iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Münafık kimdir, büyük günahları işleyen kafir olur mu?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mümine sultan
Administrator

Administrator
mümine sultan


Mesaj Sayısı : 6157
Kayıt tarihi : 15/01/10
Yaş : 48
Nerden : ELFU ELFİ SALATİN VE ELFU ELFİN SELAMİN ALEYKE YA RASULALLAH.

Münafık kimdir, büyük günahları işleyen kafir olur mu? Empty
MesajKonu: Münafık kimdir, büyük günahları işleyen kafir olur mu?   Münafık kimdir, büyük günahları işleyen kafir olur mu? Icon_minitimePtsi Mayıs 03, 2010 11:32 pm

Soru
Allah'ın varlığına inanan(bazen şüphelenebilen) ancak müslüman gibi yaşamayan,eğlenen,içki içen vs..Ayetlere göre yaşamayan kimse münafık mıdır?




Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;



Münafık: İçinden gerçek anlamda iman etmemiş olup, dışından müslüman görünen kimse, aslî mânâsını değiştirmeden dilimize geçmiş olan münafık kelimesi İslâm toplumu içinde -çeşitli sebeblerden dolayı ve menfaati icabı kendini müslüman göstererek Allah'a, Rasûlüne ve mü'minlere düşmanlığını gizleyen kimsedir (el-Bakara, 2/8; Âli İmrân, 3/167; el-Mâide, 5/41)

Peygamber Efnedimiz Münafıkların kimler olduğunu herkese açıklamamış ve onlardan bazılarının cenaze namazlarını bile kıldırmıştır. Bu nedenle dikkatli olmak gerekir.
"Nifak, kalbte olursa küfür, amelde olursa suçtur" (Kurtubî, Tefsir, VIII, 212). Bu bakımdan, münafıklardaki nifak hâli îtikâdî ve amelî olarak iki grupta toplanır:

1. İtikâdî nifak: Kur'an-ı Kerim'de karakterize edilen, dünyada iken müslüman muamelesi görüp, âhirette inançsızlığı ortaya çıkınca kâfirlerden daha kötü muâmeleye tâbî tutulmasına sebeb olacak olan nifak hali. (en-Nisâ, 4/145) "Akîdenin hilafına îmanda mürâîliktir" (M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VI, 4997).

Kur'an-ı Kerim insanları mü'min, kâfir, münâfık olmak üzere üç grupta toplar (el-Bakara, 2/1-20) ve insanların en kötüsü ve iki yüzlü olanı şeklinde tarif edilen münafıkların şu özelliklerinden sözeder:

İslâm toplumu içinde fesatçıdırlar. "Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiğinde; "biz ıslah edicileriz" derler", (el-Bakara, 2/9-13). "Müslümanların inandıkları gibi inanın, diye örnek verilince; "biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?" diye itiraz ederler. İnananlarla yanyana gelince de; "sizinle beraberiz" derler. Fakat reisleri ve şeytanlarıyla başbaşa kalınca; "biz onları aldattık" diye alay ederler" (el-Bakara, 2/13-15).

İman ile küfür arasında bocalayan münafıklar, bazan Allah'ı hatırlar gibi davranırlar. Fakat, Allah'a oyun etmeye çalışırlar ve gösterişte bulunurlar. Namaza da üşene üşene kalkarlar (en-Nisâ,4/142-3). İnsanları Allah yolundan döndürmek için yalan yere yemin ederler (Mücadele, 58/14; Münâfıkûn, 63/2).

Münafıkların kalbi verimsiz toprak gibidir (el-A'raf, 7/58), menfaatlerine göre şekil alırlar, dönektirler (en-Nisâ, 4/141; el-Ankebût, 29/10-11) Asr-ı Saadetteki münâfıklara; "Hz. Peygamber'in yanına gelmeden önce sadaka verin de öyle gelin" denildiğinde bunların, menfaatlarına dokunduğu için, kaçtıkları tesbit edilmiştir. (Mücâdele, 58/13). Münafıklar bir taraftan da maddî kazanç sağlamak için ahlâk dışı davranışlara başvururlar. Nitekim, münafıkların başı Abdullah İbn Ubeyy b. Selûl, kazanç sağlamak amacıyla câriyelerini zinaya zorluyordu. Bu maksatla bir nevi genelev de kurmuştu. Zina yoluyla câriyelerinden gelir sağlama çabası üzerine, olayı yasaklayan âyet nazil olmuştur (et-Taberî, Tefsir, XVIII, 132; en-Nûr, 24/33).

Münafıklar Allah'ı unutup cimrilik yaparak ellerini yumarlar (et-Tevbe, 9/67), bir belâya uğrayıp sıkışınca hemen fitneye düşerler (el-Ankebût, 29/10), felâketin dönüp kendilerine çarpmasından korktuklarını, kendi aralarında fısıldaşırlar (el-Mâide, 5/52, 53); olayların akışı münafıkların lehine gibi ise, itaatla koşa koşa Peygamber'in yanına gelirler (en-Nûr, 24/49); bunlar zâhiren îman edip kalpleriyle kâfir olanlardır (el-Münafıkûn, 63/3).

"Allah'a, Peygamber'e inandık, itaat ettik" diyen münafıklar (en-Nûr, 24/47; Münafıkûn, 63/1); diğer taraftan Hz. Peygamber'e isyanı, düşmanlığı fısıldaşırlar (el-Mücâdele, 58/9-10). Onlar aynen şeytanlara benzerler (el-Haşr, 59/16); tabiatları gereği Allah'a ve Peygamber'e muhalefet üzeredirler (el-Mücadele, 58/20); fakat kalblerindeki gizlediklerini ortaya çıkaran âyetlerin inmesinden de çok korkarlar (el-İnfitâr, 82/4-5; et-Tevbe, 9/64).

Allah'a kötü zanda bulunan erkek ve kadın münafıklar (el-Fetih, 48/6), biribirlerinin tamamlayıcı parçası olup, insanları kötülüğe çağırır, iyilikten vazgeçirmeye çalışırlar. Onlar ebedî Cehennemliktirler (et-Tevbe, 9/67-69). Kötü sözlerin müslümanlar arasında yayılmasını isterler (en-Nûr, 24/19); kötülük yapınca sevinirler; yapmadıkları şeylerle övünmekten hoşlanırlar (Âlu İmrân, 3/188); Kur'an-ı Kerim âyetleriyle alay ederler (en-Nisa, 4/140); İslâm toplumu içinde yalan-yanlış uydurma haber yayarlar (el-Ahzâb, 33/60-61); cihada çıkacaklarını yemin ile ifade ettikleri halde iş fiiliyata dökülünce kaçarlar (en-Nûr, 24/63); düşman korkusundan ölüm baygınlığına düşer (el-Münâfıkûn, 63/19); böyle bir ortamda kaçacak delik ararlar (et-Tevbe, 9/57). Mü'minler zafer kazanınca, başarıya ortak olmak, ganîmetten faydalanmak için; "sizinle beraber değil miydik?" derler. Kâfirler gâlip gelince; "size mü'minlerden gelecek ziyanı biz önlemedik mi?" derler (en-Nisâ, 4/141). Savaşta çok şehid düşen olursa; "Allah lutfetti de iyi ki savaşta bulunmadım" diyen münafıklar, eğer ganîmet bölüşülecekse, "ah keşke ben de şu ganîmete erseydim" derler (el-A'râf, 7/72, 73).

Kur'an-ı Kerim'de özelliklerini tanıtıp haber verdiği münafıklar için Yüce Allah, peygamberini şöyle uyarmaktadır: "O münafıkların dış görünüşlerine aldanma. Onların liderlerini gördüğün zaman, yakışıklıdır, gövdeleri hoşuna gider. Konuşurlarsa güzel konuşurlar, dinlersin. İşte onlar sıra sıra dizili kereste gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar" (el-Münafıkûn, 63/1-4). Hak söz tanımayan, âhirette topluca kâfirlerle bir araya gelecek olan (en-Nisa, 4/140), münafıklara istiğfar etsen de etmesen de birdir. Çünkü Allah bu fâsıkları affetmeyecektir (el-Münafıkûn, 63/6).

Münafıkların İslâm toplumu içinde bulunmalarından dolayı elde ettikleri menfaatların, âhiret hayatında da devamını isteyeceklerini, fakat bunun mümkün olmayacağını Kur'an-ı Kerim şöyle haber verir: "Âhirette münafık erkek ve kadınlar îman etmiş olanlara; "bizi bekleyin, nûrunuzdan bir parça ışık alalım" diyecekler. O gün onlara; alayla "dönün arkanızda bir nur arayın" denilecek de, neticede îman edenlerle aralarında bir duvar olduğunu görecekler. O zaman münâfıklar, mü'minlere şöyle seslenirler: "Biz sizinle beraber değil miydik? ". "Evet", diyecekler; fakat kendinizi siz kendiniz yaktınız, kuruntunuz sizi aldattı"(el-Hadid 57/13-15). Böylece münafıklar ve kâfirler Cehennemde bir araya gelmiş olacaklardır (el-Nisâ, 4/140).

Medine döneminde, Yahudilerle dostluk kuran münafıklarla mü'minlerin dost olmamaları hatırlatılmakta (el-Maide, 5/51) ve Hz. Peygamber'e; asıl düşmanın münafıklar olduğu, onlarla savaş yapması, hattâ sert davranması vahiy yoluyla bildirilmektedir. Hz. Peygamber'in de münafıklara karşı gayet ihtiyatlı, temkinli bir siyaset uyguladığı, gayr-i müslimlere yapılan muameleye tâbi tutmadığı; bilakis onları İslâm toplumu içerisinden ayırmayıp, üzerlerinde kurduğu kuvvetti bir otorite ile tesirsiz hale getirdiği müşahede edilmektedir.

2. Amelî Nifak: Bazı tutum ve davranışlarıyla itikadî nifaka kısmî bir benzeyiş içinde bulunmakla beraber, inançlarında açık bir nifakın söz konusu olmadığı müslüman kişilerin durumu. Hadislerde geçen münafık türü amelî (ahlâkî) yönden olan nifakı vurgulamaktadır. Meselâ: "Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, vadettiğinde vaadinden döner, kendisine birşey emanet edildiğinde emanete hıyanet eder" (Tirmîzî, Îman, 14) hadisi benzerî hadisler îtikâdî nifaka yaklaşılmaması için alınan tedbirler ve tenbihler mahiyetindeki emirlerdir. Zîra, amelî nifak çoğalınca ileride müslümanın îtikâdî nifaka yaklaşma tehlikesi doğabilir.
(Ahmet SEZİKLİ)

Büyük günahları işleyen kafir olur mu?

Bu soruyu cevaplarken, işlediği günahlarla övünen ve bunlardan pişmanlık duymayanların konumuz dışında olduğunu hemen belirtelim. Asıl mevzumuz, inandığı halde bu tür günahlara düşen ve onlardan pişmanlık duyanlardır.

Ehl-i sünnetin dışında kalan mutezile mezhebi ve haricilerin bir kısmı, “büyük günah işleyenlerin kafir olacağını veya imanla küfür ortasında kalacağını” söyler ve bunu şöyle izah etmeye çalışırlar: “büyük günahlardan birini işleyen bir mü'minin imanı gider. Çünkü Cenab-ı Hakk'a inanan ve cehennemi tasdik eden birinin büyük günah işlemesi mümkün değildir. Dünyada hapse düşme korkusuyla kendini kanun dışı yollardan koruyan birinin, ebedi bir cehennem azabını ve Cenab-ı Hakk'ın gadabını düşünmeyerek büyük günahları işlemesi, elbette onun imansızlığına delalet eder.”

İlk bakışta doğru gibi görünen bu hüküm, insanın yaradılışını bilmeyen sakat bir düşüncenin mahsulüdür. Bediüzzaman Said Nursi hazretleri, bu sorunun cevabını Lem'alar adlı eserinde şu şekilde vermektedir: “... İnsanda hissiyat galip olsa, aklın muhakemesini dinlemez. Heves ve vehmi hükmedip, en az ve ehemmiyetsiz bir lezzet-i hazırayı (el altında bulunan hazır bir lezzeti), ileride gayet büyük bir mükafata tercih eder. Ve az bir hazır sıkıntıdan, ileride büyük bir azab-ı müecceleden (sonradan gelecek, tehir edilmiş bir azaptan) ziyade çekinir. Çünkü tevehhüm ve heves ve his, ileriyi görmüyor. Belki, inkar ediyorlar. Nefs dahi yardım etse, mahall-i iman olan kalb ve akıl susarlar, mağlup oluyorlar.

Şu halde; kebairi (büyük günahları) işlemek, imansızlıktan gelmiyor, belki his ve hevesin ve vehmin galebesiyle, akıl ve kalbin mağlubiyetinden ileri gelir.”

Evet, bediüzzaman hazretleri'nin ifade ettiği gibi, insanın yaradılışında cennetin akıl almaz lezzetlerini çok ötelerde görmesi ve bu yüzden onları ikinci plana atıp, hemen eli altındaki günah lezzetlerine meyletmesi gibi bir özellik vardır. Çok acıktığı için kendisini en yakın lokantaya atan bir adamın, ısmarladığı iki porsiyonluk döner 10-15 dakika gecikeceği için hemen eli altında bulunan kuru ekmeği kemirmeye başlaması ve midesinin yarısını onunla doldurması, bu sırdandır.

Yine bediüzzaman'ın dediği gibi, insan bir ay sonra gireceği bir hücre hapsinden çok, hemen yemek üzere olduğu bir tokattan korkar. Yani bu hissiyata göre cehennem azabı, onun için çok uzaktır ve Allah da zaten affedicidir.

İşte insan, bu mülahazalarla 'imanlı olmasına rağmen, günahlara meyleder ve nefsinin de desteklemesiyle içine düşebilir. Evet büyük günahları işlemek, imansızlıktan gelmez. Fakat o günahlar, tövbe ile hemen imha edilmezse, insanı imansızlığa götürebilir. Bu konuda yine bediüzzaman'ı dinleyelim:

“günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra, ta nur-u imanı (iman nurunu) çıkarıncaya kadar katılaştırıyor. Her bir günah içinde küfre (Allah'ı inkara) gidecek bir yol var. O günah, istiğfar ile çabuk imha edilmezse, kurt değil belki küçük bir manevi yılan olarak kalbi ısırıyor...”
(Alaaddin Başar)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Münafık kimdir, büyük günahları işleyen kafir olur mu?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İtikadı düzgün Müslümanlar Cehenneme girmez deniyor.Günahları ne olacaktır?
» Benim şefaatim ümmetimin günah-ı kebair (büyük günah) işleyen kısmınadır
» Bu Günahları İşliyormusunuz.................
» Kalbin günahları haset, riya, kibir!
» Yüce Allah'ın münafık saydıkları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

İslamiyet ( Her Müslüman 'a Lazım Din 'i Bilgiler )

 :: İslamiyet Genel
-
Buraya geçin: