iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Bitki çaylarının faydaları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

Bitki çaylarının faydaları Empty
MesajKonu: Bitki çaylarının faydaları   Bitki çaylarının faydaları Icon_minitimeCuma Mart 26, 2010 2:49 am

Adaçayı yaprağı
Salvia
officinalis L. bitkisinin yapraklarıdır. Özellikle Adriatik denizi
çevresinde doğal olarak yetişen Adaçayı bitkisinin, günümüzde
Arnavutluk, Yunanistan, İtalya, Fransa, İngiltere, ve Amerika’da
kültürü yapılmaktadır. Cins ismi olan Salvia, Latince salvere (eklemek)
kelimesinden gelmektedir. Bu bitki eski Mısırlılar, Yunanlılar ve
Romalılar döneminden beri kullanılmaktadır. Eski Mısırlılar bu drogu
doğurganlık, bereket, verimlilik amacıyla kullanmakta idiler. Adaçayı
yaprakları Anadolu’da uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Adaçayı, bu
geleneksel kullanılışında doğal tonik etkisi nedeniyle tercih
edilmektedir.

Aloe Vera
Ülkemizde sarı sabır olarak
da bilinir. Güney ve Kuzey Afrika’da kültürü yapılan bir bitkidir.
Gövdesi kısa ve odunsu, yaprakları 15-50 cm boyunda, üçgen biçiminde
etli ve kenarları sert dişlidir. Sarımsı kırmızı renkli çiçek açar.
Bitki dışarıdan cilde sürüldüğünde nemlendirici ve yara iyi edicidir.
Bu nedenle kozmetik ürünlerinde sık yer alır. Ağızdan alındığında
sindirime yardımcı olur.

Biberiye yaprağı
Rosmarinus
officinalis L. (Labiatae) türünün kurutulmuş yapraklarıdır. Biberiye
50-100 cm yükseklikte çiçekleri soluk mavi renkli, çalı görünüşünde
kışın yapraklarını dökmeyen çok yıllık bir bitkidir. Doğal olarak
Akdeniz bölgesinde ve Portekiz’de yetişmektedir. Günümüzde Fransa, Fas,
İspanya, Portekiz, Güney Afrika, Hindistan, Çin, Avustralya, İngiltere
ve Amerika’da kültürü yapılmaktadır. Ülkemizde Güney Anadolu’da
(Tarsus, Adana, İskenderun) yabani olarak yetişmektedir. Bahçelerde süs
bitkisi olarak da yetiştirilir. Biberiye Avrupa’da eski zamanlardan
beri tonik ve uyarıcı olarak kullanılmaktadır. Eski Yunanlılar
döneminde, hafızayı kuvvetlendirmek ve konsantrasyonu arttırmak
amacıyla, bilginlerin başlarına biberiye çelenklerini taktığı
söylenmektedir. Biberiyenin antioksidan özelliği bulunmaktadır. Tek
başına çok yüksek dozlarda kullanılmamalıdır, çeşitli yan etkilerinin
bulunduğu belirtilmektedir.

Fesleğen
Ocimum
basilicum L. türünün yapraklı ve çiçekli dallarıdır. Bu tür 20-40 cm
yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, bir yıllık ve otsu bir bitkidir.
Orijininin Hindistan, Afganistan, Pakistan olduğu düşünülmektedir.
Günümüzde tüm dünyada kültürü yapılmakta olup, ülkemizde Güney
Anadolu’da yetiştirilmektedir. Fesleğen, çiçekli ve yapraklı dallardan
oluşmaktadır. Yapraklar basit, saplı, 2-6 cm uzunlukta, oval biçiminde,
kenarları seyrek dişli, özel kokulu ve baharlı lezzetlidir. Tek başına
yüksek miktarlarda özellikle hamilelerde kullanılmaması gerekmektedir.

Ginseng kökü
Panax
ginseng C.A. Meyer türünün kökleridir. Bu tür 100 cm kadar kazık köklü,
otsu ve çok yıllık bir bitkidir. Ginseng doğal olarak Kuzey doğu Çin
‘in ormanlarında, Kore’de ve Rusya federasyonunun uzak doğu bölgesinde
yetişmektedir. Kültürü Çin, Japonya, Kore ve Rusya’da yapılmaktadır.
Çin’in Changbai dağında tek bir yerde hala yabani ginseng doğal olarak
yetişmektedir. Ginseng genellikle 4. yılında çiçeklenmeye başlar ve
kökleri 4 ile 6 yıl arasında olgunluğa ulaşır. 10 yıldan daha yaşlı
kökler ilaç elde etmekte kullanılır. Kökler çatallı ve etlidir. Beyaz
ve Kırmızı olarak iki çeşit ginseng kökü bulunmaktadır. Beyaz ginseng,
kökün işlenmemiş formudur. Bazı durumlarda daha da beyazlatılıp,
kurutulur. Kırmızı ginseng, taze Beyaz ginseng kökü kurutulmadan önce
buharda bekletilerek elde edilmektedir.

Ginseng’in cins ismi
olan Panax Yunanca pan (tüm) ve akos (tedavi) den gelmektedir ve tüm
tedavi olarak belirlenmektedir. Gin (adam) ve seng (öz) anlamındadır.
2000 yıl önce yazılan Shen Nong Ben Lao Sing kitabında Ginseng’in
yararlı kullanılışından bahsedilmektedir. Uzakdoğu’da yüzyıllardır
kullanılan bir bitkidir. Yorgunluk ve güçsüzlük zamanlarında, iyileşme
dönemlerinde çalışma ve konsantrasyon kapasitesi düşüklüklerinde,
kuvvetsizlik durumlarında, zihinsel ve fiziksel kapasitenin
arttırılmasına yardımcı olur.

Ihlamur çiçeği

Tilia
türleri 15-40 m bir boya erişebilen ve kışın yaprağını döken, çiçekleri
sarımsı beyaz renkli ve hoş kokulu ağaçlardır. 65. enlemin kuzeyine
kadar Avrupa boyunca doğal olarak yetişmektedir. Avrupa ve Kuzey
Amerika’da kültürü yapılmaktadır. Bu ağaçlar yüz fit uzayabilirler. İki
cinsin çiçekleri toplanmaktadır. Tilia cordata ve T platypus sırasıyla,
küçük yapraklı ıhlamur ve büyük yapraklı ıhlamur olarak bilinmektedir.
Bu cinsler tanen ve müsilaj içeriklerinden dolayı çiçeklerinden daha
lezzetli çay yapılmaktadır. Ihlamur ağacı ülkemizde özellikle Kuzey
Anadolu dağlarında yetişmektedir. Çiçek durumları ilkbaharda el ile
toplanır ve gölgede kurutulur. Geleneksel olarak ıhlamur çiçeklerinin
rahatlatıcı etkisi vardır. Çay olarak gerginlik durumlarından
kaynaklanan mide-bağırsak sistemi huzursuzluklarında kullanılmaktadır.

Isırgan yaprağı
Isırganın
çok yıllık bir bitkidir. Yabani olarak her iki yarıkürede, ılıman
bölgelerde yetişmektedir. Ticari olarak toplanılan ısırgan çoğunlukla
yabani bitki olarak, Arnavutluk, Bulgaristan, Macaristan, Almanya, eski
Sovyetler Birliği ve Yugoslavya topraklarından gelmektedir.
Memleketimizde aşağıdaki türlerin yaprakları kullanılmaktadır. U.
dioica L. (Büyük ısırgan otu): Çok yıllık, ve otsu bir bitkidir.
Yapraklar koyu yeşil renkli, saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylü
yaygın bir türdür. U. urens L. (Küçük ısırgan otu): Bir yıllık, ve otsu
bir bitkidir. Boyu 60 cm kadar olabilir. Yapraklar açık yeşil renkli,
saplı, dişli kenarlı ve yakıcı tüylüdür. Urtica, Latince bir fiil olan
urereden (yakmak) gelmektedir. Bunun nedeni ısırganın yakıcı tüylerinin
bulunmasıdır. Tür ismi olan dioica çift genden gelmektedir. Bunun
nedeni bitkinin genellikle erkek ve dişi çiçeklerin her ikisine birden
sahip olmasıdır. Taze yapraklar deri ile temas edince deride kızartı ve
yanma yapar. Potasyum tuzları, organik asitler, vitamin C taşımaktadır.
Anadolu’da geniş bir kullanımı bulunan, ısırgan yaprakları, idrar
arttırmaya yardımcı olan etkisiyle kullanılmaktadır.

Karanfil
Eugenia
caryophyllata Thunb. türünün kurutulmuş çiçek koncasıdır. Bu tür 20 m
yüksekliğinde kışın yapraklarını dökmeyen bir ağaçtır. Doğal olarak
Molluk adalarında yetişmektedir. Günümüzde Tanzanya, Madagaskar ve
Brezilya gibi tropikal iklim bölgelerinde kültürü yapılmaktadır.
Karanf, 10-17 mm uzunlukta, siyahımtırak renkli, çivi biçiminde bir
çiçek tomurcuğudur. Kuvvetli kokulu, yakıcı ve baharlı lezzetlidir.
Baharat olarak kullanılır.

Keten tohumu
Linum
usitatissium L. türünün olgun tohumlarıdır. Bu tür 30-60 cm kadar
yükseklikte, mavi çiçekli ve bir yıllık bir kültür bitkisidir. Keten
tohumu, 4-6 mm uzunlukta, yumurta biçiminde, yassı, parlak,
kırmızımtrak esmer renkli, kokusuz ve yağlıdır. Keten tohumunun doğal
orijininin Mısır olduğuna inanılmaktadır. Mısır mezarlarında, bu
bitkiden dokunan kıyafetler bulunmuştur. Tüm dünyada birkaç yüzyıldır
kültürü yapıldığı için coğrafi orijini kesin değildir. Keten tohumu
Avrupa’ya, Arjantin, Fas, Türkiye, Hindistan ve diğer ülkelerden
ticaret yolu ile gelmektedir. Kitabı mukaddesin Çıkış 28 ‘i bölümünde
büyük rahip Jewish’in kıyafetinin ketenden yapıldığından
bahsedilmektedir. Günümüzde Asya’da, Avrupa’da ve Kuzey Amerika’daki
terapotik kullanılışı, Eski Roma ilaçları ve hatta Eski Yunan ve Mısır
ilaçlarında kullanıldığı şekliyledir. Pliny the Elder (ca. 23-79 C.E.)
keten tohumunun kullanıldığı 30 ilaçtan bahsetmektedir. Bunların
içerisinde hafif laksatif, yüzeyel olarak belirli bir bölgedeki
inflamasyonu azaltmak için yara lapasının içinde bulunduğundan
belirtilmektedir. Günümüz Çin farmakopesinde, halen peklik probleminde
ve kaşınan kuru ciltte kullanıldığı belirtilmektedir. Almanya’da keten
tohumu laksatif olarak kullanılır. Amerika’da tüketiciler genellikle
keten tohumunu sağlıklı yiyecek ve doğal preparat olarak tercih
etmektedir. Doktoruna danışmadan, herhangi bir nedenle oluşan bağırsak
iltihabı durumunda tek başına kullanılmaması gerekmektedir.

Kimyon meyvesi
Carum
carvi L. türünün olgun meyveleridir. Bu tür 30-100 cm kadar
yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, parçalı yapraklı, çok yıllık ve
otsu bir bitkidir. Avrupa’da, Sibirya’da, Himalaya Dağları’nda, Kafkas
Dağları’nda, Moğolistan, Fas’ta yetişmektedir. Ülkemizde Doğu
Anadolu’nun sulak çayırlarında yabani olarak bulunmaktadır. Kimyon, 4-6
mm uzunlukta, esmer veya parlak sarımsı esmer renkli ve tüysüz
tanelerdir. Kuvvetli kokulu ve baharlı lezzetlidir. Hazımsızlık ve
karın bölgesinde gaz hissedilen durumlarda kullanılmaktadır.

Kişniş
Coriandrum
sativum L. (Umbelliferae) türünün kurutulmuş olgun meyveleridir. Bu tür
20-60 cm yükseklikte, tüysüz, bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Bütün
bitki özel bir kokuya sahiptir. Akdeniz bölgesinde, Orta ve Doğu
Avrupa’da, Doğu Asya’da, Kuzey ve Güney Amerika’da yetişmektedir.
Anadolu’da ise doğal olarak yetişmektedir. Kişniş, esmer sarı renkli,
küre biçiminde, 2-7 mm çapında, özel kokulu, baharlı, lezzetli
meyvelerdir.

Kuşburnu

R. Canina L. Yabani gül
türünden kurutulmuş olgun meyveleridir. Bu tür 1.5 – 3.5 m yükseklikte,
dalları sarkık, çalı görünüşünde, dikenli bir ağaççıktır. Çiçekleri
beyaz veya pembe renkli olan Kuşburnu, Avrupa’da ve Kuzey Afrika’da
doğal olarak yetişmektedir. 1-2.5 cm uzunlukta, yumurtamsı biçimli,
turuncu kırmızı veya kırmızı renkli, içinde beyaz renkli, üzeri tüylü,
çekirdekler (meyve) bulunan kuşburnu, sonbaharda olgunlaşır ve
Anadolu’da yaygındır. C vitamini içeriği ile tercih edilmektedir.

Lavanta çiçeği
Lavandula
angustifolia Miller (Syn: L. spica L.) türünün kurutulmuş çiçeğidir.
Çiçeklerin tamamen açılmadan önce (tomurcuk halinde) toplanması
gerekir. Bu tür 100 cm kadar yükseklikte, çalı görünüşünde, yapraklar
gümüşi, çiçekleri ise koyu mor renkli bir bitkidir. Alçak dağlık
bölgelerde Akdeniz havzasında doğal olarak yetişmektedir. Fransa,
Bulgaristan, İtalya, İspanya, Yugoslavya, Hollanda, İngiltere, Amerika
ve Avustralya’da kültürü yapılmaktadır. Lavanta, eski Araplar,
Yunanlılar ve Romalılar tarafından antiseptik özellikleri ile
kullanılmaktaydı. Cins ismi Latince lavare’den (yıkamak) gelmektedir.
Banyolara eklenerek vücudun temizlenmesinde ve canlandırılmasında
kullanılmaktaydı. Bakterileri öldürücü özelliği ile hastaneleri ve
hasta odalarını dezenfekte etmek amacıyla, Eski İran, Yunan ve
Romalılar tarafından kullanılmaktaydı. Özellikle Tibet’te Makhzan-El-
Adwiya, kitabında lavantaya beyin süpürgesi lakabı takılmıştır. Bunun
nedeni o dönemde, beyinden kötülüklerin süpürüldüğünün sanılmasıydı.
Stres kaynaklı mide huzursuzluklarında kullanılmaktadır. Özellikle
dikkat çekici kokusunun rahatlatıcı bir etkisi bulunmaktadır.

Melisa Yaprağı (Oğul Otu)
Melissa
officinalis L. türünün taze veya kurutulmuş yapraklarıdır. Bu tür
20-150 cm yükseklikte, tüylü, çok yıllık ve otsu bir bitkidir.
Yaprakları, basit, saplı, dişli kenarlı; çiçekleri ise beyaz sarımsı
veya kırmızımtırak renklidir. Melisa (oğul otu) Doğu Akdeniz ve Batı
Asya’da doğal olarak yetişmektedir. Avrupa’da yaygın olarak kültürü
yapılmaktadır. Akdeniz bölgesinde bol olarak bulunmaktadır. Yaprak ve
gövdedeki tüylerin şekillerine ve cinslerine göre, Türkiye’de 3 alttür
saptanmıştır. Bunlardan yalnız subsp. officinalis limon kokulu olup
tedavide kullanılır. Melisa Almanya’nın önemli tıbbi ürünlerinden
biridir. Cins ismi olan Melisa Yunan kelimesi olan “arı”dan
gelmektedir. Bunun nedeni çiçekleriyle arıları etkilemesinden ve
Melisadan iyi kalitede bal yapılmasından olabilir. Melisanın şarapta
bekletilerek oral ve topikal olarak eski Yunanlılar ve Romalılar
tarafından ilaç olarak yaralarda, zehirli ısırıklarda, arı sokmalarında
kullanıldığı belirtilmektedir. Melisa sıklıkla, diğer rahatlatıcı ve
gaz giderici bitkilerle kombine edilerek kullanılmaktadır. Yatmadan
önce tercih edilen bitkilerden biri olan Melisa, genel rahatlatıcı
özelliği ile stres kaynaklı uykusuzluk durumlarında ve bu nedenle
karşılaşılan mide-bağırsak sistemi şikayetlerinde kullanılmaktadır.

Mercanköşk

Origanum
majorana L.(Syn: Majorana hortensis Moench) (Labiatae) türünün
kurutulmuş çiçekli dallarıdır. Bu tür 20-80 cm yükseklikte, çalı
görünüşünde, yaprakları tüylü, çiçekleri beyaz veya pembe renkli bir
bitkidir. Kuru sırtlar, kayalık yerler ve orman açıklıklarında yetişir.
Anadolu’da nadir bulunan bir bitkidir. Yalnız Güney Anadolu (Alanya,
Anamur, Mersin) da bulunmaktadır. Mercanköşk’ün yaprakları karşılıklı,
saplı veya sapsız, 1,5-2 cm uzunlukta, küt uçlu, beyazımtırak tüylü ve
kuvvetli kokuludur. Gözde tüylü ve dört köşeli… Çiçekler çok küçük,
genellikle beyaz renkli. Anadolu’da 20 kadar Origanum türü
bulunmaktadır. Bunlardan bazıları tedavi amacıyla veya baharat olarak
kullanılmaktadır.

Nane yaprağı
Mentha piperita L.
türünün gölgede kurutulmuş yapraklarıdır. Bu tür bir kültür bitkisi
olup M. aquatica L. (su nanesi) ile M. spicata L. (spearmint)
türlerinin bir melezidir. Bu tür 30-90 cm yükseklikte, kuvvetli kokulu,
hemen hemen tüysüz, gövde ve dalları genellikle kırmızımtırak, çok
yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar dişli kenarlı, üzeri buruşuk, saplı
ve koyu yeşil renklidir. Yabani olarak Avrupa ve Kuzey Amerika’da
kültürünün dışında dere kenarları boyunca ve nemli boş alanlarda
yetişmektedir. Pluto’nun karısı Persephone, Orman perisi
Mythicalnymph’i kocasının kollarında yakalayınca Mythicalnymph’i
zalimce ayaklarının altında ezer. Pluto da Mythicalnymph’e acıyarak onu
tatlı kokulu bir bitkiye dönüştürür. Böylelikle, cins ismi olan Mentha
Yunanca Mintha, mythicalnymph isminden gelmektedir. Tür ismi olan
piperita Latice piper (biber) kelimesinden gelmektedir. Bunun nedeni
aromatik ve acı keskin tadından dolayıdır. Nane yaprakları, Eski Yunan,
Roma ve Mısırlılar döneminden beri, ilaç olarak kullanılmaktadır.
Ülkemizde Kuzeybatı ve Batı Anadolu’da bulunur. Tohum vermediği için
kökleri ile üretilir.

Papatya Çiçeği
Matricaria
chamomilla L. türünün gölgede kurutulmuş çiçek durumlarıdır. Papatya
kısa boylu 20-50 cm, çok dallı, yaprakları parçalı, tüysüz, çiçekleri
küçük başlar şeklinde, bir yıllık otsu bitkidir. Doğal olarak Güney ve
Doğu Avrupa ile Kuzey ve Batı Asya’da yetişmektedir. Ekim yapılmamış
bakımsız alanlarda ve kültürünün yapıldığı yerlerde özellikle Avrupa’da
yetiştirilmektedir. Buradan Kuzey Asya ve Hindistan’a kadar
uzanmaktadır. Macaristan, Yugoslavya, Kuzey ve Doğu Afrika’da özellikle
bol miktarda yetişmektedir. Avustralya ve Amerika’nın iklimine
alıştırılmaktadır. Türkiye’de yol kenarları ve boş tarlalarda bol
miktarda yetişir. Almanya’da kültüründen elde edilen en önemli tıbbi
bitki papatyadır. Tıbbi yazıtlarda geçmişten beri papatyaya
rastlanmaktadır. Eski Mısır, Yunan ve Roma ilaçlarında kullanılan
önemli bir drogtur. İngilizce ismi Yunanca “chamos” (yer) ve “melos”
(elma) kelimelerinden gelmektedir. Bunun nedeni kısa boylu bir bitki
olması ve taze çiçeklerinin elma kokusu vermesinden dolayıdır. Bu bitki
Hipokrat, Dioskorides, Galen’in yazılı kaynaklarında bulunmaktadır.
Geçen 30 yıldaki geniş bilimsel araştırmalar geleneksel kullanılışını
onaylamaktadır. 19. yüzyıl boyunca Amerika’nın seçilmiş doktorlarının
reçetelerinde özellikle küçük çocukların hastalıklarında papatya önemli
bir drog olmuştur. Rahatlatıcı etkisinin bulunduğu belirtilmektedir.

Rezene meyvesi
Foeniculum
vulgare Miller türünün olgun meyvesidir. Bu tür 1-1.5 m yükseklikte,
sarı çiçekli, yaprakları iplik biçiminde parçalı, çok senelik otsu bir
bitkidir. Rezene doğal olarak Akdeniz bölgesinde yetişen günümüzde
Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Yunanistan, Türkiye, İtalya, Fransa,
Almanya, Mısır, Hindistan ve Çin’de kültürü yapılan bir bitkidir.
Ülkemizde Kuzey Anadolu bölgesinde yabani olarak yetişmektedir. Rezene
Almanya’nın en önemli tıbbi bitkilerinden biridir. Ticarette kullanılan
Rezene Bulgaristan, Macaristan, Romanya, Mısır ve Çin’den gelmektedir.
Almanya’da ve Amerika’da Rezenenin modern terapotik kullanılışı
geleneksel Yunan ilaçlarından özellikle Hipokrat ve Dioscorides
tarafından hazırlananlardan temel almaktadır. Hala günümüzde geleneksel
Arap ilaçlarında diüretik, baharat ve hazımsızlığı azaltıcı olarak
kullanılmaktadır. Orijinal Yunanca cins ismi Marathron, maraino’dan
gelmektedir, bunun anlamı ince yetişendir. Şu an geçerli olan cins ismi
Foeniculum, Romalılardan gelmektedir. Latince foenum (kuru ot)
kelimesinden türemiştir.

Meyveleri hafif hazımsızlık
problemlerinde, mide-bağırsak sistemine bağlı huzursuzluk durumlarında,
kullanılmaktadır. Rezene meyvesi infüzyonu, özellikle bebek ve
çocuklarda gaza bağlı olarak mide- bağırsak sistemindeki krampların
hafifletilmesine yardımcı olur.

Yaban mersini
Karadeniz
bölgesi dağlarında doğal olarak yetişen 30 cm kadar boyu olan çalımsı
bir bitkidir. Yaprakları küçüktür ve kışın dökülür. Koyu kırmızı siyah
renkli lezzetli meyveleri vardır. Meyve asitleri içerir. Son zamanlarda
yapılan çalışmalarda antioksidan maddeler taşıdığı görülmüştür.

Yasemin

Güzel
kokulu, beyaz çiçekli, tırmanıcı, çok yıllık bir bitkidir. Vatanı
Himalaya dağları ve Hindistandır. Akdeniz ve çevresindeki ülkelerde
kültürü yapılır. Ülkemizde Alanya civarında yetiştirilir. Hoş
kokusundan dolayı yaygın kullanımı vardır. Çay olarak kullanımı
sindirime yardımcı olmasındandır.

Yeşil çay
Yeşil çay
siyah çayla aynı bitkiden - Camellia sinensis’den - elde edilmektedir.
Farklılık işleme tekniğinden kaynaklanmaktadır. Yeşil çay yaprakları
siyah çaya göre çok daha az işlem görmüştür. Yeşil çay bitkisinin
yaprakları, taze yeşil rengini kaybetmeden korur. Siyah çay bir
parçalanmaya ve oksidasyona maruz kalırken, yeşil çay buharla
ısıtılarak enzimlerinin denatüre edilmesi ile bu parçalanmaya ve etkili
polifenolik (antioksidan) maddelerinin azalmasına karşın korunmuş olur.
Yeşil çay yumuşak içimli ve siyah çaya göre daha az buruktur. Yeşil
çayın tadı daha taze, hafif ve aromatiktir. Doğal bir antioksidan
kaynağıdır. Yeşil çayın Dünya’ da ve Türkiye’de popülaritesi her geçen
gün artmaktadır. Yeşil çay’ın vücut üzerinde olumlu etkilerinin
bulunması son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla
kanıtlanmaktadır. Bu olumlu etkinin Yeşil çay içerisinde bulunan ve
ANTİOKSİDAN genel ismi verilen maddelerden ileri geldiği
düşünülmektedir.

Zencefil kökü
Zingiber officinale
Roscoe türünün kurutulmuş yumrularıdır. Bu tür 100 cm kadar
yükseklikte, kamış görünüşünde, çok yıllık, otsu bir bitkidir.
Zencefilin anavatanı Güney Asya’dır. Günümüzde özellikle Çin,
Hindistan, Nijerya, Avustralya, Jamaika ve Haiti olmak üzere neredeyse
tüm tropikal ve yarı tropikal ülkelerde yaygın olarak
yetiştirilmektedir. Eski Sanskrit ve Çin yazıtları ile Yunan, Roma Arap
tıp literatürlerinde, Zencefilin antik çağlardan beri ilaç olarak
kullanıldığına dair kayıtlar bulunmaktadır. Asyalıların mide ağrısı, ve
mide bulantısı tedavisi için binlerce yıldır kurutulmuş zencefili ilaç
olarak kullandıkları bilinmektedir. Afrika’da da bu kullanım yaygındır.
Almanya’da zencefil ekonomik açıdan önemlidir çünkü büyük ölçüde ithal
edilmektedir. Ayurvedik ve geleneksel Çin ilaçlarında bitkisel çay
olarak kullanılmakla beraber, lisanslı akupunktur uzmanları ve doğal
metotlarla tedavi eden doktorlar tarafından da geniş bir kullanımı
vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bitki çaylarının faydaları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hepsi birbirinden şifalı bu 15 bitki
» Kurtpençesi'nin Faydaları
» Yeşil Çay ve Faydaları
» Su içmenin faydaları...
» YÜRÜMENİN FAYDALARI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Bitkilerle Şifa ve Taşlarla Şifa

 :: Şifalı Bitkiler ve Şifalı Taşlar
-
Buraya geçin: