Sanki kendisi hasta olmuş; can çekişme durumuna gelmiştir. Malından ve elindeki dünyalıktan ümidini kesmiştir. Akrabadan, çocuklardan, aileden artık fayda yoktur. Sonunda bunları bırakıp gidecektir. Nefesi kesildikten sonra da, kabre koymak için hazırlık yapacaklardır. Kefeni getirilecek, yıkayıcıya teslim edilecek, tabuta konacak, cenaze namazı kılınacak, kabre götürüp içine koyacaklar; yatırıp üzerine de toprak atacaklar. Sonra orada bırakıp gidecekler.

Kısaca düşünüp şunu anlayacaktır : Yüce Hakk’ın zatından başka, hiç bir şeyin kalıcı durumu yoktur.