iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ümmü Mabed (r.a)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

ümmü Mabed (r.a) Empty
MesajKonu: ümmü Mabed (r.a)   ümmü Mabed (r.a) Icon_minitimePerş. Ara. 16, 2010 2:40 pm

BEKLEMEK BEKLEMEK… BİLMEDEN
Beklersin çadırının önünde.
İşlerini bitirir beklersin.
Yemek pişirir beklersin.
Sütleri sağar beklersin.
Belki aç bir yolcu geçer diye beklersin.
Bir susuz geçer diye beklersin.
Bir gün, seninle birlikte tüm kainatın beklediği yolcu geçecektir çadırının önünden.
Bilmeden beklersin.
Sen bütün yolculara o yolcuymuş gibi ikram edersin.
Bilmeden tanımadan o yolcuyu,
Sen tüm yolcularda o yolcuyu özlersin.
Mevsim kış olur beklersin; bahar olur, yaz olur beklersin
Kurak günler olur beklersin.
Bolluk olur beklersin.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
BİR GÜN BİR YOLCU UĞRAR DEĞİŞİR İNSAN, DEĞİŞİR ZAMAN
Ümmü Mabed (r.a) bir gün mütevazı çadırında Allah Rasulü’nü (s.a.v) ağırlamış, Allah Rasulü’nün (s.a.v) elinden süt içmiş bir hanımdır.
Asıl ismi Atike binti Halid’dir (r.a). Huzza kabilesindendir. Mekke’ye yakın bir bölgede yaşamaktadır.
Amcasının oğlu ile evlidir.
Onların koyun sürüleri vardı.
Geçimlerini sürülerinden kazanır, yoldan geçenlere de bol bol süt ikram ederlerdi.
Yine bir gün eşi koyunları otlatmaya gitmişti.
Ümmü Mabed de (r.a) çadırlarındaydı.
Allah Rasulü (s.a.v); Ebu Bekir (r.a), Amir bin Füheyre (r.a) ve rehberleri Abdullah bin Ureykıt ile Medine yolundaydılar.
Yolları Ümmü Mabed’in (r.a) çadırına düştü.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Acıkmışlardı.
Yiyecek içecek bir şeyler sordular.
Evde görünen, bilinen bir şey yoktu yiyecek içecek olarak ve Ümmü Mabed (r.a) olmadığını söyledi.
Görünmeyeni bilemezdi.
“Peki, şu koyun? Onun sütü yok mudur?” diye sordu Allah Rasulü (s.a.v)
“Onun nasıl sütü olsun? O zayıf ve cılız. Günlerdir yemez içmez. Sürüden geri kalmış bir koyuncağız” dedi Ümmü Mabed (r.a)
“Onu sağmama izin verir misin?” diye sordu Allah Rasulü (s.a.v)
“Buyur eğer süt bulabilirsen sağ.”
Allah Rasulü (s.a.v) mübarek elleriyle cılız koyuncağıza dokundu. Bir kap isteyerek sağmaya başladı.
Sağdı sağdı…
Sanki bir süt ırmağı,
Sağdıkça süt geliyordu.
Kap doldu.
İlk önce kendi elleriyle Ümmü Mabed’e (r.a) ikram etti.
Ümmü Mabed (r.a) Peygamberimiz’den (s.a.v) önce içmek istemedi.
Lakin Allah Rasulü (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Bir kavmin sulayıcısı herkesten sonra içer”
Ve diğer yol arkadaşlarına da içirdikten sonra kendisi de içti sütten Allah Rasulü (s.a.v)
Sonra da yol onları beklerdi bekletmeden devam ettiler.
Akıldan çıkmayan bir an gibiydi.
Akıldan çıkmayan bir insan.
O gün öyle etkisindeydi rüzgarının Ümmü Mabed (r.a)
Yolculardan bir yolcu geçip gitmişti çadırının önünden.
Geçip gitmiş miydi yoksa kalmış mıydı?
Öyle yola bakakaldı ardından...
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Yerdeki izleri çoktan alıp gitmişti rüzgar.
Lakin zaman alıp gitmiyordu içindeki izleri.
Daha derinde bir yerlere yazıyordu her akıp giden saniyeyle.
Nitekim akşam oldu eşi koyun sürüleriyle eve döndü.
Süt kabını sütle dolu görünce şaşırdı.
“Bu süt de ne ola? Zira evde sağılır bir hayvan yok”
“Bize bugün mübarek bir zat uğradı…” diyerek gün içinde yaşadıklarını anlattı
Ümmü Mabed (r.a)
Eşi “O nasıl bir zattı, anlat biraz” dedi.
Anlattı Ümmü Mabed (r.a)
Gördüklerini anlattı, görmediklerini anlattı.
Sesine sesler eklendi, sözüne sözler de anlattı…
“Yüzü nur, gözü nur
Sesi sanki çağıldayan bir billur
Sözü nur…
Dört kişiydiler, içlerinden en güzeli
Beklentisi sanki yılların ezeli
Öyle bir yerde duruyordu her nerede olursa
Yollar sanki orda birleşir, durur da
Uzaktan bakınca dağlardan fazlaca heybet
Yakınlaşınca bürünür sessizce etraf hürmet…
Ne desem ne anlatsam kifayetsiz
Ah sözlerim şimdi ne kadar aciz
Toplasan hayatımdaki tüm anları
O anı beklemiş meğer
Ortasındayım sanırdım hayatımın
Oysa şimdi başındayım…”
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Eşi yolculardan duymuştu Peygamber’i (s.a.v). Hanımının anlattıklarından sonra emin oldu ki evlerine uğrayan yolcu O’dur. Peygamberdir.
“Vallahi bu zat Mekke’de kendisinden bahsedilen peygamberdir. Ey Ümmü Mabed, eğer ben ona rastlamış olsaydım, arkadaşlığına kabul edilmek isterdim. Yine de buna bir yol bulmaya çalışacağım” diyerek Efendimiz’e (s.a.v) karşı sevgi ve hasretini ifade etti. Mekkeliler Peygamber’in (s.a.v) peşindeydi. Başına ödül koymuşlardı. Yolları Ümmü Mabed’in (r.a) çadırına düştü. Peygamber’i (s.a.v) sordular. Önceleri sükut eden Ümmü Mabed (r.a) öfkeli Mekkelileri kabalaşmaya başladıklarında, şayet gitmezlerse akrabalarını yardıma çağıracağını söyleyerek tehdit etti. Müşrikler çekip gittiler. Zira Ümmü Mabed’in (r.a) kabilesi içindeki önemini biliyorlardı.
Gittiler
Öfkelerini de sürüyerek
Bir gün toprak olduklarında da dinmeyecek öfkelerini…
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
SÖZ VERMEK
Ve Ümmü Mabed (r.a) ve eşi bir gün çocuklarını da alarak Medine’ye geldiler.
Uzattılar ellerini Allah Rasulü’nün (s.a.v) ellerine söz verdiler.
Ümmü Mabed (r.a) hanımların arasındaydı
Söz verdiler:
Zina yapmayacaklar, çocuklarını öldürmeyeceklerdi.
İftira atmayacaklardı.
Söz verdiler.
Bir ömür sözlerinde oldular, sözlerinde yaşadılar
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
HATIRALAR CANLIDIR
Ebu Bekir (r.a) halife olmuştu. Bir gün Ümmü Mabed (r.a) halifeyi ziyarete gitti. Ebu Bekir (r.a) onu görünce gülümsedi. Kim bilir belki hatırladı o günü. Aç oldukları hani.
Allah Rasulü’nün (s.a.v) bereketini.
Kainata inen bir damlaydı O.
Öyle bir damla ki o bir damlayla tüm susuzlar suya kanar.
Tüm zamanlardaki susuzlar…
Ve o cılız, hani sürüden geri kalmıştı o koyunun sahibine ikramda bulundu Ebu Bekir (r.a)
Hz. Ömer (r.a) zamanında kıtlık olmuştu, o günlerde o koyunun sütünden sağıldığı söylene gelir.
Kimi zaman geri kalmak ileriye geçmektir,
Tüm zamanlardan ileriye ve tüm mekanlardan ötelere.
Kimi zaman zayıf olmak aslında en güçlü olmaktır.
Görünenin ve bilinenin ötesinde bir hayat vardır çünkü.
Sınırları görünenin ve bilinenin ötesinden çizilir
Her yolun hicretten nasibi vardır,
Adım adım aranacak bir nasip.
Kim bilir hangi adımda?
Her sofrada kereminden bir nasip vardır.
Kim bilir hangi lokmadadır?

__________________
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ümmü Mabed (r.a)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hz. Ümmü Seleme (r.anha)
» Hz. Ümmü Habibe (r.anha)
» ümmü sübyan rahatsızlığı için
» Ümmü Sübyan için Vefk ve Dua
» (Resulullah´in sav. Hayati 129. Sayfa) Hz. ÜMMÜ GÜLSÜM'ÜN VEFÂTI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ( SAV) Hakkında Herşey

 :: Hanım Sahabe Annelerimiz
-
Buraya geçin: