iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

  Hz. Ömer’in üç hikâyesi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

 Hz. Ömer’in üç hikâyesi Empty
MesajKonu: Hz. Ömer’in üç hikâyesi    Hz. Ömer’in üç hikâyesi Icon_minitimeÇarş. Kas. 03, 2010 2:52 am

Şerefi başka yerde aramayın!' Şam yolculuğunda, Hz. Ömer ile kölesi beraberlerindeki tek deveye nöbetleşe biniyorlardı. Şehre girişte, sıra köleye gelince, Halife devesinden indi. Yerine kölesini bindirdi. Devenin yularından tuttu. Ayakkabılarını çıkarıp dereden geçti. Uzaktan bakan; deveye binmiş köleyi halife, devenin yularını çeken Hz. Ömer'i de köle zannediyordu.Bunu gören ordu komutanı Ebu Ubeyde bin Cerrâh dedi ki: "Efendim, bütün Şamlılar, bilhassa Rumlar, Müslümanların halifesini görmek için toplandılar. Size bakıyorlar. Bu yaptığınızı nasıl izah edebilirsiniz? Sizi köle zannedecekler, küçümseyecekler."Hz. Ömer buyurdu ki: "Ey Ebu Ubeyde! Senin bu sözünü işitenler, insanın şerefini, vasıtaya binerek gitmekte ve süslü elbise giymekte sanacaklar. Biz daha önce zelil ve hakir bir kavimdik. Allah Teâlâ, bizleri Müslümanlıkla şereflendirdi. Bundan başka şeref ararsak, Allah Teâlâ bizi zelil eder, her şeyden aşağı eder."Bu şekilde şehre girdiler. Gerçekten bu hareketi, onun şerefini küçültmedi, aksine büyüttü. Biz bile 1400 sene sonra, burada, örnek bir hareket diye anlatıyoruz. Eğer tersi olsaydı, o zaman orada unutulup gidecekti. Halife Hz. Ömer, başka bir zaman yine Şam'a gidiyordu. Şam'da veba hastalığı olduğu işitildi. Bunun üzerine; "Şehre girmeyelim. Birinizin bir çayırı ile bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allah Telâ'nın takdiri ile göndermiş olur."Sonra Abdurrahmân bin Avf'ı çağırıp sordu: "Sen ne dersin? Resûlullah (sav)'dan işittim. "Veba olan yere girmeyiniz ve veba olan bir yerden, başka yerlere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız!" buyurmuştu.Halife de; "Elhamdülillah, benim sözüm, Resulullah'ın sözüne uygun oldu" deyip, Şam'a girmedi. Böylece ilk defa karantina uygulaması yapıldı. Veba bulunan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse kalmaz, helâk olurlar.
Aynı yolu takip eden üç kişi
Hz. Ömer, devlet başkanı seçildiğinde, Hz. Ebu Bekir'e tayin edilen maaş kadar ücret alıyordu. Bu şekilde bir müddet devam edildi. Daha sonra, Hz. Ömer, geçim sıkıntısına düştü. Bu durumu gören, Ashabın büyüklerinden bazıları toplanıp, bu durumu görüştüler. Zübeyr bin Avvam, kendisine söyleyerek maaşını artırma teklifinde bulundu.Hz. Ali: 'Bu teklifi kabul edeceğini zannetmiyorum. İnşallah kabul eder. Gidip teklifi bildirelim' dedi. Bu arada, Hz. Osman söz alıp buyurdu ki: 'Ömer'in hak ve adalette ne kadar tavizsiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu teklifimizi bizzat kendimiz değil, kendisini kıramayacağı birine söyletelim. Bunu, kızı Hafsa teklif etsin!'Hz. Hafsa, babasının yanına varıp teklifi bildirince, çok hiddetlendi. Sonra kızı Hz. Hafsa'ya sordu: 'Sen Resûlullah'ın evinde iken, Allahın Resulünün giydiği en kıymetli elbise neydi?'- İki tane renkli elbisesi vardı. Elçileri onlarla karşılar, cuma hutbelerini bunlarla okurdu.- Peki, yediği en iyi yemek neydi?- Yediğimiz ekmek, arpa ekmeği idi.- Senin yanında kaldığı zamanlar, yerde yaygı olarak kullandığınız en geniş, en rahat yaygı neydi?- Kaba kumaştan yapılmış bir örtümüz vardı. Yazın dörde katlar, altımıza yayardık. Kış gelince de, yarısını altımıza yayar, yarısını da üstümüze örterdik.Daha sonra Hz. Ömer buyurdu ki: 'Ey Hafsa, benim tarafımdan, seni gönderenlere söyle! Resûlullah efendimiz kendisine yetecek miktarını tespit eder, fazlasını ihtiyaç sahiplerine verirdi. Kalanı ile yetinirdi. Vallahi ben de kendime yetecek olanını tespit ettim. Artanını ihtiyaç sahiplerine vereceğim. Ve bununla yetineceğim.Resûlullah efendimiz, ben ve Hz. Ebu Bekir, bir yol takip eden üç kişi gibiyiz. Onlardan ilki nasibini aldı ve yolun sonuna vardı. Diğeri de aynı yolu takip etti ve O'na kavuştu. Sonra üçüncüsü yola koyuldu. Eğer O da öncekilerin takip ettiği yolu takip eder, onlar gibi yaşarsa, onlara kavuşur ve onlarla beraber olur. Eğer öncekilerin yolunu takip etmezse, başka yoldan giderse, onlarla buluşamaz.
Halife, bekçilik yapıyor!
Müslümanlar, bulundukları yerlerde oturan gayri müslim halkı korumaları altına aldıkları gibi, turist olarak gelen veya ticari maksatla gelmiş olan gayri müslimleri de sınırları dâhilinde koruma altına alırlardı. Onların zarar görmemesi için, her türlü tedbiri alırlardı. Bunun geçmişte sayısız örnekleri vardır.Meselâ, Halife Hz. Ömer zamanında, bir ticaret kervanı gelip, gece Medine'nin dışında konakladı. Yorgunluktan hemen uyudular. Bu sırada, herkes uyurken, Halife Hz. Ömer, şehri dolaşıyordu.
Dolaşma esnasında bunları gördü.Hz. Ömer, Abdurrahmân bin Avf'ı da yanına alarak sabaha kadar nöbetleşe, bu kervanı beklediler. Sabah namazında mescide gittiler. Kervanda bulunan bir genç, o sırada uyanmıştı. Bunları takip edip, arkalarından gitti.Soruşturup, kendilerine bekçilik eden şahsın Halife Hz. Ömer ile arkadaşı olduğunu öğrendi. Gelip, arkadaşlarına anlattı. İnanamadılar: "Sen yanlış görmüşsündür. Halifenin, gecenin bu vaktinde burada işi ne? O sarayında kuş tüyü yatağında yatıyordur."- Sizin gibi önce ben de inanamadım.- Sonra nasıl inandın?- Sabah olup ortalık aydınlanınca, buradan ayrıldılar. Ben de merak edip arkalarından gittim. Camiye girdiler. Yolda karşılaştığım birisine; "Bu kim" diye sordum. "Halifemiz Ömer" diye cevap verdi.Bu konuşmaları dikkatle dinleyen kafile halkı, derin bir sessizliğe büründü. Kimsenin konuşacak, bir şey söyleyecek hâli kalmamıştı.Uzun süren bir sessizlikten sonra, içlerinden biri sessizliği bozdu: "Daha ne duruyoruz? Bu hâl İslâmiyet'in gerçek din olduğuna delil olarak yetmez mi?Diğerleri de bu söze katıldılar. Roma ve İran ordularını perişan eden, adaleti ile meşhur yüce Halifenin, bu merhamet ve şefkatini görerek, İslâmiyet'in hak din olduğunu anladılar ve seve seve hepsi Müslüman oldular.

alintidir


En son islam73 tarafından Perş. Kas. 04, 2010 1:57 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lamekan
Aktif Üye
Aktif Üye
Lamekan


Mesaj Sayısı : 279
Kayıt tarihi : 15/08/10

 Hz. Ömer’in üç hikâyesi Empty
MesajKonu: Geri: Hz. Ömer’in üç hikâyesi    Hz. Ömer’in üç hikâyesi Icon_minitimeÇarş. Kas. 03, 2010 3:17 pm

güncel
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

 Hz. Ömer’in üç hikâyesi Empty
MesajKonu: Geri: Hz. Ömer’in üç hikâyesi    Hz. Ömer’in üç hikâyesi Icon_minitimeÇarş. Kas. 03, 2010 11:27 pm

Lamekan demiş ki:
güncel
Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hz. Ömer’in üç hikâyesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ( SAV) Hakkında Herşey

 :: Cennetle Müjdelenen ( Aşerei Mübeşşire ) 10 Sahabe Efendimiz (( Dört Halife ( Hulafai Raşidin ) Ve Diğerleri ))
-
Buraya geçin: