HABİS CİNLER

Sayın hocalarım, bu makaleyi inceleyin ve görüşleriniz açıkça yazın. Her okuyan yararlansın.

Adının açıklanmasını istemeyen bir inşaat kalfası şunları anlatıyor: Cinler, eşime musallat oldular ve eşim hastalandı. Tabii önceleri biz bu hastalığı cinlerin yaptığını bilmiyorduk.
Kalb ve beyin rahatsızlığı olabileceği düşüncesiyle çeşitli hastane ve doktorlara gittik. Verilen ilaçlar kısa bir süreliğine rahatlatıyor ve tam iyi oldu derken krizler yeniden başlıyordu. Etrafımdakiler bir de hocaya götürmemi
tavsiye ettiler.

Bu tür hastalardan cin çıkaran bir kimse buldum. Bu kimse etrafında tanınmış iyi bir hoca idi. Cinler eşimin içine girdiklerinde kan damarları adeta hortum gibi şişiyordu. Bunun nedenini hocaya sorduğumda; kadının içine ailece girmişler, dedi. Sonradan kendim de onlarla görüştüğümde aynı cevabı aldım.

Eşimle birlikte hocanın evine gittik. Hoca anlattıklarımızı dinledikten sonra cinleri eşimin içinden çıkarma işlemine başladı. Eşimin içinde, bedenini tümüyle ele geçiren 7 habis cin varmış, hep birlikte hocanın üzerine saldırdılar. Aslında bunu yapamazlarmış. Çünkü hocanın gül suyu ve safran mürekkebiyle yazarak üzerinde taşıdığı Kur’an ayetlerinden bir muskası varmış. Bu muskayı o gün bir başkasına hediye etmiş. Durum böyle olunca cevşenini/zırhını çıkardığı için tabiri caizse hoca kendi evinde cinlere gafil avlandı.

Bu durumu gözlerimle görünce şoke oldum. Baktım adamı boğuyorlar, baygın haldeyerde yatıyordu.
Cinlerden özür dileyip tekrar eşime girmelerini istedim. Kara bir duman olup tekrar eşimin içine girdiler.
Buna rağmen hoca pes etmedi. Bana da bir cesaret geldi. Eşimin bu durumdan kurtulması için hoca tüm
hazırlıklarını tamamladı ve bizim eve gelerek cin çıkarma seanslarına başladı. Sonunda hoca bir seansta cinlerden ikisini yakmayı başardı ve birini de esir aldı. Diğerleri ise kaçtılar. Kaçanlardan birisi öldürülen dişi cinnin kızı imiş. Annesi öldürülünce intikam peşine düştü. Eşimin içine girerek sürekli hastalandırmaya başladı.

Hocanın sayesinde ben de onlarla konuşmasını öğrenmiştim. Bir gün eşimi hastalandıran cin kızına: “Bir daha
eşimi hastalandırırsan seni yakalar tecavüz ederim” diye tehdit ettim. Doğrusu önceleri onlardan çok korkuyordum. Fakat zamanla eşimin perişan halini gördükçe korkum şiddetli bir öfkeye dönüştü. Hocanın da benim bu düşüncemden haberi yoktu. Hem bilgisiz, hem de cesurdum. Bu düşünce aklıma iyice yattı. Yani onları eşimin içinde bir daha yakalarsam tecavüz etmeye karar verdim. Onları bu şekilde cezalandıracaktım.

Bir gün onlardan birisinin eşimin içinde olduğunu farkettim. İradem dışında Kur’an-ı Kerim’i elime aldım
ve açarak eşimin içindeki cinni hapsetmek için eşimin yüzüne kapattım. Bu bir cin yakalama tekniği idi ve bunu bana hoca öğretmişti. Böylece cin Kur’an’ın içinde hapsedilmişti. Cin çırpınarak: “Ne olur, aç onu” diye yalvarmaya başladı. Fakat ben açmadım Kur’an’ı bir yere koyarak eşimle cinsel ilişkiye
girdim. Böylece cin kızına tecavüz etmiş oldum.

İş bununla sınırlı kalmadı. Bu kez diğer dişi cinler de eşimin içine girerek kendileriyle de cinsel ilişkiye girmemi istediler. Ben onların isteklerini yerine getirdim.

Dişi cinler çok ateşli ve zor tatmin oluyorlardı. Ben cinler arasında bir anda meşhur oldum. Hatta resmimi bile kendi boyutlarına götürmüşler ve bu adam şeytanı bile düzer demişler. Sanki ben onlara iyilik etmiş bir kimse gibiydim. Bu anlamda bana KEJAN adını takmışlar.

Eşimin bedeninde dişi cinlerle cinsel ilişkiye girmeye başladım. Çünkü bunu onlar istiyorlardı. Bu arada insanlara söylenmesi yasak olan bazı sırlar da vermeye başladılar. Fakat ilişki sona erdiğinde pişman oluyorlardı. Bu da onların en zayıf tarafları idi. Cinler, eşimi elbise gibi kullanıyorlar sanki bir kıyafet gibi üstlerine giyip geziyorlar.

İçinde olduklarında eşimin aklı devreden çıkıyor, hareketleri farklı oluyor. Eşimin içine girmelerini isteyerek onlarla beraber oluyorum. Bunun, insanlarda olduğu gibi zina olduğunu bilmiyordum...

Türkiye’de tam bir CİN BÖLGESİ olan Kahraman Maraş İlini çok seviyorlar.

“Bir gün eşimin içine girdikleri bir zamanda kendilerini dönerek:

Bunca zaman eşimin içine girip çıkıyorsunuz, sevdiğiniz şeyleri hazırlıyorum, ekmeğimi yiyorsunuz. Bana bir iyiliğiniz dokunsun artık, yok mu bana getireceğiniz bir define?” dedim...Onlar da bana:

Biz getiremeyiz ancak sana gösteririz, sen de çıkarırsın”, dediler. Bunun üzerine eşimin bedenine girdiler, bizi bir bölgeye götürdüler. Eski bir kiliseydi, lakin define sahipliydi. Şu zamanda alırsın, dediler.

Bana bu şekilde üç definenin yerini gösterdiler. Onların tabiriyle biri bir evlik, diğeri bir buçuk, bir diğeri de 4 evlikti. Dere yataklarından yürüyerek bölgeye ancak vardım. Akla hayale gelmez korkunç koyakların olduğu bir yerdi. Çalışmaya başladım, ancak hava kararmaya başlayınca cinler “gitmemiz gerek, üstlerimize rapor vermemiz gerekiyor” deyip çıkıp gittiler. Ben de eşimin içinden çıkıp gitmelerinden sonra hazinelerin etrafındaki cinlerden korkup karımı alıp bölgeyi terk ettim. Oysa hazineyi ulaşmama çok az kalmıştı. Enaz 20 dakika daha çalışmam gerekiyordu. Hala yarım kalan o işi tamamlayamadım.”

GENEL BİLGİLER

Cinlerin stres, bayıltma, bunalım gibi durumları tetiklemek, namaz kılmayı geciktirip zamanla terk ettirmek, içine yerleştikleri insanın (sinsi bir kanser virüsü gibi) imanını yıkmak, bunu başaramazlarsa görüntüde bırakmak gibi çirkin amaçları vardır.

Habis cinler, içine gizlice yerleştikleri kişilere, özel ve gizli bilgiler vererek onu karizmatik yapalar. Fakat karşılığında da muhakkak imanlarını ya alırlar ya da zayıflatırlar.

İçlerine giremedikleri insanlara, bir naylon içine sokmuş ve hava alamayan insan gibi sıkıntı ve ağırlık verirler. Böylece onların iyi işler yapmasına ve ibadetlerine engel olmaya çalışırlar.

Rahim ağızlarına yerleşip spermleri yiyerek çocuk oluşumunu engellerler.

Özelilikle alkollü ve gusülsüz şoförlere musallat olarak trafik kazaları yaptırırlar.

Lezbiyenlik ve homoseksüellik gibi haramları toplumda yaymaya çalışırlar.

Kan akıtmak, sapıklık, cinnet gibi işler de onların görevleri arasındadır.

Cinlerin habis olanları özellikle karasinek şeklinde dolaşarak beslenirler. Lavobanın arasına girerek
yemek artıkları ile beslenirler. Tuvaletlerde pislik yerler.

Sirkeden, gül ve misk gibi güzel kokulardan hoşlanmazlar. Turunç kokusundan nefret ederler. Normal iğne ve
kancalı çatal iğneden korkarlar. (İnsanın vücudunda bir sinek gibi fark edildiğinde üzerine iğne batırılırsa, batıran kişiye Alaaddin’in sihirli lambasındaki CİN gibi itaat etmek zorunda kalıyorlar.)

Köpekten çok korkuyorlar. Çünkü köpekler onları görebiliyor ve faka basan cahil yeni yetme cinleri, kemiklerin içinde beslenirken yakaladıklarında yiyorlar. Ayrıca köpeklerin çok havladıkları insanlara dikkat etmek gerekir. O insanın üzerindeki cinleri görebiliyorlar. Bazen sahibini veya yakınlık duyduğu birini ısıran köpeklerin bu anlamsız tavrını buradan çözebilirsiniz.

ALLAHU EKBER, MUHAMMED isimleri adeta onları kudurtuyor...

İncir ve Nar ağacını mesken olarak meyvelerini kemirmeyi (saprofitler gibi/h.y.çebi) seviyorlar. Bu ağaçların altında yatmayın, besmelesiz çıkmayın.

Pirinç pilavına bayılıyorlar.

Kemiklerde onlar için bilinmeyen bir besin bulunuyor.

Rendelenmiş soğanı, salata ve kokusunu çok seviyorlar.

Çikolatayı ve tatlıyı da seviyorlar...

Soğan kabuğunu para olarak kullanıyorlar o yüzden yakılmasını sevmiyorlar.

Cinsel ilişkiyi tahrik eden, dünyayı sevmeyi ve küfürlü sözleri içeren tempolu müzikleri çokseviyorlar. Bu tür müzikler onlara güç veriyormuş.

ÖZELLİKLERİ:

Habis cinler birbirlerine çok bağlıdırlar... Kendilerine yapılan iyiliğide kötülüğü de unutmazlar...Birbirlerinin intikamını almak için bütün bir kabile ortak hareket edebilirler...

Buna rağmen çok alıngan ve kırılganlar. Bu yüzden onlarla çok dikkatli konuşmak gerekiyor. Çocuk gibi hassastırlar...

Çeşitli şekillerde görünebilirler (ona görünenlerin bazılarının gerçek hali saçları dökük, dişleri sivri vs.)

Ayaklarının topuğu yok. Benzetmek uygun olursa deve kuşu ayağı gibi, ya da bileğinden itibaren ellerinizi ayak gibi kullandığınızı düşünün.

Kâfir cinler, cuma gününe “kahrolası gün” diyorlar...Bilmeniz açısından çok üzülerek yazıyorum, Efendiler Efendisi Resulallah (sav) Efendimize maalesef “adı batasıca” tabirini kullanarak veya adını anmayarak içlerindeki kinlerini kusuyorlar.

Cinler, kendi aralarında ağır bir suç işlediklerinde buz gibi bir havada soğuk suya tutularak cezalandırılıyorlar.
Su ve soğuk cinlerin doğal yapılarını çabuk bozduğundan adeta kısa devre yapıyorlar. Bir bayanın içinde tesbit ettiğimiz bir cin -Yahudi iken elhamdülillah Müslüman oldu- toplu cezalandırmaların bir nevi müebbed hapis gibi Kutuplarda bir yerde olduğunu söyledi. Kuzey Kutup Konseyi isimli bir teşekkülden bahsetti.

Cinler, evlerden cinleri çıkarıp kovmak için şapla-şekerin karıştırılarak yakılmasını ve dumanının evde
gezdirilmesini önerirler. Oysa bu işlem tümden yanlıştır. Çünkü cinlerin çok sevdikleri bir tatlı türü olan bu duman onlara bir nevi rüşvet gibidir. Bu işlemden dolayı eve zarar vermezler, çünkü onları hoşnut edecek bir uygulamadır bu.”

İLETİŞİM KODLARI

Bir süre zikir ve riyazetle uğraşıldıktan sonra dua yoluyla çağrılıyorlar.

Birinden el alınmış ise duanın ardından isimleri zikredilip davet ediliyorlar.

Kendilerine ait özel kodlarını verirlerse kodları söylendikten sonra isimleri çağrılarak davet
ediliyorlar.

Örneğin: 4. 5. 7 ardından
bitişik olarak - 15 – akabinde isim (REBEKA) seslendiriliyor. Benzetme yaparsak; bu durum 155 (POLİS İMDAT) veya 156 (İLKYARDIM)ı tuşlayıp gerekli ekip başkanıyla birlikte timleri çağırmak gibidir. Bu kodları özellikle büyükleri kullanıyor. (AFROİTLER (+) veya İFRİTLER(-)

KİMLERE RAPOR VERİYORLAR:

Cin topluluklarının hemen hepsinin üstleri var... Gök kapıları kapanmadan (Akşam kerahet vakti) üstlerine ulaşıp rapor vermek zorundalar. Bu raporu verdikten sonra tekrar geri dönüyorlar...

Hep birbirlerini gözetliyorlar. Tabiri caizse herkes birbirinin ajanı aynı zamanda...

CİNLERİN MESKENLERİ
Cinler genellikle:

Mezarlıklarda,
Mağaralarda,
Dere yataklarında,
Kuytu yerlerde,
Mabetlerde,
İnsan bedenlerinde,
Hayvan bedenlerinde,
Böceklerde,
Viranelerde,
Şimdi de metropol denilen anakentlerde yaşıyorlar.

CİNLER İNSANLARA
KOLAYLIKLA GİREBİLİYORLAR

Cinler, insanları kolayca kontrol altına alabileceklerini ileri sürüyorlar. İnaçsızlık, abdestsizlik, gusülsüzlük, namazsızlık ve zikirsizlik insanların manevi manyetik alanlarını zayıflattığından cinler hiçbir enerji kalkanına/savunma tabakasına takılmadan bedendeki duyu organlarından nüfuz ediyorlar. Özellikle medyumluk yeteneği olanlara, fal bakanlara ve ruh çağıranlara insan şeklinde bir sigara dumanı gibi sızıyorlar. İnsan vücudunda girdikleri bölgeye göre hastalıklara neden olabiliyorlar!

NASIL FARK EDİLİRLERBir kimse:

Sürekli üzerinde bir ağırlık varsa,
Beyininin içi ötüyorsa,
Deri altları adeta bir yel işlemiş gibiyse,
Hal ve hareketlerini kontrol edemiyorsa,
Kendi dili ve lisanı değil de başkasının dili ve
lisanından konuşuyorsa,
Sesinin tonu ve tınısı değişiyorsa,
Hiç ilgisi olmaya konularda ahkam kesiyorsa..
Namaz ve hayır işleyeceğinde sürekli bahane buluyorsa,
onda mutlaka bir veya birkaç cin var demektir.

DEFİNE DE BULMADA KULLANILIYORLAR!

“Bir öğretmen arkadaşım cinlerle maden araştırması yapıyor. Sol eline altını alıyor sağ eline sırdan
bir pet şişeyi. Kendisini tahmin ettiğimiz bölgeye götürüyoruz; o hemen-detektörle tarıyormuş gibi buluyor. Hatta o bölgedeki yer altı boşlukları ve mağaraları bile cinlerle görüşerek söylüyor.

Diğer taraftan Faslı bir adamdan bahseden dostalarımda, bu şahsın tesbit edilen defineyi cinlere çıkardığını
anlattılar. Hatta yaşadıkları bir hatırayı da aktardılar. Ancak taraflar arasında paylaşım savaşı başlayınca çok kötü şeyler yaşandığını ilettiler.
CİNLERİ TEDAVİ EDEN DOKTOR Bu arada Çorum’da cinlerle tedevi eden bir doktordan söz ettiler. Bioenerji-kozmik tedavi adı altında birçok uzman doktor cinlerden yararlanıyor. Bu doktor ise cinlerin tedavi edemediği bazı cin hastalıklarını tedavi ediyor. Yanlış anlaşılmasın, burada hasta olan cinler, tedavi olan da cinler. İşte, bu yüzden cinler, doktorun kendisine teşekkür etmek amacıyla bir sır/bilgi vermişler.

“Bir madde sayesinde hiç bir zaman hiç bir enerji kaynağına gerek duymadan sıcak su üretmek. Böylece bu İki (xy) madde arasından geçen su, başka bir ısıtma kaynağına gerek kalmadan ısınıyor!

Yukarıda belirttiğimz nedenlerden dolayı cinler insan bedenine kolayca girebilirler. Bu konuda emrinde cin olan birisi bana iki olay anlattı. Ben de bunları burada anlatacağım. Arkadaşım dediki:

- Bir işyerinde tanıdığım çaycı kadın vardı. Bu konulara inanmıyordu. “Sıkıysa bana da gönder” diye meydan okudu. Uyardım ama beni tahrik etti. Ben de benimle bulunan cine rica ettim... Bu kadının bedenine girer misin, dedim... Cin de girerim dedi... Böylece göndereceğim cinnin şifresini (kodunu) söyleyip o kadının üzerine gönderdim.

Patronunun oğlu Tolga bir süre sonra kendisinden bir çay istedi. Kadın iradesi elinde olmayarak:

- Kalk kendi çayını kendin al be mendebur, dedi. Arkasından da bir sürü de ağır küfürler
sıraladı. Tabii, anından işten kovuldu.

Yeni tanıdığım bir bayan arkadaş, çaycı kadın gibi bu işlere inanmadığını söyleyerek beni tahrik etti.
- Sıkıysa bir de bana gönder, ben cinlere, minlere inanmam” dedi.

Kız önceden tesettürlü idi, fakat dini yaşantısı pek yoktu. Yani gelenek yerini bulsun diye örtünmüştü.
Yine aynı işlemden sonra ona da cinni gönderdim. Kız ertesi gün tesettürden çıktı, hatta bayağı açık saçık şeyler giyerek gezmeye başladı, dedi.

Peki, kızcağızı öyle mi bıraktın dedim? Yani cini içinden çekmedin mi? Diye sorduğumda:

Epeydir görmedim ki.” diyerek sorumsuz
bir cevap verdi.
]size=24]adminin notu sitede reklam yasaktır bu bir uyrıdır vesselam[/size]

Selamün Aleyküm,Abim yazını fazla okumadım,çünkü bana biraz abes ve abartılı geldi tabiki Hocalarım benden daha iyi bilirler,Cinler sizlerin sandığı gibi hızlı değiller,her Cinin zayıf noktası vardır ayrıca çeşit ve cinslerinide yani şekillerinide tanıman gerekerir.Çok şekil değiştirir seni kandırmak için yakalanmamak için her kılığa girerler ve bunları okadının vücudundan almak için çeşitli yöntemler vardır bu yöntemler okuyan kişiye zarar vermez yinede Mevlam daha iyisini bilir.Kardeşim Allah izin verirse ve Hocalarım müsade ederse ayrıntılı olarak sonra yazarım ama her şey öyle göründüğü ve sanıldığı gibi değil.Vesselam.

bu makalenin bazı noktaları hariç geri kalan yerleri anlatan şahsında onlar tarafından kandırıldığının alametleriyle dolu doğru noktaya örnek mesela Muhammed s.a.v ismini şeytaniler sevmezler doğrudur hatta sırf o ismi taşıdığından dolayı o ismin sahiplerine fazla sıkıntı veremezler. abes olan kandırıldığının alameti ise onlara tecavüz ettiğini zannetmesi eşinin üzerinden buda o şahsın vucuda cin girdiğinde bütün bir vucudamı kısmi uzuvlaramı hükmedip etmediğini bilmemesinin ve onlar tarafından kandırıldığının en büyük alametidir. tutarsız ve bilgisizce bir yazı olduğundan fazla yazmıyorum.vesselam

Bende baştan sona okudum baya bir abartı yerler var sankı kişi kendı hayal dunyasını paylasmıs ama su bolume takıldım içinde cin olan kısılerın bulundugu haller

Sürekli üzerinde bir ağırlık varsa,(devamlı olarak bu hal bende var)
Beyininin içi ötüyorsa,(gecelerı yatakta ıken anıden olur sonrasın da karabasan dıye tabır edılen seyle karsılasırım)
Deri altları adeta bir yel işlemiş gibiyse,(bunu anlamadım )
Hal ve hareketlerini kontrol edemiyorsa,(bazen aşırı sınır ahlınde kontrolden cıkabılıyorum herkesde olur sanırım)
Kendi dili ve lisanı değil de başkasının dili ve
lisanından konuşuyorsa,(kendim saka amaclı kullandıgım bır dıl var alakası varmı yokmu bılmem)
Sesinin tonu ve tınısı değişiyorsa,(saka amaclı yaparım ama alakası yok sanırım)
Hiç ilgisi olmaya konularda ahkam kesiyorsa..(asla)
Namaz ve hayır işleyeceğinde sürekli bahane buluyorsa,(malesef bende yerıne tam getıremıyom)
onda mutlaka bir veya birkaç cin var demektir.

Sadece yalan inanmayın böyle şeylere, bu yazıya daha önce başka sitelerdede rastlamıştım. Kardeşim inanmayın böyle şeylere. Şunu anlatan insan maneviyatın varlığına bile doğru dürüst inanmıyor.

SAGOL HOCAM YAAA

çok ilginç bilgiler hocam Allah razı olsun