Osmanlı Donanması
1538 yılında Büyük Okyanus’a adım attı. Bu tarihten itibaren Endonezya adalarına
bilhassa Sumatra’ya binlerce Osmanlı Türkü gitti ve birçoğu da oraya yerleşti.
Uzak Doğu’ya çok gittim. - Eskiden Siyam dediğimiz- Tayland’da 30
Amerika’nın Havai Adalarında 40
Amerikan sömürgesi Guam adasında 1 (bir) Türk yaşadığını
vaktiyle o ülkeleri ziyaretlerimde öğrenmiştim.
Biz Batı (Türkiye
Osmanlı) Türkleri
1538 yılından beri Pasifik’e (Büyük Okyanus) adım attık. Daha önceleri için Portekiz kaynaklarında bir kayda rastlamadım. Bu tarihten itibaren Endonezya adalarına
bilhassa Sumatra’ya binlerce Osmanlı Türkü gitti. Mühim kısmı yerleşti. İslâm âleminin doğu ucu idi. Bugün de öyledir.
Daha ilgi çeken
Tayland’dır (Siyam). Zira hiçbir zaman ne Türk
ne Müslüman hâkimiyetine girmediği gibi
asla bir Batı devleti sömürgesi olmayan 6 Asya devletinden biridir (diğerleri Türkiye
İran
Afganistan
Çin
Japonya). Cihan Hâkanı denen Kaanûni Sultan Süleyman devrinde (1520-1566)
Osmanlı denizcileri
Tayland’a da geldiler.
BABADAN DENİZCİ... Hayreddin Mehmet Reis
babadan denizci idi (babası deniz subayı olmayan deniz subayı olmazdı
istisnalar kuralı bozmaz). Mısır beylerbeyisi (sonradan sadrâzam) Süleyman Paşa
1538 Hindistan seferine
kapdan (bahriye albayı) olarak onu da almıştı. Seferin sonunda Paşa
Mehmed Reis’i
daha doğudaki suların keşfiyle görevlendirdi. Kapdanımız
Batı Hindistan’da Gücerât’ın Div (Diu) limanında
paşasına veda etti. Bugünkü bilgilerimize göre bir Osmanlı kapdanı olarak ilk defa Bengal Körfezi’ne girdi. Tenaserim limanına demirledi. Bugün adı Myanmar olan Birmanya (Burma)’da kalan bu liman
o çağda Siyam krallığına aitti.
Bengal Körfezi’nde kadırgası bozulan ve bu tekne ile dönemeyeceğini anlayan Mehmed Reis
Siyam Krallığı’na hizmet arz etti. Kral P’rajai tahtta idi (1534-1549). Bu vasıfta bir denizciye şiddetle ihtiyaç duyan Kral
Osmanlı denizcisini taht şehri Ayuthia’ya çağırdı. Süveyş’ten beri 15.000 kilometre yol geçen Mehmed Reis
kralın huzuruna çıktı. 15 yıl Siyam’da kaldı ve gerçekten büyük işler yaptı. Ülkede Katolik dininin yayılmasını önledi ki
bu hususu Ayuthia’daki Portekizli Cizvit râhibi Peder Fernao Mendes Pinto
Lizbon’a yazdığı 5.12.1554 tarihli mektubunda bizzat ifade ediyor. Ve misyoner olarak
Mehmed Reis’in İslâm propagandası karşısında âciz kaldığını itiraf ediyor (Peregrinaçam
Lizbon
1909-10
III
37
IV
617)
SİYAM’A 7 CAMİ AÇTI Bugün Siyam nüfusunun yüzde 5’i Müslüman’dır ki
3.5 milyon eder
Mehmed Reisimiz’in himmetidir. Katolik ve Protestanlar’ın toplamı ise 550.000’dir. Ülke
Budizm’in kalelerindendir. Mehmed Reis
Ayuthia şehrinde 7 cami açtı ve 30.000 aileyi ihtidâ ettirdi.
Osmanlı denizcisi
Siyam devleti amirali sıfatıyla
bu krallığa askerlik ve denizcilik alanlarında da büyük hizmet etti. Krala
fetih fikrini aşıladı. Kraldan ayda 1.000 altın maaş alıyordu. Bizzat hazırladığı bir ordu ile Laos krallığına girdi. Siyam’a çok toprak kazandırdı. Aynı yıllarda Türk denizcileri
Açe’nin Müslüman sultanları adına Sumatra ve Malezya’da büyük fetihler yapıyorlardı. Laos Krallığı tamamen ele geçirildi. Sonra Birmanya (Burma/Myanmar) Krallığından da 1556’da fetihlere başlandı (Siyam
bu fethedilen eyaletleri 1590’da kaybedecektir).
Üçüncü Murad devrinde (1574-1595)
Güney Hindistan’a bir Osmanlı deniz seferi vardır. Güneybatı Hindistan’da Malabar racasının Portekizliler’e karşı yardım istemesi sonunda açıldı. Gene bu yıllarda Osmanlı denizcileri
Ganj deltası üzerinde bir adayı ele geçirdiler
deniz üssü ve tersane kurdular
bugün Bangladeş’te kalıyor.
Sultan Abdülaziz’in Panislam politikası Güneydoğu Asya’da Osmanlı politikası
Asya’nın diğer bölgelerinde olduğu gibi
devam etti. Abdülaziz Han (1861-1876) ve yeğeni İkinci Abdülhamid (1876-1909)
halîfe sıfatlarına ağırlık verdiler. O yıllarda artık en küstah hâle gelen Katolik
Protestan
hatta Ortodoks misyonlarına karşı
İslâm dinini savunmak
hem de pagan halklara Müslümanlığı yaymak için
büyük gayret gösterdiler. Çin doğusundaki Doğu Türkistan (Kâşgar)
bu dönemde resmen Osmanlı’ya tâbî oldu. 19. asır sonlarında Çin’le sınırımız olduğunu bugün ne kadar az biliyoruz.
Osmanlı subayları
denizcileri
din adamları
Fas ve Habeşistan’dan
Orta Afrika’dan Çin’e
Filipinler’e
Sibirya’ya kadar yayıldı. Orta Afrika’da Türk bayrağı taşımayan Avrupalı kafileleri yerliler öldürüyor. Hatta pişirip yiyorlardı. Sömürgeciliğin başını çeken ve nisbetsiz şekilde en büyük Asya devleti de olan İngiltere
önce Sultan Abdülaziz’i devirdi. Beşinci Murad
Midhat Paşa ve Hüseyin Avni Paşa’yı iktidara getiremeyince de Sultan Abdülhamîd’e düşmanlığa başladı.
1910’larda Filipinler’de hâlâ Türk ajanları
imamları
subayları vardı. Filipinler’in bütün güneyinin ihtidâ etmesinde
9 milyon Müslüman oluşmasında
Türkler’in de payı vardır.
Bilhassa 16. asırda Osmanlı denizcilerinin Hind Okyanusu’ndaki faaliyetleri
Türk kaynaklarımızda yoktur. Portekiz kaynakları ve arşiv belgeleri incelendikçe ortaya çıkacaktır. Bunun gibi 16-17. asırlarda denizcilerimizin Atlas Okyanusu’ndaki faaliyetleri de İngiliz
Hollanda vs. kaynaklarından incelenmeyi bekliyor. Ben tesadüf ettiğimiz bilgileri çeşitli kitaplarımda yayınladım. Hiç el atmadığımız bu alanda Avrupa
hatta Asya kaynaklarında daha yüzlerce misli bilgi bulunduğundan eminim. Bu alan
o dilleri bilen ve hepsi Türkiye dışında bulunan yazılı malzeme üzerinde çalışmak imkânı bulunan genç tarihçilerimize açıktır.
Yılmaz Öztuna