iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 'Kıyamet' Kelimesi ile İlgili Ayetler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
islam73
Medaratör

Medaratör
islam73


Mesaj Sayısı : 3832
Kayıt tarihi : 04/03/10
Nerden : Türklügün Bekcisi ve islamin Kölesi

'Kıyamet' Kelimesi ile İlgili Ayetler Empty
MesajKonu: 'Kıyamet' Kelimesi ile İlgili Ayetler   'Kıyamet' Kelimesi ile İlgili Ayetler Icon_minitimeÇarş. Tem. 14, 2010 10:18 pm

rahman ve Rahim olan Allah'ın
adıyla

Sonra (yine) siz, birbirinizi
öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve
düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak
geldiklerinde onlarla fidyeleşiyordunuz. Oysa onları çıkarmanız, size
haram kılınmıştı. Yoksa siz, kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü
inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki
cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en
şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan gafil
değildir. (Bakara Suresi, 85)

Yahudiler dediler ki:
"Hıristiyanlar bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir";
Hıristiyanlar da: "Yahudiler bir şey üzere değillerdir" dediler. Oysa
onlar, Kitabı okuyorlar. Bilmeyenler (bilgisizler) de, onların
söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Artık Allah, kıyamet günü
anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir. (Bakara
Suresi, 113
)

Allah'ın indirdiği Kitap'tan bir
şeyi göz ardı edip saklayanlar ve onunla değeri az (bir şeyi) satın
alanlar; onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir. Allah
kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı
bir azap vardır. (Bakara Suresi, 174)

İnkar edenlere dünya hayatı
çekici kılındı (süslendi). Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay
ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet günü onların üstündedir. Allah,
dilediğine hesapsız rızık verir. (Bakara Suresi, 212)

Hani Allah, İsa'ya demişti ki:
"Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime
yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları
kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz
yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben
hükmedeceğim." (Ali İmran Suresi, 55)

Allah'ın ahdini ve yeminlerini
az bir değere karşılık satanlar... İşte onlar; onlar için ahirette
hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları
gözetmez ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azap vardır. (Ali
İmran Suresi, 77
)

Hiçbir peygambere, emanete
ihanet yaraşmaz. Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiğiyle gelir.
Sonra her nefis ne kazandıysa, (ona) eksiksiz olarak ödenir. Onlar
haksızlığa uğratılmazlar. (Ali İmran Suresi, 161)

Allah'ın, bol ihsanından
kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için
hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet
günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin
mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. (Ali İmran
Suresi, 180
)

Her nefis ölümü tadıcıdır.
Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten
uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa
ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (Ali
İmran Suresi, 185
)

"Rabbimiz, elçilerine
va'dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi 'hor ve aşağılık'
kılma. Şüphesiz Sen, va'dine muhalefet etmeyensin." (Ali İmran
Suresi, 194
)

Allah; O'ndan başka İlah yoktur.
Kendisinde hiçbir şüphe olmayan kıyamet gününde sizleri muhakkak
toplayacaktır. Allah'tan daha doğru sözlü kimdir? (Nisa Suresi, 87)

İşte siz böylesiniz; dünya
hayatında onlardan yana mücadele ettiniz. Peki kıyamet günü onlardan
yana Allah'a mücadele edecek kimdir? Ya da onlara vekil olacak kimdir? (Nisa
Suresi, 109
)

Onlar sizi
gözetleyip-duruyorlar. Size Allah'tan bir fetih (zafer ve ganimet)
gelirse: "Sizinle birlikte değil miydik?" derler. Ama kafirlere bir pay
düşerse: "Size üstünlük sağlamadık mı, mü'minlerden size (gelecek
tehlikeleri) önlemedik mi?" derler. Allah, kıyamet günü aranızda
hükmedecektir. Allah, kafirlere mü'minlerin aleyhinde kesinlikle yol
vermez. (Nisa Suresi, 141)

Andolsun, Kitap Ehlinden,
ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların
aleyhine şahid olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

Ve: "Biz Hıristiyanlarız"
diyenlerden kesin söz (misak) almıştık. Sonunda onlar kendilerine
hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. Böylece Biz de,
kıyamete kadar aralarında kin ve düşmanlık saldık. Allah, yapageldikleri
şeyi onlara haber verecektir. (Maide Suresi, 14)

Gerçek şu ki, inkar edenler,
yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların
olsa, bununla da kıyamet gününün azabından (kurtulmak için) fidye
vermeye kalkışsalar, yine onlardan kabul edilmez. Onlar için acı bir
azap vardır. (Maide Suresi, 36)

Yahudiler: "Allah'ın eli
sıkıdır" dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı
lanetlendiler. Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder.
Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve
inkarlarını artıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar
sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir
ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa
çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez. (Maide Suresi, 64)

De ki: "Göklerde ve yerde
olanlar kimindir?" De ki: "Allah'ındır." O, rahmeti Kendi üzerine yazdı.
Sizi kendisinde şüphe olmayan kıyamet gününde elbette toplayacaktır.
Nefislerini hüsrana uğratanlar, işte onlar inanmayanlardır. (En'am
Suresi, 12
)

De ki: "Allah'ın kulları için
çıkardığı ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmıştır?" De ki:
"Bunlar, dünya hayatında iman edenler içindir, kıyamet günü ise yalnızca
onlarındır." Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer
açıklarız. (Araf Suresi, 32)

İşte o zaman Rabbin, onlara en
kötü azabı yapacak kimse(leri) kıyamet gününe kadar üzerlerine mutlaka
göndereceğini bildirdi. Şüphesiz, Rabbin (ceza ile) sonuçlandırması pek
çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayandır, esirgeyendir. (Araf
Suresi, 167
)

Hani Rabbin, Ademoğullarının
sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı
şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) Onlar:
"Evet (Rabbimiz'sin), şahid olduk" demişlerdi. (Bu,) Kıyamet günü: "Biz
bundan habersizdik" dememeniz içindir. (Araf Suresi, 172)

Allah hakkında yalan uydurup
iftira edenlerin kıyamet günü zanları nedir? Şüphesiz Allah, insanlara
karşı büyük ihsan (Fazl) sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler. (Yunus
Suresi, 60
)

Ve bu dünyada da, kıyamet
gününde de lanete tabi tutuldular. Haberiniz olsun; gerçekten Ad
(halkı), Rablerine (karşı) inkar ettiler. Haberiniz olsun; Hud kavmi
Ad'a (Allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi). (Hud Suresi, 60)

O, kıyamet günü kavminin
önderliğine geçer, böylece onları ateşe götürmüş olur. Sonunda
vardıkları yer, ne kötü bir yerdir.. (Hud Suresi, 98)

Onlar, burda da, kıyamet gününde
de lanete tabi tutuldular. (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır. (Hud
Suresi, 99
)

Şimdi bunlar, kendilerine
Allah'ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların
hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini
güvende mi buldular? (Yusuf Suresi, 107)

Kıyamet gününde kendi
günahlarının tümünü ve bilgisizce saptırdıklarının günahlarının bir
kısmını yüklenmeleri için. Bak, ne kötü yük yükleniyorlar. (Nahl
Suresi, 25
)

Sonra (Allah) kıyamet günü
onları aşağılık kılacak ve diyecek ki: "Haklarında (mü'minlere karşı)
düşman kesildiğiniz ortaklarım hani nerede?" Kendilerine ilim
verilenler, dediler ki: "Bugün, gerçekten aşağılanma ve kötülük
kafirlerin üstünedir." (Nahl Suresi, 27)

Cumartesi, ancak onda ihtilafa
düşenlere (farz) kılındı. Şüphesiz Rabbin, onların ihtilaf ettikleri
şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hükmedecektir. (Nahl Suresi,
124
)

Biz, her insanın kuşunu
(işlediklerini, yaptıklarını) kendi boynuna doladık, kıyamet gününde
onun için açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. (İsra
Suresi, 13
)

Hiçbir ülke (veya şehir) olmasın
ki, kıyamet gününden önce Biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu
şiddetli bir azapla azaplandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır.
(İsra Suresi, 58)

Demişti ki: "Şu bana karşı
yücelttiğine bir bak; andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre
tanırsan, onun soyunu -pek az dışında- kuşkusuz kendime bağlı kılacağım.
(İsra Suresi, 62)

Allah, kimi hidayete erdirirse,
işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O'nun dışında asla
veliler bulamazsın. Kıyamet günü, Biz onları yüzükoyun körler,
dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların barınma yerleri
cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız. (İsra
Suresi, 97
)

Böylece, Allah'ın va'dinin hak
olduğunu ve gerçekten kıyametin, kendisinde şüphe bulunmadığını
bilmeleri için (şehir halkına ve sonraki insan kuşaklarına) onları
buldurmuş olduk. (Onları görenler) Kendi aralarında durumlarını
tartışıyorlardı, (bir kısmı) dedi ki: "Onların üstüne bir bina inşa
edin, Rableri onları daha iyi bilir." Onların işine galip gelen (sözleri
geçen)ler ise: "Üstlerine mutlaka bir mescid yapmalıyız" dediler. (Kehf
Suresi, 21
)

"Kıyamet-saatinin kopacağını da
sanmıyorum. Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan
daha hayırlı bir sonuç bulacağım." (Kehf Suresi, 36)

İşte onlar, Rablerinin
ayetlerini ve O'na kavuşmayı inkar edenlerdir. Artık onların
yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır, kıyamet gününde onlar için bir tartı
tutmayacağız. (Kehf Suresi, 105)

De ki: "Kim sapıklık içindeyse,
Rahman (olan Allah), ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va'dedileni
-ya azabı veya kıyamet saatini- gördükleri zaman artık kimin yeri
(makam, mevki) daha kötü, kimin askeri- gücü daha zayıfmış,
öğreneceklerdir. (Meryem Suresi, 75)

Ve onların hepsi, kıyamet günü
O'na, 'yapayalnız, tek başlarına' geleceklerdir. (Meryem Suresi, 95)

"Şüphesiz, kıyamet-saati
yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması
için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim." (Taha Suresi, 15)

Kim bundan yüz çevirirse,
şüphesiz kıyamet günü o, bir günah-yükü yüklenecektir. (Taha Suresi,
100
)

O (yükün altı)nda ebedi olarak
kalıcıdırlar. Bu, kıyamet günü onlar için ne kötü bir yüktür. (Taha
Suresi, 101
)

"Kim de Benim zikrimden yüz
çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet
günü kör olarak haşredeceğiz." (Taha Suresi, 124)

Biz ise, kıyamet gününe ait
duyarlı teraziler koyarız da artık, hiçbir nefis hiçbir şeyle haksızlığa
uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap
görücüler olarak Biz yeteriz. (Enbiya Suresi, 47)

Onlar, Rablerine karşı gayb ile
(O'nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet
saatinden 'içleri titremekte olanlardır.' (Enbiya Suresi, 49)

Ey insanlar, Rabbinizden
korkup-sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir. (Hac
Suresi, 1
)

Gerçek şu ki, kıyamet-saati
yaklaşarak gelmektedir, onda şüphe yoktur. Gerçekten Allah kabirlerde
olanları diriltecektir. (Hac Suresi, 7)

Allah'ın yolundan saptırmak
amacıyla 'gururla salınıp-kasılarak' (bunu yapar); dünyada onun için
aşağılanma vardır, kıyamet günü de yakıcı azabı ona taddıracağız. (Hac
Suresi, 9
)

Gerçekten iman edenler,
Yahudiler, yıldıza tapanlar (Sabii) Hıristiyanlar, ateşe tapanlar
(Mecusi) ve şirk koşanlar; şüphesiz Allah, kıyamet günü aralarını
ayıracaktır. Doğrusu Allah, herşeyin üzerinde şahid olandır. (Hac
Suresi, 17
)

İnkar edenler ise, kıyamet-saati
onlara apansız gelinceye veya kesintiye uğramış (akim, verimsiz) bir
günün azabı onlara yetişinceye kadar ondan (Kur'an'dan) yana şüphe
içinde sür-git kalacaklardır. (Hac Suresi, 55)

"Allah, kıyamet günü, kendisinde
ihtilafa düştüğünüz şey hakkında aranızda hükmedecektir." (Hac
Suresi, 69
)

Sonra siz gerçekten kıyamet günü
diriltileceksiniz. (Mü'minun Suresi, 16)

Hayır, onlar kıyamet-saatini
yalanladılar; Biz kıyamet saatini yalan sayanlara çılgınca yanan bir
ateş hazırladık. (Furkan Suresi, 11)

Kıyamet günü, azap ona kat kat
artırılır ve içinde aşağılanmış olarak temelli kalır. (Furkan Suresi,
69
)

Biz, onları ateşe çağıran
önderler kıldık; kıyamet günü yardım görmezler. (Kasas Suresi, 41)

Bu dünya hayatında onların
arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş
olanlardır. (Kasas Suresi, 42)

Şimdi, kendisine güzel bir
vaadde bulunduğumuz, dolayısıyla ona kavuşan kişi, dünya hayatının metaı
ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır
bulundurulan kişi gibi midir? (Kasas Suresi, 61)

De ki: "Gördünüz mü söyleyin;
Allah, kıyamet gününe kadar geceyi sizin üzerinizde kesintisizce
sürdürecek olsa, Allah'ın dışında size aydınlık verecek İlah kimdir?
Yine de dinlemeyecek misiniz?" (Kasas Suresi, 71)

De ki: "Gördünüz mü söyleyin,
Allah kıyamet gününe kadar gündüzü sizin üzerinizde kesintisizce
sürdürecek olsa Allah'ın dışında size içinde dinleneceğiniz geceyi
getirecek İlah kimdir? Yine de görmeyecek misiniz? (Kasas Suresi, 72)

Şüphesiz onlar, hem kendi
yüklerini, hem kendi yükleriyle birlikte başka yükleri de yüklenecekler
ve kıyamet günü, düzüp uydurduklarına karşı sorguya çekileceklerdir. (Ankebut
Suresi, 13
)

(İbrahim) Dedi ki: "Siz
gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı
olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi
inkar edip-tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin
barınma yeriniz ateştir ve hiçbir yardımcınız yoktur." (Ankebut
Suresi, 25
)

Kıyamet-saatinin kopacağı gün,
suçlu-günahkarlar umutsuzca yıkılırlar. (Rum Suresi, 12)

Kıyamet-saatinin kopacağı gün,
(mü'minlerle kafirler birbirlerinden) ayrılırlar. (Rum Suresi, 14)

Kıyamet-saatinin kopacağı gün,
suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına
and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı. (Rum Suresi, 55)

Kıyamet saatinin bilgisi,
şüphesiz Allah'ın Katındadır. Yağmuru yağdırır; rahimlerde olanı bilir.
Hiç kimse, yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse de, hangi yerde
öleceğini bilmez. Hiç şüphesiz Allah bilendir, haberdardır. (Lokman
Suresi, 34
)

Şüphesiz, senin Rabbin, ihtilafa
düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü aralarında 'hükmünü verip
ayıracaktır'. (Secde Suresi, 25)

İnsanlar, sana kıyamet-saatini
sorarlar; de ki: "Onun bilgisi yalnızca Allah'ın Katındadır." Ne
bilirsin; belki kıyamet-saati pek yakın da olabilir. (Ahzab Suresi,
63
)

İnkar edenler, dediler ki:
"Kıyamet-saati bize gelmez." De ki: "Hayır, gaybı bilen Rabbime
andolsun, o muhakkak size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre
ağırlığınca hiçbir şey O'ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük
olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta
(yazılı)dır." (Sebe Suresi, 3)

Eğer onlara dua ederseniz,
duanızı işitmezler, işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet
gününde ise, sizin şirk koşmanızı tanımayacaklardır. (Bunu herşeyden)
Haberi olan Allah gibi sana (hiç kimse) haber vermez. (Fatır Suresi,
14
)

"Siz, O'nun dışında
dilediklerinize ibadet edin." De ki: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar,
kıyamet günü hem kendilerini, hem yakınlarını hüsrana uğratanlardır.
Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın kendisidir." (Zümer Suresi,
15
)

Kıyamet günü o kötü azaptan
kendini yüzü ile kim koruyabilecek? Ve zalimlere "Kazandığınızı tadın"
denmiştir. (Zümer Suresi, 24)

Sonra şüphesiz sizler, kıyamet
günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız. (Zümer Suresi, 31)

Eğer yeryüzünde olanların tümü
ve bununla birlikte bir katı daha zalimlerin olmuş olsaydı, kıyamet günü
o kötü azaptan (kurtulmak amacıyla) gerçekten bunları fidye olarak
verirlerdi. Oysa, onların hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah'tan
kendileri için açığa çıkmıştır. (Zümer Suresi, 47)

Kıyamet günü, Allah'a karşı
yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler
için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Zümer Suresi, 60)

Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla
takdir edemediler. Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucu
(kabzası)ndadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür. O, şirk
koştuklarından münezzeh ve Yücedir. (Zümer Suresi, 67)

"Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin
için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum." (Mü'min
Suresi, 32
)

Ateş; sabah akşam, ona
sunulurlar. Kıyamet-saatinin kopacağı gün: "Firavun çevresini, azabın en
şiddetli olanına sokun" (denecek). (Mü'min Suresi, 46)

Şüphesiz kıyamet-saati,
yaklaşarak gelmektedir; bunda hiçbir kuşku yok. Ancak insanların çoğu
iman etmiyorlar. (Mü'min Suresi, 59)

Bizim ayetlerimiz konusunda
çarpıtma yapanlar, Bize gizli kalmazlar. Öyleyse ateşin içine bırakılan
mı daha hayırlıdır yoksa kıyamet günü güvenle gelen mi? Siz dilediğinizi
yapın. Çünkü O yaptıklarınızı gerçekten görendir. (Fussilet Suresi,
40
)

Kıyamet-saatinin ilmi O'na
döndürülür. O'nun ilmi olmaksızın, hiçbir meyve tomurcuğundan çıkmaz,
hiçbir dişi gebe kalmaz ve doğurmaz da. Onlara: "Benim ortaklarım
nerede" diye sesleneceği gün, dediler ki: "Sana arzettik ki, bizden
hiçbir şahid yok." (Fussilet Suresi, 47)

Oysa ona dokunan bir zarardan
sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka: "Bu benim (hakkım)dır.
Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; eğer Rabbime
döndürülsem bile, muhakkak O'nun Katında benim için daha güzel olanı
vardır." der. Ama andolsun Biz, o kafirlere yaptıklarını haber vereceğiz
ve andolsun onlara, en kaba bir azaptan taddıracağız. (Fussilet
Suresi, 50
)

Ki Allah, hak olmak üzere kitabı
ve mizanı indirdi. Ne bilirsin; belki kıyamet-saati pek yakındır. (Şura
Suresi, 17
)

Onda acele edenler, (gerçekte)
ona inanmayanlardır. İman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler
ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun; kıyamet-saati
konusunda tartışanlar, gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler. (Şura
Suresi, 18
)

Onları görürsün; zilletten
başları önlerine düşmüş bir halde, ona (ateşe) sunulurlarken göz ucuyla
sezdirmeden bakarlar. İman edenler de: "Gerçekten hüsrana uğrayanlar,
kıyamet günü hem kendi nefislerini, hem yakın akraba (veya yandaş)larını
da hüsrana uğratmışlardır" dediler. Haberiniz olsun; gerçekten
zalimler, kalıcı bir azap içindedirler. (Şura Suresi, 45)

Şüphesiz o, kıyamet-saati için
bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiçbir kuşkuya kapılmayın
ve Bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)

Onlar, hiç şuurunda değilken
kendilerine apansız geliverecek olan kıyamet-saatinden başkasını mı
gözlüyorlar? (Zuhruf Suresi, 66)

Göklerin, yerin ve ikisi
arasında bulunanların mülkü Kendisi'nin olan (Allah) ne Yücedir.
Kıyamet-saatinin ilmi O'nun Katındadır ve O'na döndürüleceksiniz. (Zuhruf
Suresi, 85
)

Ve onlara bu emirden açık
belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca
aralarındaki 'hakka tecavüz ve azgınlıktan' dolayı ihtilafa düştüler.
Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü
aralarında hüküm verecektir. (Casiye Suresi, 17)

De ki: "Allah sizi diriltiyor,
sonra sizi öldürüyor, sonra kendisinde hiçbir kuşku olmayan kıyamet günü
O sizi biraraya getirip-toplayacaktır. Ancak insanların çoğu
bilmezler." (Casiye Suresi, 26)

Göklerin ve yerin mülkü
Allah'ındır. Kıyamet-saatinin kopacağı gün, (işte) o gün, batılda
olanlar hüsrana uğrayacaklardır. (Casiye Suresi, 27)

"Gerçekten Allah'ın va'di
haktır, kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman, siz:
"Kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve
tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz, kesin bir bilgiyle inanmakta
olanlar değiliz" demiştiniz. (Casiye Suresi, 32)

Allah'ı bırakıp kıyamet gününe
kadar kendisine icabet etmeyecek şeylere tapandan daha sapmış kimdir?
Oysa onlar, bunların tapmalarından habersizdirler. (Ahkaf Suresi, 5)

Artık onlar, kıyamet-saatinin
kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun
işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt
alıp-düşünmeleri onlara neyi sağlar? (Muhammed Suresi, 18)

Vakıa (kesin bir gerçek olan
kıyamet) vuku bulduğu zaman, (Vakıa Suresi, 1)

Allah'ın göklerde ve yerde
olanların tümünü gerçekten bilmekte olduğunu görmüyor musun? (Kendi
aralarında gizli toplantılar düzenleyip) Fısıldaşmakta olan üç kişiden
dördüncüleri mutlaka O'dur; beşin altıncısı da mutlaka O'dur. Bundan az
veya çok olsun, her nerede olsalar mutlaka O, kendileriyle beraberdir.
Sonra yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Şüphesiz
Allah, herşeyi bilendir. (Mücadele Suresi, 7)

Ne yakın akrabalarınız, ne
çocuklarınız kıyamet günü size bir yarar sağlayamaz. (Allah) Sizin
aranızı ayıracaktır. Allah, yaptıklarınızı görendir. (Mümtehine
Suresi, 3
)

Yoksa sizin için üzerimizde
kıyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz
o, mutlaka sizin kalacak, diye. (Kalem Suresi, 39)

İşte o gün, vakıa (bir gerçek
olan kıyamet) artık vukubulmuş (gerçekleşmiş)tur. (Hakka Suresi, 15)

"Kıyamet günü ne zamanmış" diye
sorar. (Kıyamet Suresi, 6)

"O ne zaman demir atacak?" diye,
sana kıyamet-saatini soruyorlar. (Nazi'at Suresi, 42)

(Her yanı yaygın olarak
kuşatacak olan) Kıyametin haberi sana geldi mi? (Gaşiye Suresi, 1)

alintidir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
'Kıyamet' Kelimesi ile İlgili Ayetler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sevap ile ilgili ayetler
» ''Zebaniler' Kelimesi ile İlgili Ayetle
» İsrailoğulları' ile İlgili Ayetler
» Tesettürle ilgili ayetler
» Tesettürle ilgili ayetler:

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslamiyet ( Her Müslüman 'a Lazım Din 'i Bilgiler )

 :: İslamiyet Genel
-
Buraya geçin: