfatıyla hayatını devam ettirir. Mürşidler, kuvvetli imanlarından ve İlahi tasarruflarından dolayı talebelerinin kalblerini dünya sevgisi ve malayani (boş) şeylerden temizleyip Allaha bağlarlar. Bu da tevbe-i nasuh (kesin tevbe)ile meydana gelir. Tevbe-i nasuh, insanın sıfatını değiştirir. Sıfatın değişmesi demek, haram fiilleri, çirkin sıfatları terk ederek, İslamın meşru dairesine girmek, yani sırat-ı müstakim üzere yaşamaktır. Muhammed Raşid Erol k.s tevbe etmenin insanı değiştirdiğini, Allaha yakınlaştırdığını söylerken, ölümü düşünmeyi teşvik etmiş ve şöyle belirtmiştir: İnsana en çok fayda veren şey, ölüm rabıtasıdır; yani ölümü ve sonrasını düşünmektir. Ölüm rabıtası, tul-i emeli (geleceğe dair uzun emelleri) yıkar, ihlas ve yakını doğurur. Muhammed Raşid Erol, k.s Müslümanların işlerinin yalnızca İslam ahlakını anlatmak olduğunu bir konuşmalarında şöyle belirtmiştir: Biz siyaset yapmayız. Biz hiç kimseye, şu partiye oy verin, bu partiye verme veya verin demeyiz. Biz Allah yolunda hizmet ediyoruz. Bizim işimiz insanlara İslamı ve insanlığı anlatmaktır. Gelen insanlar arasında her partiden insanlar var. Bizim işimiz o değil, o siyasetçilerin işi. Ayrıca ilim öğrenmeye çok büyük önem vermiştir. Bir konuşmasında öğrencilerini ilim öğrenmeye şöyle teşvik etmiştir: "Ey Allahın kulları; Bir talebe yetiştirmek, bin kişiyi sofi yapmaktan efdaldir. Hele o talebe vârisül-enbiya (enbiya varisi)olursa! Siz dininizi beldenizde bulunan en büyük, en muttaki alimlerden öğreniniz. Herkesden fetva sormayın. Çünkü memlekette fetva verecek kimse çok azdır. İlimle meşgul olan kimse, dünyada en güzel iş ile meşgul oluyor. İlim olmadığı zaman cehalet olur. Cahilin abidi de, sofisi de hüsrandadır. Osmanlıya bakınız: Ne idi ne oldu? edep ve nûrû sunmaya devam etmektedir"..... Allah (c.c.) bizi onların yolundan ayırmasın inş... Allah Razı Olsun kardeşim,Ellerine sağlık,Emeğine sağlık inşaallah böyle güzel paylaşımlar yazmaya devam edersin bizlerde sayende Allah'ın izni ile kesemize Altın koymaya devam ederiz. | |
| | | gespenst Administrator
Mesaj Sayısı : 1393 Kayıt tarihi : 23/07/09 Yaş : 44 Nerden : ANKARA
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler Perş. Ağus. 12, 2010 1:37 pm | |
| | |
| | | ykmz Medaratör
Mesaj Sayısı : 820 Kayıt tarihi : 12/04/10
| | | | sahra Seçkin Üye
Mesaj Sayısı : 903 Kayıt tarihi : 26/05/10 Yaş : 45 Nerden : KAYSERİ
| Konu: Geri: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler C.tesi Ağus. 14, 2010 2:26 pm | |
| Maşallah Maşallah............. | |
| | | | Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Raşit Hz.’ nden nasihatler | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|