iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Peygamberimizi (SAV) Sevmek

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




Peygamberimizi (SAV) Sevmek Empty
MesajKonu: Peygamberimizi (SAV) Sevmek   Peygamberimizi (SAV) Sevmek Icon_minitimeÇarş. Nis. 07, 2010 4:09 am

Peygamberimizi (SAV) Sevmek

Peygamberimizi sevmenin en güzel örneğini onun ashabı verdi. Onlar “Peygamber müminlere kendi öz canlarından daha önceliklidir” (Ahzap Suresi 6) ayetinin ilk muhatabıydılar. Onlar “De ki: Sizden bu çabam karşılığında bir ücret istemiyorum; istediğim tek şey içinde yakınlık olan bir sevgidir” (ŞÛRÂ 23) ayetinin ilk muhatabıydılar.

Ayetin anahtarı “içinde yakınlık olan” diye çevirdiğim “fiıl-kurbâ” ibaresidir. Bu anlaşılmadan ayet anlaşılamaz. Ne yazık ki bu ayet söz konusu olduğunda en az anlaşılan veya anlaşılmayan da budur. İçinde yakınlık bulunan bir sevgiyi anlatmadan önce içinde yakınlık bulunmayan bir sevgiyi tasvir etmek lazım.

İçinde yakınlık bulunmayan bir sevgi uzak bir sevgidir. Bunun daha açık ifadesi “uzaktan sevmek”tir. Bir başka ifadeyle sevginin bedelini ödememek için sevilene uzak durmak bile isteye onun yanında yöresinde hizasında arkasında yer almamak onun mücadelesine katılmamaktır. Özetle bedava sevmektir. Yerel deyimle “Kuru kuru kadan alam/takır takır kurban olam” ucuzculuğudur. “Böyle işi nenen de yapar” derler ya işte öyle.

Sevgi hayatın en soylu en mübarek tohumudur. Bire sonsuz verir. Fakat onu doğru zamanda doğru yere doğru biçimde ekmek gerekir. Ektikten sonra çekip gitmek yerine ona bakmak beslemek otunu ayıklamak dibini görmek sulamak beslemek büyütmek gerekir. Yani emek vermek gerekir. İşte bu sevgi ayette Hz. Peygamberin müminlerinden istemesi caiz olan hatta anasının ak sütü gibi helal olan hatta hakkı olan sevgi böyle bir sevgidir.

Peygamberler Allah yoluna davet karşılığında bir ücret almaktan men edilmişlerdir. Kur'an birçok peygamberin dilinden “Benim ücretimi sadece Allah belirler” sözünü nakleder. Fakat bu onların imanlarına vesile oldukları insanlardan sevgi istemelerine mani değildir. Aksine bu onların hakkıdır. Allah Elçisinin “içinde yakınlık olan” bir sevgi istemesini emretmiştir.

Böylesine bedeli ödenmiş bir sevgi seveni sevilenin yakınları arasına katar. Değil mi ki içinde “yakınlık” bulunan bir sevgi seveni sevilene yakın yapar! Seven sevilene yakın olunca “ehl-i beyt”ten olur. Tıpkı Allah Rasulünü daha görmeden seven sevgisinin bedelini hayatıyla ödeyen İranlı Hz. Selman gibi. Hz. Peygamber ona “Selman bizdendir ehl-i beytimizdendir” demişti. Oysa ki Selman ne Haşimoğullarındandı ne Kureyştendi ne de Araptı. O sadece sevdi ve sevgisinin bedelini ödedi.

Kendisini Rasulullahın yaşadığı topraklara götürmesi karşılığında ömürlük tasarrufunu bir kervana vermişti. Sırasıyla zamanının ilim ve irfan merkezleri olan Nusaybin Harran Şam Ammuriye (Afyon yakınlarında) ve Tarsus'ta en yetkin üstadlara şakirt olmuştu. Sonunda o çağının hatırı sayılır bir hakîmi/filozofu olmuştu. Son üstadı kendisini göndereceği kimsenin kalmadığını söyleyerek gelmesi beklenen peygamberin kitaplarda tarif edilen topraklarına gitmesini tavsiye etmişti. Kervan yolda baskına uğrayınca oradaki herkesle birlikte o da esir edilmişti. İran'da hatırlı ve nüfuzlu bir yerel yöneticinin varlıklı çocuğu olarak doğup büyüyen Selman Hicaz'da köle olarak bir Yahudiye satılmıştı. Ve ilahi yardım onu sürükleye sürükleye Medine'ye getirmiş orasını görünce “İşte sevgilinin göçüp konacağı iki kayalık arasındaki verimli vadi” demişti. Allah Rasulünün Kuba'ya ulaştığını duyunca ona ilk kavuşanlar arasında o da vardı. Efendisinden zar zor yarım günlük izin alarak gelmiş sevdiğine kavuşmuştu.

Rasulullah bu seven ve sevgisinin bedelini ödeyen bilge adamı çok sevdi. Onu en yakınlarının bulunduğu iç halkadan saydı. “Ehl-i beytim” diyerek onun derdini paylaştı. Eline geçen ilk savaş gelirinden pay ayırdığı ilk kimseler arasında Hz. Selman da vardı. Yumurta büyüklüğünde bir külçe vererek özgürlüğünü satın alma sürecini başlatmasını emretti. O Ruhani özgürlük uğruna cismani esarete katlanmış bir bilgeydi. Şimdi iki özgürlüğü birleştirecekti.

İşte Peygamberimizi sevmek budur. Sevmek ve bedelini ödemek budur. Emin olun ki Rasulullahın “sahabe” tarifine uyan her sahabinin buna benzer sevgi hikayeleri vardır. Eğer sahabe yol gösteren yıldızlar gibiyse onu sevme iddiası güden her mümine bu yıldızlar yol gösteriyor.
Tıpkı hicret gecesi suikast düzenleneceğini bile bile Rasulullahın yatağında yatmayı yani göz göre göre ölüme gitmeyi kabullenen Hz. Ali gibi.
Tıpkı Allah yolunda infak emri gelince tüm varını yoğunu infak edip Allah Rasulü kendisine “Çoluk çocuğuna ne bıraktın?” diye sorunca “Allah ve Rasulü onlara yeter” diyen Hz. Ebubekir gibi.

Tıpkı “Artık seni nefsimden de çok seviyorum” diyen ve bunu haybeden söylemeyip ta yüreğine sindiren bu sayede Nebinin “Kardeşcik bana da dua et e mi?” diye dua istediği biri olan Hz. Ömer gibi…

Ve tabi ki daha 20'sinde ömrünün baharında darağacında Şehit olan Hz. Hubeyb gibi ve arkadaşı Hz. Zeyd b. Desinne gibi…


ALINTI: tatliaskim.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Peygamberimizi (SAV) Sevmek
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Rüyada Peygamberimizi Görmek...
» SEVMEK NEDIR
» Allah'ı sevmek ve O'na güvenmek
» Ehl-i beyti sevmek imanın alâmetidir
» Ben Rasulullahı seviyorum diyorsun nasıl? Seviyorum demekle sevmek oluyor mu?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslam Tarihi ve Ehli Sünnet Muhafızları Özel Bölüm ( Türk-İslam Ülküsü, Alperenlerin Yolu )

 :: Peygamber Efendimiz Ve Asrı Saadet Dönemi
-
Buraya geçin: