iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 (Resulullah´in sav. Hayati 37. Sayfa) HABBAB BİN ERET'İN MÜSLÜMAN OLMASI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




(Resulullah´in sav. Hayati 37. Sayfa) HABBAB BİN ERET'İN MÜSLÜMAN OLMASI Empty
MesajKonu: (Resulullah´in sav. Hayati 37. Sayfa) HABBAB BİN ERET'İN MÜSLÜMAN OLMASI   (Resulullah´in sav. Hayati 37. Sayfa) HABBAB BİN ERET'İN MÜSLÜMAN OLMASI Icon_minitimePtsi Mart 15, 2010 3:40 pm

Resulullah´in sav. Hayati 37. Sayfa



36. Sayfa´ya BURDAN <------------> BURDAN 38. Sayfa´ya


HABBAB BİN ERET'İN MÜSLÜMAN OLMASI

Habbab bin Eret, Ümmü Anmar adında İslâm düşmanı bir kadının azadlı kölesi idi. Demirci idi, kılıç yapardı. Peygamber Efendimizle öteden beri görüşür ve konuşurdu.
Resûl-i Kibriya Efendimiz henüz Dârü'l-Erkam'a yerleşmediği bir sırada gelip Müslüman oldu.
O günlerde Müslüman olmak ve hele Müslümanlığını ilân etmek demek, malından ve canından olmayı göze almak demekti. Buna rağmen, Hazret-i Habbab, zerre kadar korku eseri göstermeden İslâmla şereflendiğini kahramanca ilân ve izhar etti.
Kureyşli müşrikler, Müslüman olduğunu duyunca onu da eziyet ve işkencelere tabi tuttular. Ümmü Anmar hiddetinden çıldıracak gibiydi. Onu bağlattı, ateşte kızdırttığı demirle başını dağlattı. Hazret-i Habbab, geçim vasıtası olan mesleğiyle şimdi işkenceye uğruyordu! Ama nafileydi! Onun gönlü îmân ateşiyle çoktan tutuşmuştu.
Bir gün çıkıp Resûlullahın huzuruna geldi. Ümmü Anmar'dan ve başının ızdırabından şikâyet etti.
Peygamber Efendimiz:
"Ya Rab! Habbab'a yardım et!" diye duâ etti.
Bu duânın hemen akabinde Ümmü Anmar şiddetli bir baş ağrısına mübtelâ oldu. Ağrının ızdırabından inler dururdu. Sonunda kendisine, başını ateşle dağlaması tavsiye edildi. Hz. Habbab da bir müddet onun başını dağladı.



Hz. Habbab Ateş Alevi İçinde

Merhametten mahrum müşrikler, bir gün Hz. Habbab'ın gözleri önünde kocaman bir ateş yaktılar. Onu ateşin üzerine yatırıp, ayaklarıyla göğsüne bastılar. Bir müddet öyle bıraktılar.203
Seneler sonraydı... Hz. Ömer, İslâmın halifesi idi. Yanında Hz. Habbab bulunduğu bir sırada, İslâm uğruna çektikleri ezâ ve cefâyı kastederek:
"Yeryüzünde şu meclise bundan daha layık ve müstehak olan, sadece bir tek adam vardır," diye konuştu.
Hz. Habbab merak edip,
"Yâ Emire'l-Mü'minîn! Kimdir o?" diye sordu.
Hz. Ömer,
"Bilâl'dir" diye cevap verdi.
Hz. Habbab,
"Yâ Emîre'l-Mü'minîn! O benim kadar işkence çekmemişti. Çünkü, müşriklerin eziyetlerinden Bilâl'i koruyan vardı. Benim ise, koruyucu hiçbir kimsem yoktu ve olmadı da" dedikten sonra müşrikler tarafından ateş içine yatırılmasını şöyle anlatmıştı:
"Birgün müşrikler beni tuttular. Ateş yaktılar. Ateşin içine beni sırt üstü yatırdılar. Sonra adamın biri göğsümün üzerine bastı. Yer soğuyuncaya kadar da beni bırakmadı!"
Bu sözlerinden sonra da Hz. Habbab, sırtını açtı. Ateş yanıklarından sırtı alaca olmuştu.



Peygamberimize Başvurması

Her türlü eziyet ve işkenceye rağmen Hz. Habbab, îmân ve İslâmiyetinden zerre kadar ta'viz vermiyor, Allah ve Resûlüne sonsuz muhabbetini izhar etmekten çekinmiyordu.
O, bir köle idi. Müşriklerle başa çıkacak durumda değildi. Maruz kaldığı ezâ ve cefâlardan dolayı Resûlullaha başvurmaktan başka elinden hiç bir şey gelmiyordu. Bir gün öyle yaptı. Efendimizin huzuruna çıkarak,
"Ya Resûlallah! Çektiğimiz şu işkencelerden kurtulmamız için Allah'a duâ etmez misin?" dedi.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, hem ibret, hem de müjde dolu şu cevabı verdi:
"Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki, demir tarakla bütün derileri, etleri soyulup, kazınırdı da bu işkence yine onu dininden döndüremezdi. Testere ile tepesinden ikiye bölünürlerdi de, yine bu işkenceler onları dinlerinden geri çeviremezdi.
Allah, elbette bu işi (İslâmiyeti) tamamlayacaktır ve bütün dinlerden üstün kılacaktır. Öyle ki, hayvanına binip San'a'dan Hadramut'a kadar tek başına giden bir kimse, Allah'tan başkasından korkmayacak, koyunları hakkında da kurt saldırmasından başka hiç bir endişe duymayacaktır.
Fakat siz acele ediyorsunuz."204



As bin Vail'e Verdiği Cevap

Hz. Habbab'ın azılı müşriklerden As b. Vâil'den mühimce bir alacağı vardı. Birgün gidip alacağını istedi. Bu azılı müşrik,
"Muhammed'i inkâr etmedikçe, sana olan borcumu ödemeyeceğim" dedi.
Hz. Habbab,
"Ben herşeyimden vazgeçerim, yine de ölünceye kadar ve öldükten sonra dirilinceye kadar onu red ve inkâr etmem" diye cevap verdi.
Bunun üzerine As bin Vâil,
"Ben, öldükten sonra dirilecek miyim?
Eğer böyle birşey olacaksa, sabret. Diriltilip, malıma ve evlâdıma tekrar kavuştuğum o gün sana olan borcumu öderim"205 diye küstahça konuştu.
As bin Vâil'in bu sözleri üzerine Cenâb-ı Hak, indirdiği âyet-i kerimelerde şöyle buyurdu:
"Şimdi şu âyetlerimizi ve 'Elbette bana mal ve evlad verilecektir!' diyen adamı gördün mü?"
O, gayba muttali mi olmuş? Yoksa Rahmânın huzurunda bir söz mü almış?
Hayır, öyle değil, biz onun dediğini yazacağız ve azabını da çoğalttıkça çoğaltacağız.
Ve o söylediği şeyleri hep elinden alacağız da, o bize tek başına gelecektir." 206
Hz. Habbab, her türlü tehlikeyi göze alarak Müslümanlığını ilân ettiği gibi, çekinmeden yeni Müslümanlara Kur'ân-ı Kerimi okutmak ve öğretmekle de meşgul olurdu.
Hz. Ömer, elinde yalın kılıç, eniştesi ve kızkardeşinin evine hışımla girdiği zaman da yine bu fedakâr Sahabî onlara yeni inen âyetleri okuyor ve öğretiyordu.

203. İbni Sa'd, Tabakât: 3/165
204. Buharî: 4/238-239
205. İbni Sa'd, Tabakât 3/164-165
206. Meryem Sûresi, 77-80
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
(Resulullah´in sav. Hayati 37. Sayfa) HABBAB BİN ERET'İN MÜSLÜMAN OLMASI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» (Resulullah´in sav. Hayati 123. Sayfa) ŞAİR KÂ'B BİN ZÜHEYR'İN MÜSLÜMAN OLMASI
» (Resulullah´in sav. Hayati 114. Sayfa) AMR BİN ÂS, HÂLİD BİN VELİD VE OSMAN BİN TALHA'NIN MÜSLÜMAN OLMASI
» (Resulullah´in sav. Hayati 27. Sayfa) İLK MÜSLÜMAN HZ. HATİCE
» (Resulullah´in sav. Hayati 28. Sayfa) HZ. ALİ'NİN MÜSLÜMAN OLUŞU
» (Resulullah´in sav. Hayati 44. Sayfa) KIRKINCI MÜSLÜMAN HAZRET-İ ÖMER

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ( SAV) Hakkında Herşey

 :: Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV)
-
Buraya geçin: