iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR ) |
| | Mustafa Haşim Baba | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Dadas Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 69 Kayıt tarihi : 14/05/09 Yaş : 39 Nerden : ERZURUM
| Konu: Mustafa Haşim Baba Ptsi Kas. 16, 2009 11:30 am | |
| (1718-1782)
Celvetiyye'nin Hâşimiyye kolunun pîri olan Mustafa Hâşim Baba, Bandırmalı Celvetî Şeyh Yûsuf Nizâmeddin Efendi'nin oğludur. 1718'lerde Üsküdar'da Bandırmalı Dergâhında dünyaya gelmiştir.
Tahsîl durumu hakkında bilgi bulunmayan, ancak çok yüksek, çok derin bir irfânın sâhibi olan Mustafa Hâşim Baba, kendisine gâlib olan melâmet hâli içinde Bektaşiliğe de girdiği için, pîr-i azîzi Aziz Mahmud Hüdâî Hazretlerinin âsitânesinde görev yapan merkez tekke şeyhleri tarafından pek hoş karşılanmamıştır. Hatta öyle ki, 1782'krde Hâşim Baba Hakk'a yürüyünce, cenâze namazı kılınmak üzre nâşı, Hüdâî Hazretlerinin âsitânesine götürüldüğü zaman, âsitânenin o tarihlerdeki postnişini Rûşen Efendi:
- Götürün o zındığı buradan! Ben onun cenazesini burada kıldırtmam! diyerek, dergâhın bütün kapılarını kapattırmış. İşte o sebeple Hazretin cenâze namazı, dergâhın alt tarafındaki Cennet Efendi Türbesinin önündeki yolda kılınmış.
Ruhâniyetine selâm olsun, Mustafa Hâşim Baba, babasının yaptırdığı Bandırmah Dergâhının hazîresinde, Karacaahmet Sultân Türbesinin önünden Üsküdar'a inen Gündoğumu caddesinin kenarında medfûndur.
Melâmet neş'esi ile kaleme alınmış divan'ından başka, Ankâyı Maşrık, Vâridat veya Makâlât adını taşıyan iki eseri daha var.
VASL-I MEÂD
İster isen hâsıl ola her murâd, Geç kamu şeyden murâdın et mezâd! Bî murâd ol dâima ey hasta-dil, Hak murâdıdır murâd-ı has ibâd! Akl-ı mâle tapma-gıl eyle hazer, İlm-i vahdet kalbini eyler küşâd! Bilemezsin zâhidâ ma'budunu, Olmayınca himmet-i sâhib- reşâd! Nefsini bilmeğe sa'y et Hâşimâ, Nefsini bilmek-durur vasl-ı meâd!
ÂLEME SULTÂN OLUR
Maksadı âriflerin hikmet-i Yezdân olur! Matlabı dervişlerin meslek-i imân olur! Gönül evin bekleyen, mürşîdini Haklayan, Nefsini pâk eyleyen, zâhid-i Geylân olur! Sır ile sâlik olan, kalbine mâlik olan, Şehveti hâlik olan, âleme Sultân olur! Mârifete ar eden, gülşenini hâr eden, Mürşidi inkâr eden, tâbi'-i mervân olur! Şehvete mâil olan, hikmete câhil olan, Hizmete kâhıl olan, masdar-ı hızlân olur! Fanî vücûdun geçen, vahdet evine göçen, Mârifet abın içen, dâimi sekrân olur! Adem'i bil Adem'i, nefha-i Hak'dır demi, Bulmayan Âdem demi, matla'-ı Şeytân olur! Meşhed-i cânı gören, âl-i abâya eren, Zevk-i tevellâ süren, Kanber-i Selmân olur! Nûr-u hakîkat eger, Hâşim'e etse eser, Kâfire kılsa nazar, mazhar-ı imân olur!
GİY MELAMET HIRKASIN
Hakkı bulmak ister isen zâhidâ, Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın! Şûle vere cânına nûr-u Hüdâ, Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!
Mürşid-i kâmil bulub ikrâra er; Zikr-i Hakk'a sa'y ile envâra er; Mâsivâyı terk eyle esrâra er; Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!
Cân ü dilden ârife kul ola-göt; Sa'y edib senden sana yol bula-gör; Âteş-i aşkla yanıb kül ola-gör; Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!
Hakk'a ermek sen seni bilmek-durur; Levh-i dilden şirketi silmek-durur; Yoksa sanma serseri geçmek-durur; Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın!
İlm-i Hak'dan ister isen bir varak; Gel bu nazm-ı Hâşimî'den a! sebak; Çeşm-i kalbin sil ğubardan hoşca bak; Zühdü terk et, giy melâmet hırkasın! | |
| | | | Mustafa Haşim Baba | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|