iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Vakit Namazınızı Kıldınızmı?

Hoş Geldiniz Forumdaki Konulardan Tam Anlamıyla Faydanalabilmek İçin Giriş Yapınız Uye Degılsenız 1 Dakıkanızı Ayırarak Kayıt Olunuz---ByNoKta
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi

CİNLERE, ŞEYTANLARA, İFRİTLERE ve DİĞERLERİNE, BÜYÜYE VE SİHRE KARŞI İNSANLARIN KALESİ ( SİTEMİZDEKİ HERŞEY ÜCRETSİZ ve KARŞILIKSIZDIR )
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
gespenst
Administrator

Administrator
gespenst


Mesaj Sayısı : 1393
Kayıt tarihi : 23/07/09
Yaş : 44
Nerden : ANKARA

Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler Empty
MesajKonu: Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler   Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler Icon_minitimePaz Ocak 24, 2010 11:56 am

Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e İtaat İle İlgili Ayetler

قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُم اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ
(1) “De ki: Eğer siz Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.”
Âl-i İmran 31
قُلْ أَطِيعُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّ اللهَ لاَ يُحِبُّ الْكَافِرِينَ
(2) “De ki: Allah’a ve Rasulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah kâfirleri sevmez.”
Âl-i İmran 32
أَطِيعُوا اللهَ وَالرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
(3) “Allah’a ve Rasulüne itaat edin; umulur ki merhamet olunursunuz.”
Âl-i İmran 132
وَمَنْ يُطِع اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الاَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
(4) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.”
Nisâ 13
وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُ يُدْخِلْهُ نَارًا خَالِدًا فِيهَا وَلَهُ عَذَابٌ مُهِينٌ
(5) “Kim Allah’a ve Rasulüne isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.”
Nisâ 14
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً
(6) “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Rasule itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah’a ve Rasulüne döndürün. Şayet Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, bu daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.”
Nisâ 59
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إلا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللَّهِ
(7) “Biz, Rasullerimizden hiç birini, ancak Allah’ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik.”
Nisâ 64
فَلاَ وَرَبِّكَ لا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لا يَجِدُوا فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
(8 ) “Hayır, Rabbine and olsun ki, onlar aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”
Nisâ 65
وَمَنْ يُطِع اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَأُولَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنْ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا
(9) “Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, işte onlar Allah’ın nimet verdiği Nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar ne iyi arkadaştırlar.”
Nisâ 69
مَنْ يُطِعْ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللَّهَ وَمَنْ تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا
(10) “Kim Rasule itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara koruyucu olarak göndermedik.”
Nisâ 80
أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُوا فَإِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا أَنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلاغُ الْمُبِينُ
(11) “Allah’a itaat edin, Rasule itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki, Rasulümüze düşen apaçık bir tebliğdir.”
Mâide 92
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَصْلِحُوا ذَاتَ بَيْنِكُمْ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ
(12) “...Eğer mümin iseniz Allah’tan korkun, aranızı düzeltin, Allah’a ve Rasulüne itaat edin.”
Enfâl 1
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلاَ تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنْتُمْ تَسْمَعُونَ
(13) “Ey iman edenler! Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve siz işitiyorken ondan yüz çevirmeyin.”
Enfâl 20
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
(14) “Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin; (yoksa) çözülüp ayrılığa düşersiniz ve gücünüz gider. Sabredin, şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.”
Enfâl 46
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
(15) “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi davet ettiği zaman Allah’a ve Rasulüne icabet edin. Bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz hakikaten yalnız Ona dönüp toplanacaksınız.”
Enfâl 24
وَاللَّهُ وَرَسُولُهُ أَحَقُّ أَنْ يُرْضُوهُ إِنْ كَانُوا مُؤْمِنِينَ
(16) “…Eğer mümin iseler, Allah ve Rasulü razı edilmeye daha hak sahibidir.”
Tevbe 62
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنْ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ سَيَرْحَمُهُم اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
(17) “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder kötülükten sakındırırlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah’a ve Rasulüne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır. Allah Aziz’dir, Hakîm’dir.”
Tevbe 71
إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَنْ يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُولَئِكَ هُم الْمُفْلِحُونَ
(18) “Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Rasulüne çağrıldıkları vakit müminlerin sözü ‘işittik ve itaat ettik’ demeleridir. İşte felaha erenler bunlardır.”
Nûr 51
وَمَنْ يُطِع اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ فَأُولَئِكَ هُمْ الْفَائِزُونَ
(19) “Kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder ve Allah’tan korkup sakınırsa, işte kurtuluşa erenler bunlardır.”
Nûr 52
وَأَنذِرْ النَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيهِمْ الْعَذَابُ فَيَقُولُ الَّذِينَ ظَلَمُوا رَبَّنَا أَخِّرْنَا إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ نُجِبْ دَعْوَتَكَ وَنَتَّبِع الرُّسُلَ
(20) “İnsanları, kendilerine azabın geleceği günden uyar.(O gün) zalimler: ‘Rabbimiz bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin davetine icabet edelim ve Rasullere uyalım’ derler...”
İbrahîm 44
ياقَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِىَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُمْ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
(21) “Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun ve ona iman edin ki (Allah) günahlarınızı bağışlasın ve sizi elim azaptan korusun.”
Ahkâf 31
وَمَنْ لا يُجِبْ دَاِعىَ اللَّهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الأرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِنْ دُونِهِ أَولِيَاءُ أُولَئِكَ فِي ضَلالٍ مُبِينٍ
(22) “Kim Allah’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde (başına inecek belaya) engel olamaz. Kendisinin Ondan başka velileri de yoktur. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.”
Ahkâf 32
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ فِي الأَذَلِّينَ
(23) “Allah’a ve Rasulüne düşman olanlar en alçak olanlardır.”
Mücâdele 20
ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَمَنْ يُشَاقِقِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
(24) “Böyle, çünkü onlar Allah’a ve Rasulüne karşı geldiler. Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse muhakkak ki Allah cezası çetin olandır.”
Enfâl 13
قُلْ أَطِيعوُا الله َوَأَطِيعوُا الرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْ فَإِنَّمَا عَلَيْهِ مَا حُمِّلَ وَعَلَيْكُمْ مَاحُمِّلْتُمْ وَ إِنْ تُطِيعُوهُ تَهْتَدُوا وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلاَّ الْبَلاَغُ الْمُبِينُ
(25) “De ki: Allah’a itaat edin, Rasule itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, artık Rasulün sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Rasule düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.”
Nûr 54
وَمَا آتَاكُم الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
(26) “...Rasul size neyi verdiyse onu alın, sizi neden sakındırdıysa artık ondan sakının ve Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah cezası pek şiddetli olandır.”
Haşr 7
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَإِنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلاغُ الْمُبِينُ
(27) “Allah’a itaat edin ve Rasule itaat edin. Eğer yüz çevirecek olursanız artık Rasulümüze düşen apaçık bir tebliğdir.”
Teğabün 12
الَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِلَّهِ وَالرَّسُولِ مِنْ بَعْدِ مَا أَصَابَهُمُ الْقَرْحُ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا مِنْهُمْ وَاتَّقَوْا أَجْرٌ عَظِيمٌ
(28) “Yara aldıktan sonra yine Allah’ın ve Rasulünün çağrısına uyanlar, bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takva sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.”
Âl-i İmran 172
يَوْمَئِذٍ يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَعَصَوُا الرَّسُولَ لَوْ تُسَوَّى بِهِمُ الأَرْضُ وَلا يَكْتُمُونَ اللَّهَ حَدِيثًا
(29) “Küfür yoluna sapıp Rasule asi olanlar o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah’tan hiçbir haberi gizleyemezler.”
Nisâ 42
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْا إِلَى مَا أَنزَلَ اللَّهُ وَإِلَى الرَّسُولِ رَأَيْتَ الْمُنَافِقِينَ يَصُدُّونَ عَنْكَ صُدُودًا
(30) “Onlara ‘Allah’ın indirdiğine ve Rasule gelin’ denildiği vakit münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün.”
Nisâ 61
الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِنْدَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنجِيلِ يَأْمُرُهُمْ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنْ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمْ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَائِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلالَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُوا بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُوا النُّورَ الَّذِي أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
(31) “Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o Rasule, o ümmi Nebiye uyanlar (var ya) işte o Rasul onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri kaldırır. O Rasule iman edip saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen Nur’a uyanlar var ya, işte felaha erenler onlardır.”
A’raf 157
قُلْ يَاأَيُّهَا النَّاسُ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُمْ جَمِيعًا الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لا إِلَهَ إِلا هُوَ يُحْيِ وَيُمِيتُ فَآمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ الَّذِي يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَكَلِمَاتِهِ وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
(32) “De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah’ın Rasulüyüm. O’ndan başka ilah yoktur. O diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah’a ve ümmi Nebi olan Rasulüne ki O Allah’a ve O’nun sözlerine iman eder iman edin ve O’na itaat edin umulur ki, doğru yolu bulursunuz.”
A’raf 158
قُلْ إِنْ كَانَ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَاؤُكُمْ وَإِخْوَانُكُمْ وَأَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَأَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَا أَحَبَّ إِلَيْكُمْ مِنْ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُوا حَتَّى يَأْتِيَ اللَّهُ بِأَمْرِهِ وَاللَّهُ لا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ
(33) “De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabalarınız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Rasulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirene kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.”
Tevbe 24
قَاتِلُوا الَّذِينَ لا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَلا بِالْيَوْمِ الآخِرِ وَلا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَلا يَدِينُونَ دِينَ الْحَقِّ مِنُ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ حَتَّى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ
(34) “Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah ve Rasulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.”
Tevbe 29
وَمِنْهُمُ الَّذِينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ أُذُنٌ قُلْ أُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِينَ وَرَحْمَةٌ لِلَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللَّهِ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
(35) “(Yine o münafıklardan) ‘O (Rasul her söyleneni dinleyen) bir kulaktır’ diyerek Rasulü incitenler de vardır. De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır. Çünkü o Allah’a iman eder, müminlere güvenir ve o sizden iman edenler için de bir rahmettir. Allah’ın Rasulüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır.”
Tevbe 61
أَلَمْ يَعْلَمُوا أَنَّهُ مَنْ يُحَادِدِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَأَنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدًا فِيهَا ذَلِكَ الْخِزْيُ الْعَظِيمُ
(36) “Bilmediler mi ki, kim Allah ve Rasulüne karşı koyarsa elbette onun için içinde ebedi kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu büyük rüsvaylıktır.”
Tevbe 63
فَرِحَ الْمُخَلَّفُونَ بِمَقْعَدِهِمْ خِلافَ رَسُولِ اللَّهِ وَكَرِهُوا أَنْ يُجَاهِدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَقَالُوا لا تَنفِرُوا فِي الْحَرِّ قُلْ نَارُ جَهَنَّمَ أَشَدُّ حَرًّا لَوْ كَانُوا يَفْقَهُونَ
(37) “Allah’ın Rasulüne muhalefet etmek için geri kalanlar (sefere çıkmayıp) oturmaları ile sevindiler; mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad etmeyi çirkin gördüler ve ‘Bu sıcakta sefere çıkmayın’ dediler. De ki: Cehennem ateşi daha sıcaktır! Keşke anlasalardı.”
Tevbe 81
وَيَقُولُونَ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالرَّسُولِ وَأَطَعْنَا ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِنْهُمْ مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُولَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ
(38) “Allah’a ve Rasule iman ettik ve itaat ettik’ diyorlar, sonra da içlerinden bir grup yüz çeviriyor. Bunlar iman etmiş değillerdir.”
Nur 47
وَمَنْ يَقْنُتْ مِنْكُنَّ لِلَّهِ وَرَسُولِهِ وَتَعْمَلْ صَالِحًا نُؤْتِهَا أَجْرَهَا مَرَّتَيْنِ وَأَعْتَدْنَا لَهَا رِزْقًا كَرِيمًا
(39) “Sizden kim Allah’a ve Rasulüne itaat eder ve salih amel işlerse ona mükâfatını iki kat veririz ve ona bol rızık hazırlamışızdır.”
Ahzâb 31
وَأَقِمْنَ الصَّلاةَ وَآتِينَ الزَّكَاةَ وَأَطِعْنَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ
(40) “...Namazı kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Rasulüne itaat edin...”
Ahzâb 33
إِنَّ الَّذِينَ يُؤْذُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَعَنَهُمُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ وَأَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا مُهِينًا
(41) “Allah ve Rasulünü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.”
Ahzâb 57
يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ يَقُولُونَ يَالَيْتَنَا أَطَعْنَا اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولَ
(42) “Yüzleri ateşte evirilip çevrildiği gün: “Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, Rasule itaat etseydik!” derler.”
Ahzâb 66
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَشَاقُّوا الرَّسُولَ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الهُدَى لَنْ يَضُرُّوا اللَّهَ شَيْئًا وَسَيُحْبِطُ أَعْمَالَهُمْ
(43) “İnkâr edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Rasule karşı gelenler, Allah’a hiçbir zarar veremezler, Allah onların yaptıklarını boşa çıkaracaktır.”
Muhammed 32
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَلا تُبْطِلُوا أَعْمَالَكُمْ
(44) “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Rasule itaat edin de, amellerinizi boşa çıkarmayın.”
Muhammed 33
إِنَّ الَّذِينَ يُبَايِعُونَكَ إِنَّمَا يُبَايِعُونَ اللَّهَ
(45) “Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler...”
Fetih 10
وَمَنْ يُطِعْ اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الأَنْهَارُ وَمَنْ يَتَوَلَّ يُعَذِّبْهُ عَذَابًا أَلِيمًا
(46) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu elim bir azaba uğratır.”
Fetih 17
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لا تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَىِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
(47) “Ey iman edenler! Allah ve Rasulünün önüne geçmeyin. Allah’tan korkun, şüphesiz Allah işitendir, bilendir.”
Hucurât 1
وَإِنْ تُطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ لا يَلِتْكُمْ مِنْ أَعْمَالِكُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ
(48) “...Eğer Allah ve Rasulüne itaat ederseniz, Allah amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”
Hucurât 14
وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوَى إِنْ هُوَ إِلا وَحْيٌ يُوحَى
(49) “Rasul hevasından konuşmaz. O’nun konuşması vahyedilen vahiyden başkası değildir.”
Necm 3-4
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ كُبِتُوا كَمَا كُبِتَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ
(50) “Allah’a ve Rasulüne karşı gelenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır.”
Mücâdele 5
ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَمَنْ يُشَاقِّ اللَّهَ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
(51) “Bu onların Allah’a ve Rasulüne karşı gelmelerinden dolayıdır...”
Haşr 4
وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَإِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا
(52) “...Artık kim Allah ve Rasulüne karşı gelirse, elbette onun için içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır…”
Cin 23
بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَ بَعْدُ

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e İtaat İle İlgili Hadisler

(1) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Herkim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur ve herkim de bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur’ buyurdu.”
İbni Mace: 3, Buhari: 2766

(2) Aişe (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Herkim bizim şu işimizde ondan olmayan bir şeyi ihdas ederse o merduddur’ buyurdu.”
Buhari: 2492, Müslim: 1718/18, Ebu Davud: 4606, İbni Mace: 14

(3) Abdullah bin Mes’ud (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Sizi Allah’a yaklaştırıcı ve ateşten uzaklaştırıcı hiçbir şeyi terketmedim, onların hepsini size emrettim ve sizi Allah’tan uzaklaştırıcı, ateşe yaklaştırıcı hiçbir şeyi terketmedim, onların hepsini size yasakladım’ buyurdu.”
Begavi: 4111, Beyhaki: 13443

(4) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Size ne emrettimse onu alınız ve sizi neyden nehyettimse ondan vazgeçiniz’ buyurdu.”
İbni Mace: 1

(5) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ümmetimin hepsi cennete girecektir ancak imtina edenler giremeyecektir’ dedi. Sahabeler:
−Ya Rasulallah! İmtina edenler kimlerdir? diye sordular. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Herkim bana itaat ederse cennete girecektir. Her kim de bana asi olursa o da imtina etmiş olur’ buyurdu.”
Buhari: 7143

(6) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Size iki şey bıraktım. Bunlara sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla dalalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve benim sünnetim’ buyurdu.”
Malik: 2/899, Hâkim: 319, Beyhaki: 10/114

(7) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizler, sizi bırakıp mükellef etmediğim hususlarda beni kendi halime bırakınız! Sizden evvelki ümmetler ancak soru sormaları ve nebilerine karşı ihtilafları sebebiyle helak olmuşlardır. Ben sizleri bir şeyden nehyettiğim zaman ondan sakınınız. Sizlere bir şey emrettiğim zaman da emrimi tutunuz. Gücünüzün yettiği kadar onu yerine getiriniz’ buyurdu.”
Buhari: 7151, Müslim: 1337/412, İbni Mace: 2, Tirmizi: 2819

(Cool Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hutbe okuduğu zaman gözleri kızarır, sesi yükselir ve öfkesi şiddetlenirdi. Şehadet parmağı ile onun yanındaki orta parmağını birleştirir ve:
−‘Kıyamet günü ile ben, bunlar gibi gönderildim’ derdi. Sonra:
−‘Bundan sonra işlerin en hayırlısı Allah’ın kitabı’dır. Yolların en hayırlısı Muhammed’in yoludur. İşlerin en şerlisi sonradan uydurulanlardır ve her bid’at sapıklıktır’ derdi.”
İbni: Mace: 45

(9) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Benim halim, bir ateş yakan kimse gibidir ki; ateş, etrafını aydınlattığı zaman küçük kelebekler ve hayvanlar ateşin içine düşmeye başlarlar. O kimse bu hayvanları ateşe düşmelerinden menetmeye başlar. Fakat hayvanlar o zata galebe edip düşüncesizce ve süratle ateşe düşerler. İşte bu benimle sizin meselinizdir. Ben sizin izar ve bellerinizden ateşe girmeyesiniz diye tutuyorum. Sizler ise, bana galebe edip düşüncesizce ve tedbirsiz olarak süratle ateşe düşüyorsunuz’ buyurdu.”
Müslim: 2284/18, Buhari: 6410

(10) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Bir kere Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uyurken yanına bir takım melekler geldi ve:
−Bu dostunuzun yüksek bir sıfatı vardır. Haydi, siz de bunun yüksek mevkiini bir örnekle temsil ediniz dediler. Bunun üzerine melekler:
−Bu zatın benzeri, şu kimsenin misali gibidir ki; o kimse yeni bir ev yaptırır, o evde bir ziyafet yemeği tertip eder ve bu ziyafete insanları davet etmek için bir davetçi gönderir. Bu davetçinin davetine kim icabet ederse, o eve girer ve ziyafet yemeğinden yer. Her kimde davetçinin davetine icabet etmezse o eve giremez ve ziyafet yemeklerini de yiyemez. Bunun üzerine melekler kendi aralarında temsili şöyle izah ettiler:
−O ev cennettir, davetçi de Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’dir. Herkim Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiştir. Herkim de Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e asi olursa Allah’a asi olmuştur. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) insanların arasını itaat ve isyan şiarını bildirip iman edenlerle inkâr edenleri ayırt etmiştir.”
Buhari: 7114

(11) Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Benim meselim (benzerim) ve beni kendisiyle size Allah’ın Nebi gönderdiği şeyin meseli, ancak şu adamın benzeri gibidir ki, o kavmine geldi de:
−Ey kavmim! Ben şurada iki gözümle ordu gördüm. Görüyorsunuz, ben çıplak bir nezirim. Hemen kurtulmaya, hemen kaçmaya bakınız der. Bu haber üzerine kavminden bir taife ona itaat ederek bütün gece vakar ve haysiyetle yürümüş ve kaçıp kurtulmuşlardır. Kavminden bir kısmı da onu yalanlamışlar da yerlerinde kalmışlardır. Bunun üzerine sabahleyin ansızın ordu onları basıp helak etmiş ve köklerini kazımıştır. İşte bu, bana itaat eden ve benim getirdiğime uyan kimse ile bana asi olan ve benim getirmiş olduğum hakkı yalanlayan kimsenin meselidir’ buyurdu.”
Buhari: 7146, Müslim: 2283/16

(12) Abdullah ibni Amr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittiğim ve ezberlemeyi istediğim her şeyi yazıyordum. Kureyş kavmi beni yazmaktan nehyettiler ve dediler ki:
−İşittiğin her şeyi yazacak mısın? Hâlbuki Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de insandır, öfkeli anında da, neşeli anında da konuştuğu olur. Ben de bunun üzerine yazmayı bir müddet durdurdum, bunu Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e söyledim. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) parmağı ile ağzına işaret etti ve:
−‘Ey Abdullah Yaz! Nefsim elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu ağızdan hakikat olmayan bir şey çıkmaz’ buyurdu.”
Ebu Davud: 3646

(13) Mikdam bin Madi Kerib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Süslü tahtına yaslanmış adama benim hadislerimden birisi okunur da, o kişinin vaziyetini hiç bozmadan:
−Bizlerle sizler arasında Allahu Teâlâ’nın kitabı vardır. Allahu Teâlâ’nın kitabında helal olarak bulduğumuz her şeyi helal sayıyoruz, haram olarak bulduğumuz her şeyi de haram kabul ediyoruz diyebilme zamanı yaklaşmıştır. Dikkat! Rasulullah’ın haram kıldığı şeyler Allah’ın haram kıldığı şeyler gibidir’ buyurdu.”
İbni Mace: 12, Tirmizi: 2801

(14) Mikdam bin Madi Kerib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
‘Dikkat! Bana Kur’an verildi, Kur’an’la beraber Onun bir benzeri daha verildi. Dikkat! Yakında midesi tok, rahat koltuğunda oturan bir kimse şöyle der:
−Şu Kur’an’a sımsıkı sarılın, Onda helal olarak bulduğunuzu helal sayın, haram olarak bulduğunuzu da haram sayın. Dikkat! Size ehli eşeklerin eti helal değildir. Yırtıcı hayvanlardan köpek dişi olanların eti helal değildir. Kendileri ile aranızda anlaşma bulunan kimselerin yitirdiklerini almanız size helal değildir. Ancak sahibinin ona ihtiyacı yoksa o zaman helal olur. Bir kimse bir kavme misafir olarak inerse onu ağırlamaları gerekir. Eğer onu ağırlamazlarsa o şahsın onları takip ederek ağırlamayana misilleme olarak cezalandırma, misafir etmeme hakkı vardır’ buyurdu.”
Ebu Davud: 4604, Beyhaki: 9/332

(15) Irbad bin Sâriye (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün sabah namazını müteakip bize son derece tesirli bir va’z irad etti. Bu va’zın tesirinden gözler yaşla ve kalpler korku ile dolmuştu. Ashab’tan bir adam:
−Kuşkusuz bu, vedalaşan kişinin öğütleridir! O halde ya Rasulallah, bize neyi tavsiye buyurursunuz? dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Allah’a takvalı olmanızı ve idareciniz Habeşistanlı bir köle bile olsa dinleyip itaat etmeyi size tavsiye ederim. Benden sonra birçok ihtilaflar göreceksiniz. Sonradan uydurma işlerden önemle sakınınız, çünkü bunlar dalalettir. İçinizden herkim bunlara ulaşırsa benim sünnetime ve hidayet üzere olan Hulefai Raşidin’in yoluna sımsıkı sarılsın. Bu yolda dişlerinizi sıkınız’ buyurdu.”
Ahmed: 4/126, Darimi: 16, Begavi: 205, İbni Mace: 42, Beyhaki: 10/114, Taberani: 1/78, Hâkim: 1/96, Tirmizi: 2815, Ebu Davud: 4607

(16) Ubeydullah bin Ebu Rafi’den, o da babasından şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sizden biriniz koltuğunda oturmuş, benim emrimden bir emir veya nehyettiğim şeylerden bir nehiy geldiğinde sakın Biz Allah’ın kitabında bulduğumuza uyarız, başkasını bilmeyiz demesin’ buyurdu.”
Ebu Davud: 4605, İbni Mace: 13, Tirmizi: 2800, Hâkim: 1/108, Beyhaki: 625, İbni Hibban: 13, Ahmed: 6/8, Humeydi: 551, Begavi Şerhu’sSünne: 1/200

(17) Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
‘...Allah’a yemin ederim ki, ben sizleri gecesi ve gündüzü apaydın olması bakımından eşit olan tertemiz gönüllere sahip olarak bıraktım.’
Ebu’d-Derda (Radiyallahu Anh) diyor ki:
Vallahi Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) doğru söyledi. Vallahi gecesi ve gündüzü aydınlık olması bakımından eşit olan tertemiz gönüllere sahip olarak bizi bıraktı.”
İbni Mace: 5

(18) Ebu Musa el-Eş’ari (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Siz sevap kazanmak için aracı olunuz, ancak Allah, Nebisi’nin dilinden dilediği hükmü verecektir’ buyurdu.”
Tirmizi: 2811

(19) Ali bin Ebi Talib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Size Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den hadis okunduğu zaman O’nun hadisinin hakka, hidayete ve takvaya en uygun söz olduğuna inanın.”
İbni Mace: 20

(20) Ebu Katade (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i bu minder üzerinde iken işittim:
‘Benden çok hadis rivayet etmekten kaçının. Herkim benim üzerimde bir şey söylemek isterse hak veya doğru söylesin. Kim benim söylemediğim sözü bana isnad edip söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın’ dedi.”
İbni Mace: 35, Müslim: 14, Tirmizi: 2796, Darimi: 244

(21) Semure bin Cündüb (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Kim yalan olduğunu bilerek bir hadisi benden rivayet ederse iki yalancıdan birisi de odur’ buyurdu.”
İbni Mace: 39, Tirmizi: 2799

(22) Abdullah bin Mugaffel (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Yeğenim yanında otururken sapanla fiske taşı attı. Onu taş atmaktan menettim ve dedim ki:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Sapanla fiske taşı atmayı yasakladı ve sapanla atılan taş ile av avlanmaz, düşman da yaralanmaz ve öldürülmez. Muhakkak o diş kırar, göz çıkarır’ buyurdu.
Yeğenim tekrar taş atınca ona:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in sapanla taş atmayı yasakladığına dair hadis okuyorum, sen yine taş atmaya devam ediyorsun. Artık bundan sonra ebediyen seninle konuşmayacağım dedi.”
İbni Mace: 17

(23) Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
Mescide gitmek için sizden izin istedikleri zaman kadınlarınızı mescidlerden men etmeyiniz’ buyurdu.”
Râvi Salim bin Abdullah dedi ki:
[font=Tahoma][b]−Bilal bin Abdullah bin Ömer ‘Vallahi biz kadınları muhakkak men ederiz’ dedi. Bunun üzerine Abdullah ona döndü ve çok kötü bir tarzda sövdü, onun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rayiha arşınca
Medaratör

Medaratör
Rayiha arşınca


Mesaj Sayısı : 1038
Kayıt tarihi : 06/06/09

Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler Empty
MesajKonu: Geri: Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler   Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler Icon_minitimePaz Ocak 24, 2010 12:17 pm

(4) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.”
Nisâ 13

(26) “...Rasul size neyi verdiyse onu alın, sizi neden sakındırdıysa artık ondan sakının ve Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah cezası pek şiddetli olandır.”
Haşr 7


Rabbim bizleri o'na ve resulüne hakkıyla ittat eden razı olduğu kullardan eylesin inş...
bu güzel paylaşım için teşekkürler gespenst...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
gespenst
Administrator

Administrator
gespenst


Mesaj Sayısı : 1393
Kayıt tarihi : 23/07/09
Yaş : 44
Nerden : ANKARA

Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler Empty
MesajKonu: Geri: Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler   Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler Icon_minitimePaz Ocak 24, 2010 12:33 pm

Rayiha demiş ki:
(4) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.”
Nisâ 13

(26) “...Rasul size neyi verdiyse onu alın, sizi neden sakındırdıysa artık ondan sakının ve Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah cezası pek şiddetli olandır.”
Haşr 7


Rabbim bizleri o'na ve resulüne hakkıyla ittat eden razı olduğu kullardan eylesin inş...
bu güzel paylaşım için teşekkürler gespenst...

amin inşallah amacımız kuran ve sünnet ten ayrılmamak
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Rasulullah'a s.a.v. İtaat İle İlgili Ayet ve Hadisler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mehdinin geleceği ile ilgili ayet ve hadisler.
» Kabir azabı ayet ve hadisler
» KISKANÇLIKLA İLGİLİ AYETLER- HADİSLER...
» VELİLERLE İLGİLİ HADİS VE KUDSİ HADİSLER
» miraç kandili ile ilgili ayet

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
iSLAMi GiZLi iLiMLER SiTESi :: 

Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ( SAV) Hakkında Herşey

 :: Peygamber Efendimizin Soy Agacı Ve Hayatı Ve Mucizeleri
-
Buraya geçin: