iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Masonların Törenleri, Kıyafetleri Ve Diğer Özellikleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
haydarı kerrar
Administrator

Administrator
haydarı kerrar


Mesaj Sayısı : 2630
Kayıt tarihi : 24/05/09
Nerden : ANKARA

Masonların Törenleri, Kıyafetleri Ve Diğer  Özellikleri Empty
MesajKonu: Masonların Törenleri, Kıyafetleri Ve Diğer Özellikleri   Masonların Törenleri, Kıyafetleri Ve Diğer  Özellikleri Icon_minitimePaz Mart 21, 2010 12:21 am

Masonların Törenleri, Kıyafetleri Ve Diğer
Özellikleri

YEMİN TÖRENİ

Mason, intişap ettiği her derecede yeniden yemin eder; fakat bu yeminlerin en önemlisi muhakkak ki, Çıraklığa kabul töreninde haricinin Mason olduğu zaman yaptığı yemindir.
Klasik yemin metinlerinde başlıca üç kısım bulunmaktadır:

Yakarma: Çoğu zaman ilahlara, fakat bazen de şeytani kuvvetlere, şüphe götürmez mahiyetlere yemin garantisi olarak çağrıda bulunur.
Söz verme: Yeminin konusudur. Burada mümkün olduğu kadar istenilenler açıkça belirtilir.
Lanetleme: Yemin tutulmaması halinde verilecek cezalar sayılır.
Bazı rintlerde, Çırak derecesinde, ilk yemin, sol elde kadeh, sağ el kalbin üzerinde olarak yapılır. Bu sırada, kadehte saf su vardır. Bu iki hareket, birlikte Adayın safiyet ve içtenliğini sembolize etmektedir. İkinci yemin sırasında, Aday, sol eliyle tuttuğu açık bir pergelin ucunu kalbine bastırırken, sağ elini de kılıç üzerindeki gönyeye koyar. [72]

Masonlukta sır vermenin sonu. Sırların açıklanması halinde kafanın kesilmesi, birinci derece nizam durusu ile taahhüt edilmektedir.

MASONLARIN LOCAYA GİRİŞLERİNDE ETTİKLERİ YEMİN

"Kalbim göğsümün sol tarafından, dilim ağzımın dibinden koparılacak; boğazım kesilecek; vücudum vahşi atlar tarafından parçalanacak; med ve cezirin aktığı bir noktada deniz kumunun içine 24 saat gömülecek; sonra kül oluncaya kadar yakılıp dört rüzgarın estiği bir yerde havaya atılacak ve böylece hatıram tamamen kaybolmuş olacaktır. Tanrı yardımcım olsun." [73]

Bu yemin, her fırsatta insancıl olduklarını öne süren masonların, aslında vahşete ve şiddete son derece açık bir felsefenin ve geleneğin temsilcisi olduklarını göstermektedir. Ayakta sağ eli, dört parmak bitişik, baş parmak gönye teşkil etmek üzere kaklık olarak boğazın altına koymak ve sol kolu aşağıya sarkıtmaktır. Daha sonra sağ el ufki olarak sağ omuza doğru çekilir (kesme işareti) ve aşağıya indirilir. [74]

ÖLÜM ODASI


TEFEKKÜR ODASI

Mason adayı Locaya kabul (Tekris) töreninden evvel hala "Harici"dir ve Tefekkür Hücresi denilen karanlık bir odada bir müddet yalnız kalması gerekir. Masonlara göre, mason olmayan diğer insanlar harici olarak nitelendirilir.
Harici, tekrisinden evvel, "Tefekkür Hücresi"ne alınır. Burası, duvarları siyah boyalı, kemikler, bir insan kafatası, küçük bir masa, bir tabure ve bir yazı takımı bulunan bir hücredir. Masanın üstünde, bir parça ekmek, bir su testisi, birinde tuz diğerinde kükürt bulunan iki küçük kap vardır. Ayrıca, duvarları sembolik resimler de süsler: "Sebat ve Uyanıklık" kelimelerini taşıyan bir şerit, ortada bir horoz, bir tırpan, bir kum saati ve "Vitriol" kelimesi.
Hücre, meşale veya bir gece lambası ile aydınlatılır. Harici, sorulanlara yazılı cevabı burada verecek, "vasiyetname"sini de burada hazırlayacaktır. [75]
Eski Rose - Croix'lara atfedilen "Vitriol" kelimesinin harfleri "Visita Interiora, Terrace, Rectificandoque, Invenies, Occultum, Lapidem" (Yerin içine gir, araştırarak gizli taşı bulacaksın) anlamına gelmektedir. Bu iç ego'yu aramaya davettir. [76]

ORTA HÜCRE

Orta Hücre adı verilen Usta Locası tekrislerde iki bölmeden meydana gelir. Birinci bölme "Hikal" ikincisi "Debhir" adını taşır. Hikal, Hiram'ın öldürdüğü, Debhir dirildiği odadır. Hikal beyaz gözyaşı damlalarıyla süslü örtülerle, Debhir, altın serpili, mavi örtülerle kaplıdır. Hiram dirilmiştir. Usta tekrisinin amacı da budur: Tekrisli artık mürit olmuştur ve Nur saçmaktadır. [77]
Orta Hücre denilen bu locadaki bölümlerin adları İbranice'den gelmektedir. Masonlukta bunun gibi İbranice’den alınma iki yüz'den fazla kelime kullanılmaktadır.


ADAYIN FİZİKSEL HAZIRLIĞI

Mason adayı "tefekkür hücresi"nden çıktıktan sonra elbiselerinden bir kısmını çıkartır. Böylece:

Sol kol ve sol göğüs açık
sol bacak ve sağ diz çıplak
ve sol ayak ayakkabısızdır. [78]


BOYUNA GEÇİRİLEN İP

Adayın hazırlığı, boynuna bir ip geçirilerek tamamlanır. Bu ip, haricinin geldiği dünya ile mevcut ilişkilerini sembolize eder. Burada Adayın, gözleri de bir bağ ile örtülür. Bu bağ, aday "Nuru ziyaya kavuştuğunda" açılır. Bağın açılması, tekris olanın, duyması gereken "tekris şoku"nu somutlaştırır. [79]

MEZMURLAR
BAB: 149 / 7-8-9
S: 628 Milletlerden öç alsınlar; Ve ümmetleri tedip etsinler; onların krallarını zincirlerle, ve ileri gelenlerini demir bukağılar ile buğlasınlar; Ta ki, yazılmış olan hükmü onlara karşı yürütsün.

Locaya girecek mason adaylarının boynuna M. Tevrat’ın bu emri doğrultusunda zincir, ip bağlanarak, şahsın uluslararası siyonizmin kontrolüne girdiği simgelenmektedir. Namzetlerin boyunlarına birer ip geçirilir, sağ ellerinin ikişer parmakları dudakları üstüne koyulur. Hepsi boynundan geçirilmiş olan ipin ucu Merasim Üstadının elinde olduğu halde, namzetler içeriye alınır.

S. Buraya nasıl getirildiniz?

C. Boynuma geçirilmiş bir iple.

Daha sonra bir başka cevapta, ipin yemini tutmayan Masonun asılması için kullanılacağı ve başı kesildikten sonra vücudunun sahilde med ve cezirin bıraktığı izin altına gömüleceği yazılıydı. [80]

NİZAM VAZİYETİ

3.Derece Nizam Vaziyeti
Sağ kol parmaklar bir gönye gibi birleştirilmiş şekilde kalbin altında (elbisenin içine doğru) tutulur. [81]

ÇIKIS
BAB: 4 / 6
S: 56 Ve Rab ona dedi: Şimdi elini koynuna koy.

BEYAZ ELDİVENLER

Masonların beyaz eldivenleri, safiyetin sembolüdür. Onun, Hiram’ın katline iştirak etmemiş olduğunun bir delilidir. [82] Yüksek dereceli masonlar, sembollerden oluşan masonik kıyafetleri ve beyaz eldivenleri ile.

Masonların Özellikleri

Masonluğun, özelliklerini anlatan bu bölümde;

(a) Basında yayınlanan "Masonluk"
(b) Kendi belgeleri ile "Masonluk" tanıtılmıştır.

Bu ikisi arasındaki zıtlıklar, uzun yorum ve açıklamaları gerektirmeyecek kadar barizdir. Masonların "Nokta" dergisi ile yaptıkları röportaj, aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı dikkate alınmıştır. Gelişim Nokta dergisi geniş bir okuyucu kitlesine hitap eden tanınmış bir dergidir. [83] Dergide yayınlanan şekliyle "Masonluk" masonların kendi kaynaklarıyla çelişki teşkil etmektedir. Bahsi geçen konular oldukça önemli ve hassas noktalara değinmektedir. Röportajda önde gelen faal masonların da ifadeleri yer almaktadır. Ve bu tür masonik yayınlarla (Nokta'nın da içinde bulunduğu Gelişim Yayınları sahibi Ercan Arıklı masondur.) masonlar kendilerini gizlemeye ve dikkatleri üzerlerinden çekmeye çalışmaktadırlar.

MASONLUKTA GİZLİLİK VE SIR

"Hür ve kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası" derneği Başkanı Üstat Sekür Ökten ve Üstat vekili Halil Mülküs, Nokta dergisine "Masonlukta gizlilik" prensibini şöyle açıklamışlardır:

Sekür Ökten: Derneğimiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Dernekler Kanunu'na göre faaliyette bulunur. Gizli değildir. Üyelerinin kimler olduğu, gelirleri, masrafları, merkez ve şubelerinin adresleri tüzüklerinde gösterilmiştir.
Nokta: Bazı çevreler tarafından sürekli suçlanıyorsunuz, size yönelen bu olumsuz tepkilerin kaynağı ne olabilir? Halil Mülküs: Valla biz özellikle gizli bir cemiyet değiliz, bunu kesinkes açıklıkla söylemek durumundayım.
Nokta: Girişte yapılan gizli merasimden söz ediliyor. Biraz anlatır misiniz? Sekür Öktem: Bizim hiç bir toplantımız ve merasimimiz gizli değildir. [84]

Masonların kendi belgelerinden gizlilik ve sır tutmaya verdikleri önem, Gelişim Nokta dergisindeki ifadeleri ile zıtlık arz etmektedir. Mason yükümlülüklerini belirten Anderson Yasası, "Davranış" maddesi 4. Fıkrasında şöyle geçmektedir:
Mason olmayan yabancılar bulunduğunda sözlerinizde ve tutumunuzda öyle ketum ve ihtiyatlı olunuz ki en ince zekalı yabancı bile duyulması uygun olmayan şeylerin farkına varmasın; [85]

Masonluk sırları-ketumiyet ve susmanın fazileti
Masonluk bazı sırlarını ve hakikatleri maskeler. Arzu edenler ise esasen hafifçe maskelenmiş olan bu hakikatleri bulabilirler. Bu hakikatlerin bazı zayıf ve düşüncesizlere açıklanması ise tehlikeli olabilir. Hatta onların mevcut olan ihtiyaçlarını dahi yok edebilir. Masonluğu intisap edenlerinkini ise kuvvetlendirir. Kadim sırların tesis edilme sebebi bundan ileri gelmektedir. Bunlar bilgi ve hikmet arayıcıları için bu işe başlangıç, veya verilecek malumata hazırlık safhası vazifesini gören mekteptir. "doğru dürüst bir hazırlık safhasından geçmeden verilen hakikatler bunları alanlar için yıkıcı ve şaşırtıcı olabilir" [86]
Son satırdan anlaşılacağı gibi masonluğun her kademesinde bir alt dereceye verilmesi mahsurlu olan sırlar ve görevler mevcuttur.

"Gayet iyi anlaşılacağı gibi, masonluk gizli bir cemiyet değil, kapalı bir cemiyettir. Bu gizlilik, bu kapalılık, bütün insanların, bütün masonik sembolleri anlayacakları seviyeye ulaşmalarına kadar sürecek ve ancak insanlık bu mertebeye ulaştıkları gün masonluğa ihtiyaç kalmayacaktır." [87]

Yani din dışı bir felsefeyi benimsemiş bir toplum kurulduğu zaman, masonluğa ihtiyaç kalmayacak, masonların amacı gerçekleşmiş olacaktır. Masonluk aldatıcı bu telkini kendi üyelerine de kademe kademe verir. Yaratan Allah yerine, Kainatın Ulu Mimari inancı sokulur. İlk inanç sembol, ikinci mefkure olarak büyür, genişler, yayılır. Neticede birincisi ortadan kaldırılır.

- Efendim, Üs.•.im, hepsini anladım, iyi... güzel, fakat... su bizim mesleğin bu kadar derecata ayrılması, ve bunların aralarında bu kadar seneler olması ne oluyor? Neden bu bir dereceden ibaret olmuyor? Hiç olmazsa üç dereceden... Neden bu mesleğe girenler mesleğin anlatmak istediği hakikatleri ilk günden itibaren görmesinler? Neden onları bir din kitabı gibi, bir felsefe tarihi gibi, bir içtimai meslek eseri gibi okumasınlar? Anlayamaz mıyız?

...Hatta bugünün ilmi, felsefesi dediğimiz şeylere ait neşriyatı kaç kişiniz takip ediyor? Kaçınız biliyor? Hatta te.•.ris edildiğiniz zaman size verilmiş olan kitapları bile kaç kişiniz okumuştur? Siz bu kadar az zahmetle, okunacak bir iki kitabı bile okumaya üşenirseniz, biz size otuz üç dere.•.nin ihtiva ettiği hakayıkı nasıl ve niçin birdenbire verelim?

Hem oğlum, bu Yalnız Mas.•. akidelerini tedrici bir surette ruhlara sindirmek meselesi değil, aynı zamanda bir (istifa) meselesidir. Öyleleri vardır ki bu mesleğin efkarını temessül edemeyecektir; o gibileri tecrübeye ve binaenaleyh tedrice tabi tutmak ve icabında kabiliyetinin hududundan ileri geçmesine mani olmak, hatta icap ederse camia harici bırakmak lazım gelir. Halbuki senin dediğin olursa tehlikeli adımlar atılmış olur" [88]

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşılabileceği gibi, masonluğa yeni kabul Edilmiş olan bir şahıs, yükselebilmek için kendinden daha üst derecelerde bulunan biraderlerinin onayına muhtaçtır. Dolayısı ile üst derecedeki masonik görev ve sorumlulukları yerine getirmeyecek, gizliliği sağlayamayacak olan bir masonun biraderlerinden teşvik görmesi, yani bir üst dereceye terfi etmesi mümkün değildir.

"Zaten hariciler, Mas.•.luk hakkında çok şey bildiklerini zannederler. Fakat Mas.•.larda sır yok değildir. Bu müessesede gizli şeyler vardır. Bundan başka bir de sır ve hikmet vardır. Sır gibi gizlenen şeyler, mutat merasimle bir takım kelime ve işaretlerdir. Bunlar, Mas.•.ları yek diğerine tanıtır. Derecelerini göstermek için birer remizden ibarettir. Bu remizler birer ananedir ki, tamamen hür fikirli olan İngilizler bile bu ananevi merasim ve rumuzati olduğu gibi muhafa ile bu merasim, işaret ve remizlere şiddetle merbut kalmışlardır". Frans Karl'ın gizlenen şeyler hakkındaki mütealası doğrudur. Müptediler yalnız birinci dereceye mahsus remiz ve işaretleri bilirler. Ondan sonra da terfi ettikleri dereceleri remz ve işaretlerini öğrenebilirler. Demek oluyor ki, derecelere göre Mas.•.lar arasına bile gizli remiz ve işaretler vardır. Şu halde bu remiz ve işaretlerin ve başka Mah.•.lerde sarf edilen sözlerin, yapılan münakaşaların Mah.•.dahilinde kalması lazımdır. Binaenaleyh Az.•.KK.•.im ketumiyeti bütün manasıyla muhafaza ederek bizi nur ve ziyaya kavuşturan Muh.•.Mah.•.e ilk dahil olduğumuz gün verdiğimiz namus sözünden hiç bir suretle inhiraf etmemeliyiz." [89]

“Sizlere tevdi olunan bu sırrı Mason eşi olmayanlara asla açıklamamalısınız. Böylece eşlerimizin sır tutmak üzere verdikleri söze ihanet etmiş durumda olmalarına neden oluruz, sır saklama konusunda önemli bir husus da, eşlerimize ait Masonik evrak ve yayınları itina ile korumaktır. Şayet günün birinde bu evrakı koruyamayacak duruma düşersek, hepsini Mason biraderlere teslim etmeliyiz." [90]

Masonların sır tutmaya verdikleri önem sık sık vurgulanmaktadır. Böyle bir titizlik yalnızca bir dernek olduğu iddia edilen masonluğun, bir dernekten ziyade, örgütsel bir statüde bulunduğunu göstermektedir.

“Nihayet zulmet perdesi yırtılarak gözlerim açıldı, bu anda gördüğüm manzaranın ihtişamı ve sevgili kardeşimin müşrik bakışları ile nurlu nasiyelerinin parıltısını asla unutamayacağım. Uçları bana çevrilmiş olan kılıçlar huzurunuzda verdiğim namus sözünü ihtar ediyor, bundan caydığım takdirde alınacak intikamın dehşetini ifade ediyordu.” [91]

"Ketumiyetin zevki şuradadır: Herkesin vakıf olmadığı bir sırra agah olanlar arasında yek diğerine yaklaşmak ve birbirini sevmek hassası vardır. Dünyanın en eski bir cemiyeti olan Mas.•.lugun asırlardan beri zaman ve mesafeleri kucaklayarak heyeti içtimaiyede oynadığı hayır kar rol ketumiyet sayesinde müessir olmuştur... İşte bu muazzam hadiseler, isler yaygara ile olmaz. KK.•.im, sır saklamanın, ketumiyetin kudreti burada görülür. Büyük faidesi de büyük mefkureye ulaşmak içindir. Bütün müttefiklerin ve filozofların eserlerinde ketumiyet en mühim bir vasfı ahlaki ve insani olarak gösterilmektedir. Remizleri ve mabetlerde geçen hadiseleri, münakaşaları ifşa etmek, tabirimi mazur görünüz, gayri ahlaki, gayri insani bir harekettir; ahde ve mefkureye ihanettir..." [92]

Gerçekten, masonluk sırlarını ifşa etmek masonluğa ihanet etmek manasına gelmektedir.

“Bundan başka, yerli ve yabancı eski gazete ve dergilerde, ya da başka bir yerlerde, Türkiye masonluğu ve masonları üzerine yazılmış, ister lehte, ister aleyhte olsun, makale, haber vs. ye rastlayan kardeşlerimizin bunları da bildirmeleri, Mimar Sinan locasının çalışmaları için çok faydalı olacaktır." [93]

Masonların gerek yayınlarında gerekse toplantılarında sık sık yaptıkları bu gibi anonslar, kendi aleyhlerindeki faaliyetleri tespit ederek bunları bir plan dahilinde etkisiz hale getirme çalışmalarının bir parçasıdır.

MASONLUĞUN DEĞİŞMEZLİK PRENSİBİ

Türk Mason Derneği Başkanı Vedat Yeğinsu;

"... Biz daha çağdaş, daha sade bir anlayıştan yanayız. Masonluğun çağa ayak uydurmasını savunuyoruz. Bizce Masonluk gizli kapaklı bir şey olmaktan çıkmalı, tüm ritüeller sadeleşmelidir... İsviçreli Masonlardan Otto Mackhmann'in şu sözleri, bu tartışmada reformcu kesimin görüşlerinin özlü bir ifadesiydi: "Masonluk, artık yüzyılın başında bu yana, ona yeni fikirler getirmeyi istemeyenlerin suçları yüzünden kocamış hale düşmüştür. Gelişme yoluna giremeyen, üstünlük kazanmasını bilmeyen bir örgüt artık tedavi edilmez bir halde çökmeye ve unutulmaya mahkumdur" diyordu Backmann. İşte bu yüzden, bütün o "demode" törenler sadeleştirilmeli, gizlilik kaldırılmalıydı..." [94]

Nokta dergisindeki ifadelerinde "ritüellerin törenlerin değişip, gizliliğin kaldırılması gereğini ifade eden masonlar, Mimar Sinan dergisinde bunun imkansızlığını şöyle belirtiyorlar:

"Halbuki, gerçek M.•. olmak isteyen bir K.•.in, M.•.lukta ilk olarak öğrenmesi ve kabullenmesi gereken kural, "M.•.lukta yenilik olmayacağı" kuralıdır... Landmark'lar ve onların değişmezliği prensibi her vesile ile işlenmiş ve açıklanmıştır. Bir reh.•. veya bir Üs.•. olmayınca, ciltlerle kitap okusanız M.lugu tam olarak öğrenemezsiniz... Bu K.ler anlamalıdırlar ki, öneri dışında hiç bir hareket tarzı M.•.il olmaz ve buna müsaade edilmez. Özetle, bizim yöntemlerimiz geleneklere bağlılığı ile bugüne kadar yaşamıştır. Bu gelenekler yıkılırsa, M.•.luğun da temeli yok olur. Bu çatı altında olanlar M.•.luk geleneklerine uyacak ve ona sahip çıkacaklardır." [95]

"Masonluğun biri ezoterik, yani öz ve iç mahiyeti; öteki de ekzoterik, yani zamana, mekana göre değişebilen ve değişmesi icap eden dış görünüşü vardır; dış görünüşü değişebilir ve yerlerini yenilerine bırakabilir, fakat Masonluğun özünü ve benliğini dokuyan mahiyeti her yerde ve her zaman aynıdır." [96]

Görüldüğü gibi masonluk, öz mahiyeti itibariyle dünyanın her yerinde, her zaman aynıdır. değişmesi mümkün değildir. Böylece Türk Masonlar iki kanada ayrılmış oluyordu. Bugün hala süren bu ayrılıktan sonra, bu kanatlardan biri olan Türk Mason Derneği’nin Başkanı olan Vedat Yeğinsu , ayrılış nedenlerini dergimize şöyle anlatıyordu:

... Aslında Yeğinsu'nun sözünü ettiği anlayış farklılaşması, Batı'da bu tarihten çok önce ortaya çıkmış ve Masonluk dünya çapında "liberal" ve "muhafazakar" kanatlara ayrılmıştı. Tabii, bu bölünmenin , burjuvazinin dünya çapında yaşadığı genel bölünmeye denk düşmesi hiç de şaşırtıcı değildi..." [97]

Masonluğun bölündüğü iddiası, onu gözlerden saklamak, güçsüz, iddiasız, disiplinsiz, başıbozuk göstererek sıradan bir dernek gibi düşünülmesini sağlamak içindir. Masonlar da kendi kaynaklarında bölünmeyi reddetmektedirler.

"Bu müşterek anlayış içinde merasim ve şekilleri bir tarafa bırakır ve isin ruhunu araştırır, incelersek bizim ritimiz olan İskoç ritine mensup bir mason diğer bütün ritüellerdeki masonu mutlak olarak kardeş tanır. Bunun dışında düşünenler masonluğu bilmeyen ve anlamamış olanlardır. Zira yukarıda belirttiğimiz gibi ideal, bir ritte ve her masonun anlayışında aynıdır. Masonluk bölünme kabul etmez. Dünyanın pek çok yerinde aynı vatan bütünlüğü içinde değişik ritlerde çalışan mason teşekkülleri asla birbirlerinin muhalifi değildir. Kardeştir. Riti ayrıdır diye bir kardeş bir kardeşine sırt çeviremez. O takdirde masonluk anlayışından yoksundur demektir." [98]

Hakiki bir mason, masonluk için tartışma ve küçümsemede bulunmaz; zira masonluk nizamları her mason için tek rehberdir. Bu itibarla bizler inançlarımızda BIR VE BERABERIZ. Uyanık olalım; yersiz ve son derece yanlış iddialara girişmeyelim; birbirimizi her gün artan bir özleyişle sevelim. [99]

MASONLUĞA GİRİŞ ŞARTLARI

Nokta dergisi: Kamuoyunda iktidarlar kurdurduğu, parlamentoları avcunun içine aldığı, ekonomiyi kontrol edip, Türkiye'yi bir ağ gibi sardığı düşünülen Mason Derneği bir "orta direk örgütü"ne dönüşmüş durumda!...

"Şimdi daha ziyade orta direkten bize üye oluyorlar. Yani yavaş yavaş orta direk örgütüne dönüşüyoruz. Maalesef epey sayıda aidatını ödemeyen insan çıkıyor."

Bunları söyleyen kişi, Türkiye'de sayıları binleri bulan "Dayanışma", "Güzelleştirme" ya da "Yardımlaşma" derneklerinden birinin Başkanı değildi. Kamuoyunda, iktidarlar devirip iktidarlar kurdurduğu parlamentoları avcunun içine aldığı, ekonomiyi kontrol edip Türkiye'yi bir ağ gibi sardığı düşünülen Mason örgütünün önde gelen üyelerinden biri söylüyordu bu sözleri.

Türk Mason Derneği Başkanı Vedat Yeğinsu, Tepebaşı'ndaki dernek binasının mütevazı bir avukat bürosundan farksız başkanlık odasında söyle sürdürüyordu aynı konuyu: "Üyelerimiz en çok memur sınıfından. Memur emeklileri asker emeklileri, doktor, hukukçu gibi meslek sahipleri.... Bütün dernekler gibi maddi sorun içindeyiz. Geçenlerde brülörümüz arıza yaptı, bir türlü değiştiremedik. Biraz para topladık aramızda. Bir arkadaş aracı oldu da vadeli olarak aldık." [100]

Fakir oldukları iddiası, gözlerden gizlenmek, güçsüz zayıf bir örgüt olarak kendilerini lanse etmek içindir.

"Yazımıza son vermezden evvel masonluğa ait bir eserde tesadüf ettiğim şu mütalaayı arz edeyim: Cizvitler, aralarına kabul edecekleri adamda temel üç vasıf ararlarmış: Bu vasıflardan birincisi hüsnü cemal, ikincisi ilmi kemal, üçüncüsü de servet-ü mal imiş. Filhakika avam kütlesi üzerinde hüküm ve tesir icra edebilecek olan bu üç temel amil masonlarda da mevcuttur." [101]

Bu umumi vasıflardan sonra bir de bizim Masonik açıdan arayacağımız bazı şartlar lazımdır. Şimdi onları inceleyelim.

1) İdealist olmak;

2) İyi isim ve şöhret sahibi olmak:

3) Maddi ve mali imkanların iyi durumda olması.

4) Haricilerin vaktinin müsait olması, [102]


"Mas.•.luk her yerde münevver zümre arasında muteberdir. Mas.•.lar, içtimai mevkie kıymet verirler. Onun için ahlaki, içtimai vazifeleri müsait olmayanları meyhanesine almazlar." [103]

MASON FELSEFESİNDE "HİKMETE ERME"

Mason felsefesinin ana noktasını teşkil eden "Sırlara vakıf olma" ve "Hikmete erme" kavramları, Mason adayının her türlü Dini inanıştan koparılıp materyalist ve Darwinist bir dünya görüşünü benimsemesinin sağlanmasıdır.

"Masonlukta hareketlerin rehberi Akil ve Hikmettir. Masonluğa göre Akıl, mevhumelerinden, batıllardan, hurafe ve hayallerden kurtulmak ve mevzuunu hakkiyle tanımaktır. Akıl ile mevhumelerden (Dini inançlardan) kurtulan kimse mevzuuna hakim olduğu zaman Hikmete ermiştir. Hakiki masonun en önemli vasfı da budur." [104]

Görüldüğü gibi, bir mason için Vahiy'e tabi olmak söz konusu değildir. Çünkü bu yanlış felsefeye göre Vahiy'in ortaya koyduğu dinler de insan aklının tarihi boyunca ortaya koyduğu eserlerdir. Akılsa sürekli gelişme gösterdiği için dinlerden üstündür. Burada esas nokta Yaratan ile Allah’ın inkarı ve materyalist bir görüşün saplantısı ile çevremizdeki olayların değerlendirilmesidir.
Oysa gerçek, akıl ve bilim, masonların iddiasının aksine, İlahi dinlerin insan ürünü olmadığını göstermektedir. Örneğin Kuran'ın pek çok mucizesi, bu kitabın bir insan sözü olmadığını, Allah'ın kelamı olduğunu apaçık şekilde ispatlar. Günümüzden 14 asır önce vahyedilmesine rağmen, ancak çağımızda anlaşılan bilimsel gerçeklerin Kuran'da haber verilmesi, bu mucizelerin sadece bir kısmıdır.

Mezmurlar
BAB: 82 / 6-7-8 Ben dedim: Siz ilahlarsınız.
Ve hepiniz Yüce Olanın oğullarısınız.
Fakat insan gibi öleceksiniz.

İnsanlar mahkumu Mevt (ölüme mahkum) İlahlardır. V e İlahlar Layemut (ölümsüz) İnsanlardır (burada insanlardan maksat tabii masonlardır.) Bu sözlerin manasını anlayan bahtiyar olur. Çünkü her şeyin anahtarı kendi elindedir. Kanunu esrarın hakikati muazzamayı sana açtığını teemmül et. Hakikati zekalara göre mesaha etmek lazımdır. Mahdut bir zeka, fena bir ruh hakikati görmeye tahammül bile edemez. Sırrı kalbinde sakla ve efaline söyle, demek ki "bilmek lazım, inanmak lazım, susmak lazım." [105]

Masonluk, "sırlar" dediği, aslında deruni, kapalı ifadelerle Allah’ın inkarı olan felsefesini adaylarına telkin ederken, Kabalizmin bir özelliği olan Dereceleme Sistemini kullanarak tedricen alıştırma yolunu izler. İnançlı bir insanı bir anda inandığı tüm değerlerden koparmak inkar ettirmek ve bu materyalist felsefeyi topluma yaymasını istemek birdenbire mümkün değildir. Hatta ona birdenbire fikirleri kabul ettirmeye kalksanız aksi tesir yapacak ve insan yapılan telkinlere karşı menfi tepki gösterecektir. İste dereceleme sistemi bu noktada kullanılmaktadır. Normal bir insanı kademe, kademe inkara alıştırmak, inançlarının "Bilim dışı-Dogmatik" olduğunu aşılamak, Diyalektik Materyalizmin, Allah ve Ahiret inancından daha bilimsel ve mantıklı, Namus-Ahlak-Aile gibi Din kökenli değerlerin çağdışı ve gericilik olduğu gibi aldatmacaları kabul ettirmek, bu derece, derece yükselterek "Eğitme" sistemi ile mümkün olmaktadır.
İlk aşamada Mason Locaları, adayları kendi dinlerini terke mecbur bırakmaksızın bir akide etrafında toplanmaya çağırırlar. Daha sonra beşeri ihtiras ve türlü faktörlerle dine bağlılıkları zayıflayan insanların kalplerindeki boşluğu ideallerle doldururlar. Yaratan Allah inancı yerine "Kainatın Ulu Mimari" inancı sokulur. İlk inanç sembol, ikincisi mefkure olarak büyür, genişler yayılır, neticede birincisi ortadan kaldırılır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Masonların Törenleri, Kıyafetleri Ve Diğer Özellikleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» CİNLERİN ÖZELLİKLERİ
» Hayvanların şaşırtan özellikleri
» Hadimlerin Ve Hüddamların Özellikleri
» RUFA�İ TARİKATI'NIN ÖZELLİKLERİ
» Şeytanın Kuranda Anlatılan Özellikleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Reddiye Kitabı Ve İslama Davet ( Nasıl Müslüman Olurum )

 :: İnsanları İmanlar 'ından Ederek, Dünyayı zulme ve Kötülüğe Boğan hırıstiyan ve yahudi kökenli akım ve görüşlere Reddiye :: masonluk, kötülükleri Ve Reddiyesi
-
Buraya geçin: