iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimeÇarş. Ekim 20, 2010 2:15 am

İslam Tarihçilerinin verdikleri müşterek bilgilere göre Hz. Âdem'le başlayan insanlık tarihi Hz. Nuh'a kadar birlik ve ortaklık arz eder [1].

İnsanlığın ikinci babası olarak kabul edilen Hz. Nuh'tan sonra insanlar, Onun çocuklarından çoğalmışlar ve çeşitli boylar halinde dünyanın çeşitli bölgelerine yerleşmişlerdir. Zamanla biri birinden tümüyle kopan bu boylar, ayrı ırklar, farklı devletler, çeşitli medeniyetler şeklinde yeryüzünün değişik yerlerinde hükümranlık kurmuşlar ve tümüyle biri birlerine yabancılaşmışlardır [2].

Türkler, Nuh'un küçük oğlu Yafes'in soyundan çoğalmışlardır [3].

Günümüzde 7 kıtaya bölünen evrende 100'ün üzerinde farklı ırklardan oluşan devlet kurmuş çeşitli milletler yaşamaktadır [4]. Henüz bağımsız devlet kabul edilmeyenlerle bu ülkelerin içinde yaşayan azınlıkları da kendine özgü birer toplum kabul edildiğinde bu sayı 200'ün üzerine çıkmaktadır.

Yüce Yaratıcı Kutsal Kitab'ı Kuran'da konuya şöyle açıklık getirir:

" Ey insanlar!

Sizi, bir tek candan yaratan, kopyalama yöntemi ile ondan eşini var eden, bunlardan kadınlı – erkekli diğer insanları çoğaltan Allah'a saygı gösterin! Kendisinden dilekte bulunup – durduğunuz Yüce Allah'ın buyruklarına uyun! Akrabalığın gerektirdiği sorumlulukları yerine getirin! Kuşkusuz Allah, sizi, gözetim altında bulundurmaktadır [5]".

" Allah, sizi bir tek candan çoğalttı [6]".

" Ondan da kopyalamak suretiyle eşini var etti [7]".

" Ey insanlar!

Biz, sizi, bir erkekle bir kadından çoğalttık. Biri birinizi tanımanız için sizi değişik soy ve ırklara ayırdık. Allah katında en değerliniz, ona en güzel saygıyı göstereniniz; kötülüklerden en çok kaçınanlarınızdır. Allah, her şeyi bilmekte

ve her şeyden haber almaktadır [8]".

Görüldüğü gibi, insanların farklı dillerde, değişik ırklarda, ayrı toplumsal değerlerde var olmasını ve yaşamalarını Yüce Yaratıcı öngörmüştür. Ulu Bilge bunun gerekçesini de insanlık dünyasına şöyle açıklar:

" İnsanlar, sadece "iman ettik" demenin kendileri için yeterli olacağını ve imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sanıyorlar? Hayır! Biz, sizden öncekileri denediğimiz gibi, sizleri de mutlaka sınavdan geçireceğiz. Allah, kimin samimi, kimin sahtekâr olduğunu belirlemek ve bildirmek için herkesi sınavdan geçirecektir.

Müminler!

Yoksa siz de, Allah yolunda uğraş vermeden; aranızda kimin Allah'ın, Elçisinin ve inananların gerçek dostları olup - olmadığı belirlenmeden dünya hayatında serbest bırakılacağınızı mı zannediyorsunuz? Allah'ın bütün yaptıklarınızdan haberi var [9]".

" Müminler!

Yemin olsun ki, biz, sizi mutlaka sınavdan geçireceğiz.

İçinizden kimlerin Mücahit, kimlerin münafık olduğunu belirleyeceğiz.

Güçlüklere sabredenlerle isyan edenleri öğreneceğiz.

Verdiğiniz sözleri tutup – tutmayacağınızı sınayacağız.

Çünkü Allah'a iman ve itaat edeceğine dair söz verdiği halde bunu inkâr edenler; insanları Allah'ın Yolundan alıkoyanlar; kendilerine Dosdoğru Yol açıklandıktan sonra Allah'ın Elçisine karşı çıkanlar ve Onu incitenler var.

Bu gibiler, hiçbir şekilde Allah'a zarar veremezler.

Bu yüzden siz ey Müminler!

Allah'a itaat ediniz!

Allah'ın Elçisine itaat ediniz!

Yaptığınız güzel işleri geçersiz yapmayınız [10]".

" Biz, inananları temize çıkarmak, inkâr edenleri ortadan kaldırmak için zaman – zaman yer değiştirmek suretiyle kendilerini dünya egemenliğine getiririz.

Yoksa sizler, içinizden kimlerin gerçekten malını ve canını Allah için verip – vermeyeceğini; karşılaştıkları güçlüklere sabredip – etmeyeceğini belirlemeden kolayca cennete girebileceğinizi mi düşündünüz? Düşünüyorsunuz [11]?"

" Allah'a ve Ahiret Gününe inanan, Allah yolunda uğraş veren, Allah'ın evlerini yapanlarla boş duranların bir tutulacağını mı umuyorsunuz? Hayır, bunlar, Allah katında asla bir olmazlar. İnananlardan Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için malıyla, canıyla elinden geleni yapanların, yerinden – yurdundan olanların, Allah katında çok yüksek bir değeri ve derecesi vardır. İşte gerçekten kurtuluşa erecek olanlar, onlardır. Rableri, onlara, rahmetinin doğal sonucu olarak, şimdiden sonsuza dek bolluk ve esenlik içinde yaşayacakları cenneti ve hoşnutluğunu hak ettiklerini müjdeler. Kuşkusuz, Allah katındaki en büyük ödül, onları beklemektedir [12]".

" Allah'ın hem hayat verip, hem de öldürmesinin nedeni, hanginizin daha yararlı işler yapıp – yapmadığını denemek içindir [13]".

" Mallarınız ve canlarınız üzerinde mutlaka imtihan edileceksiniz. Sabreder ve emirlere uyarsanız, büyük bir başarı kazanırsınız [14]".

" İnsanlardan bazılarını denemek için verdiğimiz servet ve lükse fazla imrenme. Rabbinin sana vereceği az bir geçimlik daha hayırlı ve daha kalıcıdır [15]".

" Biz, dünyanın içindeki güzellikleri, onlarla kimler daha güzel işler yapacak, bunu görmek ve bu konuda kendilerini denemek için var ettik [16]".

" İnsanlar, sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz servet ve çocuklar, onların hep iyiliği içindir? Hayır! Onlar, birer sınav aracıdırlar. Fakat farkında değiller [17]".

" Senden önce hiçbir insana sonsuza dek yaşama imkânı vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebediyete kadar yaşayacaklar mı? Elbette hayır, her nefis, ölümü tadacaktır. Biz, size belaları da, hayırları da sizi sınamak için veriyoruz. Neticesini almak için de sonunda Allah'a getirileceksiniz [18]".

" İnsan, kendisine hiçbir görev verilmeyeceğini ve sorumsuzca başıboş bir hayat süreceğini mi sanıyor? Oysa bu doğru değil [19]"!

En Adaletli Yargıçlar Yargıcı olan Allah, her toplumun kendi yaptıklarıyla yargılanacağını da şöyle ilan eder:

" Daha önce yaşamış olan toplumlar, kendi yaptıklarından; siz de kendi eylemlerinizden sorumlusunuz. Siz, öncekilerin işlediği suçlardan sorumlu tutulmayacaksınız [20]. Siz, ancak kendi işlemiş olduğunuz günahların cezasını çekeceksiniz [21]".

" Sonunda yaşayan herkes ölecek ve bu dünyada yapmış olduğu eylemlerden dolayı yargılanacaktır. Kimseye zerre kadar haksızlık yapılmaz [22]".

Yüce Mevla her topluma eşit ve adil bir şekilde bu ve öbür dünyadaki kurtuluşun yolunu da kendilerine şöyle hatırlatır:

" Biri birlerine üstünlük taslamak isteyenler, kötülüğü bırakmakta ve hayır yapmakta yarış etsinler ve sonsuz yaşam yeri olan cenneti kazanmak için uğraş versinler [23]".

" Ey insanlar!

Allah katında en değerliniz, ona en güzel saygıyı göstereniniz; kötülüklerden en çok kaçınanlarınızdır. Allah, her şeyi bilmekte ve her şeyden haber almaktadır [24]".

Yüce Allah, son şeklini alan Kutsal Dini İslâm'ı, Allah Elçisinin içinde bulunduğu topluma açıklarken, Dinini kabul etmemeleri yahut buyruklarına uymamaları durumunda TÜRK MİLLETİ'ni kendilerine alternatif olarak seçtiğini duyurmuş ve bu bağlamda şöyle buyurmuştur:

" Ey İnananlar!

Eğer dininizden dönecek olursanız, Allah, yerinize öyle bir toplum getirecektir ki:

· Allah, onları sever;

· Onlar da Allah'ı severler.

· Onlar, inananlara karşı çok hoşgörülü ve şefkatli;

· Kâfirlere karşıysa onurlu ve güçlüdürler.

· Allah Yolunda durmadan Cihad edip; uğraş verirler.

· Kimsenin dedikodusuyla kınamasından korkmazlar.

İşte bu nitelikler, kendilerine Allah'ın vermiş olduğu bir ayrıcalıktır. Allah, uygun gördüğünü böyle ödüllendirir. Allah, her şeyi bilir; Rahmeti her şeyi kuşatır [25]".

" Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeye, Bizim gücümüz yeter. Bu konuda da, Bize, kimse engel olamaz [26]".

Sizin dostunuz:

· Allah,

· Onun Elçisi,

· Namaz kılan, zekât veren, Allah'a boyun eğen Müminlerdir.

Kim:

· Allah'ı,

· Onun peygamberini,

· İnananları "dost" edinirse işte onlar, "Allah Yanlıları"dır.

Amacına ulaşacak olanlar, yalnız onlardır [27].

" Sana, daha önce, kendilerine "Kitap", "Peygamberlik" ve "Hükümranlık" verdiğimiz kimselerin durumlarını özetleyerek anlattık. Onlar, Allah'ın kendilerini "Doğru Yol"a ulaştırdığı kimselerdir. Sen de, onların yolunu izle!

Şimdi seni, kendilerine elçi tayin ettiğimiz şu insanlar, mesajlarımızı inkâr etmeye kalkarlarsa, onların yerine getireceğimiz, belgelerimize inanacak ve onlara uyacak olan sırada bekleyen bir ulus hazır bulunmaktadır [28]".

"Ey İnananlar!

" – Allah yolunda hep birlikte savaşın!"

emri verildiği zaman, size ne oldu öyle? Olduğunuz yere çakılıp kaldınız! Yoksa Ahiretten vaz geçip, dünyanın zevkini mi yeğlediniz?

Oysa dünya hayatının geçimliği, Ahiretin yanında hiç kalır?

Eğer topluca savaşmazsanız, Allah, sizi, çok acı ve ağır bir şekilde cezalandırır.

Yerinize de başka bir toplum getirir. Ona, hiçbir zarar da veremezsiniz.

Allah'ın gücü her şeyi yapmaya yeter [29]".

" Biz, Tevrat'tan sonra, Zebur'da da şunu hükme bağladık:

" – Yeryüzüne, kesinlikle "Salih" kullarımız "egemen" olacaktır".

" Kuşkusuz bunda, Allah'a kulluk edecek kimseler için alınacak dersler vardır [30]".

" Allah:

· İçinizden inananlara,

· Yararlı işler yapanlara,

· Kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünün yönetimine getireceğine;

· Beğenip seçtiği dinini, dünyada yerleştirip, yaygınlaştıracağına;

· Korkularını güvene çevireceğine;

dair söz vermiştir. Çünkü onlar, yalnızca Bana kulluk ederler. Hiçbir şeyi Bana eş ve ortak koşmazlar. Bu uyarıya ve duyuruya rağmen insanlardan kimler, küfre yönelirse, işte onlar yoldan çıkmış en ahlaksız kimselerdir [31]".

" Allah, sizden, mallarınızın hepsini vermenizi istemiyor. Eğer O, böyle bir şeye sizi zorlasaydı, cimriliğinizden kin kusardınız. Sizler sadece, Allah yolunda, gönüllü harcama yapmaya çağrılıyorsunuz. Bu nedenle içinizden kim pintilik eder, yararlı yerlere servetinden harcama yapmazsa, cimriliğinin cezasını çeker. Şayet siz, Onun buyruğuna karşı koymaya kalkarsanız, sizi ortadan kaldırır ve yerinize sizin gibi cimrilik etmeyen, hayırsever başka bir toplum getirir. Ayrıca unutmayınız ki, siz, cimrilik ettiğiniz sürece fakir sayılırsınız. Oysa Allah, daima zengin olandır [32]".

" Daha sonra yönetimi devralan bu Müslümanlar:

" - Yüce Rabbimiz!

Bizi ve bizden önce imanla göç etmiş kardeşlerimizi bağışla!

İnananlara karşı, kalplerimizde hiçbir kin ve kötü duygular bırakma!

Rabbimiz,

Sen çok anlayışlı ve çok merhametlisin"!

diye, içtenlikle Rablerine yalvarıp - yakarırlar [33]".

Yüce Allah'ın, Türklerin vasıflarını verip, isimlerini vermemesinin nedeni, bizleri şımartmamak; diğer ulusları küstürmemek; Türklerden sonra bayrağı ele alacakları ümitsizliğe düşürmemek içindir. Çünkü tarihi gerçekler ve biraz sonra vereceğimiz Allah Elçisinin uyarı ve müjdeleri Araplardan sonra İslam'ın Bayrağını en üst seviyede dalgalandıracak olan ulusun Türkler olduğunu belgelemektedir ki, O, tüm Evrenlere şöyle seslenmiştir:

" Türkler size dokunmadığı sürece sakın kendilerine dokunmayınız [34]!"

" Müslümanların Türklerle savaşması Kıyametin kopması demektir [35]."

Böylece Allah Elçisi, Müslüman Türklerin dokunulmazlığını ilan etmiştir ki, bu konu üzerinde ayrıca durulacaktır [36].

Allah Elçisi, bir başka söyleminde Müslüman Türklerin düşmanlardan elde ettiği ganimetleri "Allah Yolunda Harcayacaklarını" şöyle vurgulamışladır:

" Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, İranlıların da, Rumların da önde gelen liderleri öldürülecektir. Onların hazineleri ülkelerini ele geçiren siz Müslümanlar tarafından Allah Yolunda harcanacaktır [37]."

İyi bir Türk Milliyetçisi olan Kaşgarlı Mahmut, 1074'ün Şubatında bitirdiği, her Türkün bir başvuru kaynağı olarak kitaplığında mutlaka bulunması gereken "Kitabu Divan-ı Lügati't-Türk"ünün Girişinde, "Türklerin Allah'ın Özel Ulusu Olduğu" hakkında şunları söyler:

" Yemin ederek söylüyorum. Buhara'nın sözüne güvenilir bir Din Ulusunun yanı sıra Nişaburlu bir Otoriteden bizzat kendim dinledim. Her ikisi de kendisine dayandığını kanıtlayan belgeleriyle birlikte Peygamberimizin şöyle buyurduğunu bildirdiler:

" – Türk Dilini öğreniniz! Çünkü onlar, uzun süre yönetimi ellerinde bulunduracaklardır."

Günahı söyleyenlerin üzerine olsun, eğer hadis doğruysa, Türkçe'nin mutlaka öğrenilmesi gerekir. Doğru olmasa bile akıl, Türkçe'nin öğrenilmesini emreder.

Çünkü Tanrı, Devlet Güneşini Türk Burçlarının üzerine doğdurmuş; gezegenleri de onların ülkeleri üzerinde dolaştırmaya başlamıştır.

Tanrı, onlara 'Türk' adını vermiş; kendilerini yeryüzünün yöneticileri tayin etmiştir.

Hakanları onların arasından çıkartmış; Dünya Uluslarının İdaresini onların eline vermiş; kendilerini herkesten üstün yapmıştır.

Türklerle çalışanları yüceltmiş; onlar da kendileriyle birlikte olanları her arzularına kavuşturmuştur.

Tanrı, Türkleri kötülerin şerrinden korumuştur.

Kendileriyle karşı karşıya gelmemek ve korunmak için aklı başında olanların üzerine düşen görev, Türklerin yolunu izlemek, onların gönüllerini almak ve dilleriyle konuşmaktır."

" Bize isim olarak 'Türk Adını" Tanrı vermiştir" dedik. Bunu bize, Kaşkarlı Halefoğlu Şeyh Hüseyin, ona da İbnü'l- Gurki İbnü'd-Dünya lakabıyla tanınan Şeyh Ebu Bekir Müfid el- Cürcani'den 'Ahir Zaman' üzerine yazmış olduğu kitabında Yüce Peygamberimizin söylediği belgelenen bir hadisle bildirdiler. Hadisde şöyle buyrulmuştur:

" Yüce Tanrı, benim dünyada özel bir ordum vardır. Ona 'Türk' adını verdim. Onları Doğu'ya yerleştirdim. Bir ulusa kızdım mı, Türkleri onların başına bela ederim" buyurmuştur.

İşte bu Kutsi Hadis, Türklerin bütün insanlara karşı üstünlüğünü gösterir. Çünkü onlara bu adı vermeyi bizzat Tanrı'nın kendisi üstlenmiştir. Onları, yeryüzünün en yüksek yerinde, havası en temiz ve en güzel ülkelerinde yerleştirmiş; onlara "Benim Ordum!" demiştir.

Bunlara ek olarak Türkler, vatanseverlik, güzellik, sevimlilik, tatlılık, terbiye, büyüklerine saygı, misafirlere ikram, sözünü yerine getirme, sadelik, hoşgörü, alçakgönüllülük, mertlik, gurura kapılmama gibi övülmeye değer birçok iyi meziyetlere sahiptir [38]."

İslâmiyet'i kabul edene kadar Türk Hitit Devleti (MÖ. 2000 – 1000); Türk Hun İmparatorluğu (MÖ. 200 - MS. 552); Büyük Göktürk İmparatorluğu (MS. 552 – 750); Türk Hazar Devletleri (MS. 468 – 620 & 620 – 1016); Türk Uygur Devleti (MS. 740 – 14. asır arası) gibi çağının en gelişmiş devletlerini kurup yaşatmışlardır.

Türklerin İslamiyet'i seçene kadar girmedikleri din, konuşmadıkları dil, almadıkları medeniyet, ayak basmadıkları yurt, görüp – geçirmedikleri idare, adlarını duyurmadıkları ülke kalmamıştır [39].

İslamiyet'i Kabul ettikten sonra da, özellikle Abbasiler Döneminde (750 – 862) Devlet Yönetiminde, sosyal, kültürel, idari ve bilhassa askeri alanlarda ağırlıklarını hissettirmişlerdir. Hatta Abbasî Devleti Türklerle ayakta durur hale gelmiştir [40].

Abbasilerin yıkılmasından sonra da, önceleri olduğu gibi, ardı ardına "Türk İslam Devletleri" kurmuşlardır [41].

Türkler, İslamiyet'i kabul ettikleri andan itibaren kendilerini siyasi çekişmelerin, idari anlaşmazlıkların, taht kavgalarının, mezhep çatışmalarının… içinde bulmuşlardır. Böyle bir ortamda, takdir etmek gerekir ki, "Gerçeği" bulmak, "Hak" olanı seçmek, "Doğrudan yana olanı" tespit etmek, "Kötülükten ve kötülerden uzak" durmak, "Gerekli ve Geçerli olanı" tercih etmek, "Sapıklıktan ve sapıklardan uzak" kalmak, gerçekten çok zordur. Akıl ve bilgeliği gerektirir.

İşte Türkler, tarihte eşine rastlanmayan bir arayış, bir anlayış ve bir kavrayış inceliği, yöntemi ve maharetiyle tüm güç şartların ve karışıkların içinde Allah Dini İslam'ı kendine özgü sadeliği ve ilkeleriyle öğrenmişler ve uygulamışlardır. Bütün sapık ideoloji, akım, mezhep ve tarikatlardan uzak kalmışlardır. Kendilerine sadece İslam'ın Temel Kaynaklarını esas almışlar; onların sınırlarının dışına çıkmamaya özen göstermişlerdir.

Aynı özelliği bir İran, bir Mısır, bir Yemen, bir başka ülke gösterememiştir.

Türkler, Arapların aksine, Allah Elçisini görmeden, onca mucizelerinden etkilenmeden, hiçbir çıkar beklemeden ve hiçbir güç karşısında boyun eğmeden yalnızca kendi istek ve tercihleriyle Müslüman olmuşlardır.

Allah Elçisi, Müslüman Türkler gibi, bu toprakların da kutsal yerler olduğunu şöyle vurgulamıştır:

" Seyhan, Ceyhan ve Fırat[42] cennet nehirlerindendir [43]"

Dünyada ayrı coğrafyalardan, hatta kıtalardan, farklı dillerden, çeşitli milletlerden, değişik din, kültür ve medeniyetlerden oluşan ülkelere, kendi halkı gibi yöneticilik yapan tek ırk "Türk Milleti"dir. Bu Allah'ın bize bir lütfudur.

Dünyada her milletin tarihini kendi diliyle öğrenmek ve yazmak mümkündür. Bir Arapça'yla Arapların tarihini yazabilirsiniz. Bir İngilizce ile İngiltere'yle Amerika'nın tarihini öğrenir ve yazarsınız. Ruslar için de, Almanlar için de, Çinler için de, Fransızlar için de bu ölçü aynen geçerlidir.

Ama Türkleri ve Türk Tarihini öğrenmek ve yazmak için dünyanın tüm dillerinin bilinmesi yahut o dillerdeki Türklerle ilgili pasajların çevrilmesi gerekir. Onun içindir ki, evrende "TÜRKOLOJİ" adıyla kendine özgü tek araştırma bölümü ve kurumu olan millet Türkler'dir.

Onun içindir ki, Son Ulu Türklerden biri olan ve Yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Gazi Mustafa Kemal:

" Büyük Devletler kuran ecdadımız, büyük ve şümullü [44] medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, incelemek, Türklüğe ve Cihana bildirmek bizler için bir borçtur. Türk Çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için de kendinde güç bulacaktır."

Demiştir [45].

Allah Elçisi, Müslüman Türklerin Kıyamet'e kadar var olacağını şöyle müjdelemiştir:

" Batı yakasındaki Müslümanlar, Kıyamet kopana dek Doğru Yolda olmaya devam edecek ve düşmanlara karşı üstünlük sağlayacaktır [46]!"

Bir başka söyleminde ise Allah Elçisi:

" Arap toplumu bir kere bozuldu mu onlardan bir daha hayır gelmez. Ancak Ümmetimin içinden öyle bir kitle çıkar ki, düşmanlara karşı üstünlüğünü Kıyamete dek devam ettirir; kimse onları yenilgiye uğratamaz [47]!"


Ahmet YILMAZ
ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Quote
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimePerş. Ekim 21, 2010 12:19 am

güncel
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Arkadaş
Yeni Üye

Yeni Üye
Arkadaş


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 16/10/10

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimePerş. Ekim 21, 2010 9:45 pm

Bizleri efendimiz MUHAMMED MUSTAFA (SAV)'E ümmet kılan HZ.ALLAH'A hamd-ü senalar olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimeCuma Ekim 22, 2010 12:23 am

Arkadaş demiş ki:
Bizleri efendimiz MUHAMMED MUSTAFA (SAV)'E ümmet kılan HZ.ALLAH'A hamd-ü senalar olsun.
amin kardesim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
candan
Yeni Üye

Yeni Üye
candan


Mesaj Sayısı : 6
Kayıt tarihi : 30/09/10

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimeCuma Ekim 22, 2010 8:58 am

Bizleri Efendimize ümmet olarak yarattığı için Hz Allah (c.c.)'a hamdü senalar olsun, doğruluktan ve yolundan ayırmasın.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimeC.tesi Ekim 23, 2010 3:58 pm

candan demiş ki:
Bizleri Efendimize ümmet olarak yarattığı için Hz Allah (c.c.)'a hamdü senalar olsun, doğruluktan ve yolundan ayırmasın.
amin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ulvi
Administrator

Administrator
ulvi


Mesaj Sayısı : 3306
Kayıt tarihi : 30/10/09

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimeC.tesi Ekim 23, 2010 4:18 pm

Allah Razı Olsun kardeşim, unutulmaması gereken önemli bir hususta şudur. Türkü Türk yapan Dinidir yani İslamiyettir.

Dinini kaybetmiş her Türk Boyu kaybolmuş ve yok olmuştur. Bulgarlar ... vs gibi.

Onun İçin Elhamdulillah Müslümanım ve Ne Şerefki Türküm. İslamiyetin köle ve hizmetçisi vede daim bekçisi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sahra
Seçkin Üye
Seçkin Üye
sahra


Mesaj Sayısı : 903
Kayıt tarihi : 26/05/10
Yaş : 45
Nerden : KAYSERİ

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimeC.tesi Ekim 23, 2010 5:33 pm

ELHAMDÜLİLLAH ALLAH RAZI OLSUN ABİM.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Empty
MesajKonu: Geri: ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER    ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER  Icon_minitimePaz Ekim 24, 2010 5:06 am

ulvi demiş ki:
Allah Razı Olsun kardeşim, unutulmaması gereken önemli bir hususta şudur. Türkü Türk yapan Dinidir yani İslamiyettir.

Dinini kaybetmiş her Türk Boyu kaybolmuş ve yok olmuştur. Bulgarlar ... vs gibi.

Onun İçin Elhamdulillah Müslümanım ve Ne Şerefki Türküm. İslamiyetin köle ve hizmetçisi vede daim bekçisi.

RAHMAN RAZI OLSUN HOCAM BU SÖZLERE KIM KATILMAZKI AYNEN KATILIYORUM VE YORUM EKLEMIYORUM
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ALLAHU TEALANIN ÖZEL MİLLETİ TÜRKLER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» TÜRKLER ANADOLU’YA GELMESELERDİ NANKÖRLERİN HALLERİ NİCE OLURDU…?
» Allahü ehad ver-resulü Ahmed
» Türkler, Müslümanlar, Sünnîler Ve Sistem
» MOSSAD'ı dize getiren cesur Türkler
» Allahü Teâlâ Bize Adaletiyle Muamele Ederse Yanarız

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslam Tarihi ve Ehli Sünnet Muhafızları Özel Bölüm ( Türk-İslam Ülküsü, Alperenlerin Yolu )

 :: İslam Tarihinde Türklerin Hizmetleri ve Yeri Genel vede Müslüman Türk İmparatorluk ve Devletleri :: Türk Destanları, Efsaneleşmiş Kahramanlarımız ( Ve Şehitlerimiz, Gazilerimiz )
-
Buraya geçin: